Poltava’nın Neticesi : Rusya’yı Yenmeye Yönelik İsveç – Ukrain – Osmanlı – Kırım Tatar Stratejileri, 1709 – 1714

Osmanlı Sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa 6 Mart 1711’de 80 bin askerlik kuvveti ile İstanbul’dan harekete geçtiğinde1, Bender’de (şimdiki Moldova Cumhuriyeti sınırları içinde, o sıra Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası) sürgünde bulunan İsveç Kralı XII. Karl’ı bir rahatlama almıştı. İsveç Kralı’nın Sultan III. Ahmed’in sarayındaki temsilcileri2 Kasım 1710 tarihli Osmanlı İmparatorluğu’nun savaş ilânını gerçekleştirmek için çok çalışmışlardı. Bu da İsveç Kralı’nın imparatorluğun Kuzey sınırlarında kalışının asıl sebebi idi.

Çar Petro’nun İsveç-Ukrain ordularını Haziran 1709’da Poltava’da yenmesinin ve İsveç’in Perevolotça’da bir kaç gün sonra şartlı teslim oluşunun ardından, bin kişilik bir İsveç kuvveti, Hetman Ivan Mazepa ile Zaparog Kazaklarının lideri Kosoviy Ataman Konstantin’in, ordularından geriye kalanlar Svedinovka, Resetikovka, Poltavka, Peski ve Fedorovka üzerinden Dnyeper nehrini geçerek Türk topraklarına ulaştılar.

XII. Karl, Mazepa (bahar 1710 itibari ile Hetman Filip Orlik’in halefi) ve Hordiyenko’nun Bender’deki zorunlu sürgünleri boyunca politikaları Rusya’ya karşı Türk desteğini sağlamaktı. İstanbul’daki İsveç misyonu Sultan Ahmed’ı Çar Petro’ya karşı askerî harekete geçmek için ikna etmekle görevlendirilmişti. Hedef, resmî anlamda bir Türk-İsveç ve Ukrain ittifakı oluşturmaktı.

Padişah Karl’a Lehistan üzerinden İsveç’e dönmesi için 50 bin kişilik bir koruma gücü vermeye söz verdi. Stratejileri, bir Türk ordusunun Lehistan’ı işgalini sağlamaktı. Aynı zamanda İsveç Pomeranyası’ndan gelen bir İsveç ordusu da Lehistan’a batıdan saldıracaktı.3 Ukrayna’ya bir Türk saldırısı Rus kuvvetlerini Lehistan’dan ayırarak, Petro’nun müttefiki Lehistan Kralı II. August’u desteksiz bırakacak ve Lehistan’ı daha az korunabilir bir pozisyona sokacaktı. Sonra ittifak kuvvetleri Augustus’u Lehistan dışına atarak, İsveç müttefiki olan I. Stanislaw’u önün yerine getirerek, Lehistan’ı Rus karşıtı koalisyonun içine katacaklardı. Avrupa güçlerinden İngiltere Hollanda ve Alman imparatoru en fazla tarafsız kalabilirlerdi. Bu durumda Rus aleyhtarı koalisyon sadece Fransa’nın desteğine güvenebilirdi.

İstanbul o sıralarda şiddetli entrikaların merkezi haline gelmişti. Bir yanda İsveçli, Fransız ve Ukrain diplomatlar Türkleri Rus aleyhtarı koalisyona katılmaya ikna etmeye uğraşıyorlar, öte yanda Leh ve Rus temsilcileri bunu engellemeye çalışmakla meşgul oluyorlardı. Teşir edilmesi gereken hedefler Sadrazam ve yüksek seviyeli Türk yetkililer olarak belirlenmişti.

1710 yılında Ruslar Osmanlı imparatorluğu ile bir barış anlaşması imzalamayı başardılar. Bunun neticesinde Karl Sadrazam’ı devirme yolları aramaya koyuldu. Karl’ın hayranlarından ve ileri gelen Leh asilzadelerinden General Stanislaw Poniatowski İstanbul’da İsveç çıkarlarını korumakla görevliydi. istihbarattaki ve Yakın Doğu entrikalarındaki ustalığıyla hoş kişiliği bu asilzadeyi mükemmel bir seçim kılıyordu. Bu sayede Sadrazam azledilerek, yerine İsveç yanlısı bir vezir getirildi. Poniatowski Karl’ı cesur ve etkileyici bir kahraman olarak takdim etti ve Valide Sultan Gülnûş ile Harem’in ileri gelenlerinin desteğini kazanmayı başardı. Aynı zamanda Sultan’ın elit savaş gücünü oluşturan Yeniçeri Ocağı da Karl’ın askerî başarılarından etkilenmiş, İsveç yanlısı bir tutum almıştı.

Osmanlı başşehrinde Fransız diplomatları da faaliyet göstermekteydi. Bunların gayeleri Padişah’ı Osmanlı ordusunu Avusturya ve Lehistan üzerine hücuma geçirmeye razı etmek ve böylelikle Fransa üzerindeki baskıyı hafifletmekti. General Poniatowski ve İstanbul’daki Fransız Sefiri olan Alleurs Markısı politikalarını müzakere etmek üzere sık sık bir araya geliyordu. İstanbul’daki İsveç ajanları XII. Karl’ı güçlü bir kumandan ve kahraman olarak gösteren propaganda risaleleri dağıtmaktaydılar.

Bu büyük strateji oyununda Ukrainler de rol alıyorlardı. 10 Mayıs 1710’da Karl Filip Orlik’in Nisan ayında Hetman olarak seçilişini Latince yazılmış bir onay mektubu ile kutladı. Mektupta Orlik “güçsüz bırakılmış ve Rus hakimiyeti altında ezilen kahraman Ukrayna halkının lideri” olarak tanımlanıyordu. Karl “Moskof Çarlarına” karşı silâhını bırakmayacağına, Kazak istiklâlini yeniden tesis edeceğine, Ukrayna Kazaklarını koruyacağına ve ortak düşmanlara karşı onları savunacağına söz vermekteydi. Aynı yıl Hordiyenko’nun liderliğinde Bender’deki Zaporog Kazakları Sultan III. Ahmed ile bir saldırmazlık ve savunma paktı (paçta çonventa) imzaladılar. Bu anlaşma Kırım Hanı Devlet Geray, Padişah’in bir temsilcisi ve İsmail Paşası’nın huzurunda imzalandı. Bunu müteakip Hordiyenko Yalpu Gölü kıyısında yeni bir Zaporog kalesi kurdu. Mayıs 1710’da bir Zaporog delegasyonu Rusya’ya karşı resmî bir ittifak anlaşması imzalamak üzere İstanbul’a gitti. İsveç Millî Arşivi’ndeki (Riksarkıvet) bir belgeye göre delegasyon üyeleri şu kişilerden oluşuyordu: Kosoviy Ataman Konstantin Hordiyenko, Albay Dimitri Horlenko, Hakim General Kılıyan Dolhopoliy, General Asaul Grigoriy Hertsik, Başhakim İvan Maksimoviç (Jean Maximovicz) ve Albay Kiril. Türkler 1711 baharında güneybatıdan Ukrayna’ya doğru yürüyüşe geçtiklerinde, Karl doğudaki Osmanlı kuvvetlerine tecrübeli bir süvari komutanı olan General Karl-Gustaf Hård’i askerî danışman olarak gönderdi. İsmail Pasa, Sadrazam tarafından Karadeniz kıyısındaki Taygan (Tağanrog) ve Azak’daki Rus kalelerine saldırmakla görevlendirilmişti. Filip Orlık komutasında 5000 Ukrain, General Jozef Potoçki komutasında 4000 Leh ve 1000 İsveç askeri bu operasyonda Türk kuvvetlerine katıldı.

Bu arada 1711 baharının sonuna doğru Kırım Hanı’nın oğlu kumandasında 40.000 kişilik bir Kırım Tatar ordusu, İsveçli askerî danışman Albay Sven Lagerberg yanlarında olduğu halde, kuzeye ilerleyerek güneybatıdan gelen Türk kuvvetlerine katıldılar.
Bu durumda Çar Petro’nun 38.000 kişilik kuvvetleri 170.000 kişilik ittifak kuvvetleri ile karşı karşıya idi. 11 Temmuz 1711’de Çar Petro Prut Nehri’nin kıyılarında kendini kapana sıkışmış bir halde buldu. Rus ordusunun erzakı az kalmış, atları beslenememiş bir haldeydi. Rus taraftarı bir Danimarka kaynağına göre Çar Petro hiddetinden kudurmuş bir halde karargâhının etrafında koşturmaktaydı.

Rusların kıskaca alındığını öğrenen Kral Karl 12 Temmuz akşamı atına atlayarak çok az bir dinlenme ve 17 saatlik bir koşu ile Prut’daki Türk karargâhına ulaştı. 13 Temmuz saat 15.00 sularında Kral Karl yanında Bender’deki İsveç kurmayları Müllern , Feiff , Bunge , von Kochen ve Sekreter Höğvall olduğu halde Türk karargâhındaydı. Vardığında İsveçlilerden Sparre , Daldorff , Zülich , Lagerberg, Bousquet , Duvall ve Hierta karargâhtalardı.

Sadrazam ve Osmanlı paşaları zaten Çar Petro’ya kuvvetlerini kuzeye çekmesi imkânını veren anlaşmayı imzalamışlardı. Hatta Türkler Rus ordusuna çekilişleri sırasındakullanmaları için bir haftalık erzak dahi temin etmişlerdi. O öğleden sonra Kral Karl, Sadrazam ve Kırım Hani arasında geçen toplantı hakkında pek çok yorumlar vardır. Popüler ve oldukça akla yatkın bir İsveç kaynağı şu konuşmaları nakleder: (isveççeden çevrilmiştir):

Karl (Sadrazam’a dönerek): Buraya görkemli bir ordu topladınız.
Baltacı Mehmed Paşa: Allah’ın inayeti ile.
Karl: Evet, ama daha tesirli bir biçimde kullanılabilirdi.
Baltacı Mehmed Paşa: Yeterince iyi kullanıldı ve şimdilik daha fazlasına ihtiyaç yok.
Karl: Efendi’nin önünde böyle bir barışı nasıl savunabileceksin?
Baltacı Mehmed Paşa: Efendim bana önün adına hareket etme gücünü verdi ve ben hareketlerimi savunabilirim.
Karl: Evet fakat Rusların içine düştükleri durumda aceleye ve telaşa yer olmamalıydı. Her talebi kabul edebileceklerdi.
Türk Sadrazamı kendine Türk kahvesi teklif ettiğinde öfke ile dolu olmasına rağmen Karl sâkinliğini korudu. Aynı gün Karl Bender’e hareket etti. Kral’ın Rus aleyhtarı ittifak kurma teşebbüslerinden ilki böylece başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.
Ancak 1711’in ikinci yarısında ve 1712’de Osmanlı’yı Ruslara karşı tavır almaya ikna etme çalışmalarına devam etti. Karl, Sultan Ahmed güneyden Lehistan’a saldırmak için ordularını gönderirse, bir İsveç ordusu ile batıdan Lehistan’a saldırmaya söz veriyordu. Fakat problemler devam etti. Rusların ve August’un Leh ajanları Sadrazamı etkilemeyi başardılar. Karl İstanbul’daki temsilcilerine Sadrazam Yusuf Paşa’yı devirmeleri için çabalarını arttırmalarını emretti. 31 Ekim 1712’de Yusuf Paşa görevinden ayrıldı ve Süleyman Paşa Sadrazam oldu. Rus temsilcileri hapse atıldı. Bir defa daha Osmanlı İmparatorluğu Rusya’ya savaş ilân etti. 1713 Baharında bir Osmanlı ordusu kuzeye doğru yürüyüşe geçecekti. Moskova aleyhtarı bir ittifakın belirtileri bir kez daha parıldamaktaydı.
Karl Baltık Denizi’nden İsveç Pomeranyası’na bir ordu gönderilmesi için hazırlıklar yapması yolunda İsveç’teki Kont Magnus Stenbock’a emirler gönderdi. Fakat Stokholm’deki Kraliyet Konseyi bu harekatı finanse etmeyi reddetti. Kont Stenbock hayırhah Stokholmlüleri ikna ederek, İsveç ordusunu hazırlamak ve nakletmek için gerekli olan parayı ödünç almak zorunda kaldı.

Bu sırada Kral August Kırım Hani ve Bender Valisi İsmail Paşa’yı kendi ve Çar Petro’nun tarafına çekmeye çalışmakla meşguldü. Karl Bogdan’daki İsveçlileri, Ukrainleri ve Lehleri silâhlandırmak için Padişah’dan borç almaya uğraşıyordu. Başka bir entrika da Bender’deki İsmail Paşa’nın Karl’ın yanındaki Leh ve Ukrainleri vazgeçirmeye çalışmasıydı. Padişah’ın Karl’ın ordusunu donatmasına yardım edilmesi yönündeki emirlerine rağmen Bogdan’daki Türkler ve Tatarlar bu çabaları sabote ediyorlardı. Şüphesiz Rusların ve August’un Lehlerinin baskıları ile Sadrazam İstanbul’da İsveç Elçiliği’ni tecrit ediyordu.

1713’ün başlarında Kont Stenbock Kuzey Almanya’da Gadebusch’da Çar Petro’nun müttefiki olan Danimarka-Sakson orduları karşısında nihaî bir askerî zafer kazandı. 14.000 kişilik İsveç ordusu için doğuya ilerleyerek güneyden Lehistan’a girecek Türk-İsveç ordularına katılmak suretiyle August’un işini bitirmek ve bir türlü ele geçmeyen Çar Petro’yu yakalamanın yolları açılmış görünüyordu.

Bu arada yüksek rütbeli Türkler ve Kırım Hanı’nın ajanları Karl’ın büyük düşmanı Çar Petro ile birleşerek Rus Çarlarının eski rüyası olan İstanbul üzerine yürüyecekleri hakkında dedikodular yaymaktaydılar.

31 Temmuz 1713’de Karl Padişah’dan bir mektup aldı. İsmail Paşa’ya ve Kırım Hanı’na Karl’ı Lehistan’a götürmek üzere emir verilmişti. Buna uymaması halinde Karl zor kullanılarak Osmanlı ülkesini terke mecbur edilecekti. Bunun üzerine, Karl ve kurmayları Bender’deki karargâhlarına sığındılar. Bunu müteakiben gerçekleşen Türk saldırısının neticesinde esir alındılar.

Bender’de olanlar İngilizleri bile gayet rahatsız etti ki İstanbul’daki İngiliz Sefiri Lord Suttan İsveçlilere ilk kez açıkça destek verdi. Padişah buna karşılık Sadrazam ve Kırım Hani’ni azl edip sürgüne göndererek tansiyonu azaltmaya çalıştı. Aynı zamanda Bender Paşası da azledildi. Sadrazamlığa getirilen sâbık Kaptan-i Derya İbrahim Paşa en yakın zamanda Rusya ile savaşın neticeleneceğine söz verdi. İbrahim Paşa Bosnalılardan müteşekkil 30.000 kişilik bir orduyu bu amaçla seferber etti. Ancak İstanbul’daki düşmanları İbrahim Paşa’nın bu kuvvetle İstanbul’a yürüyerek kendini Padişah ilân edeceğine Padişah’ı inandırdılar. İbrahim Paşa tutuklanarak idam edildi. Onun yerine Sadrazamlığa Ali Paşa tayin edildi. Ali Paşa derhal Lehistan ve Rusya ile barış görüşmelerini başlatarak Osmanlı politikasını tamamen değiştirdi. 1713’de Moskova ile ve 1714’de de Varşova ile barış anlaşmaları imzalandı. August Osmanlı imparatorluğu tarafından Lehistan’ın meşru kralı olarak tanındı.

Karl’ın plânladığı büyük Rus aleyhtarı koalisyon bu şekilde çöktü. 1714 Sonbaharında Avrupa üzerinden İsveç’e yeni savaşlarda dögüşmek üzere dönmüşken, 1718’de Fredrikshald’daki Norveç kalesinin önündeki siperlerde bir kurşunla öldürüldü. O kurşunun bir düşman silâhından mı, yoksa bir İsveçli suikastçinin silahından mı çıktığı halen belirsizliğini koruyor. Belki de bir İsveç askeri 18 yıllık savaşın artık yeterli olduğuna inanmıştı.


Dipnotlar :

1 Asya ve Mısır’dan gelen yeni kuvvetlerin eklenmesi ile ordunun nüfusu daha sonra 120 bin kişiye erişti.
2 Tomas Funck (1672-1713) Rus seferinde yer almıştı. 1710’da Albay oldu. Aynı yıl İstanbul’a İsveç temsilcisi olarak atandı. Ancak Kral’in gerçek anlamda güvenini kazanmış olan temsilci Poniatowski idi.
(4. dipnota bakınız)
3 İsveç Pomeranyası o zamanlarda İsveç’in elinde tuttuğu bir Alman toprağı idi. Şu anda birleşmiş Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin bir parçasıdır.
4 Stanislaw Poniatowski (1676-1762), Leh Kontu ve İsveç Generalidir. 1702’de XII. Karl’a katılmıştır.
Oğlu daha sonra II. Stanislaw unvanıyla Leh Kralı olmuştur. 1741’de hatıralarını Remarques d’un
Seigneur Polonais adıyla yayınladı.

5 Belge İsveç Millî Arşivinde (Riksarkivet) “Cossacica” bölümünde korunuyor.
6 Karl Gustaf Hård (Seğerstad) (1674-1744): İsveç ordusunda onbaşılıktan yükselmiştir. XII. Karl Osmanlı topraklarındayken ona katılmış, aynı yıl Scania bölgesine Genel Vali olarak atanmıştır. 1727’de Kraliyet Konsülü oldu. Poltava’da ve Bender’de Kral’ın esir alınışı sırasında ciddî yaralar almıştır.
7 Jozef Potoçki (1675-1751): General ve Leh Kraliyet Hetmanıdır. 1704’te Stanislaw Leszcynski’ye katılmış ve 1709-14 yılları arasında Bender’de Karl ile birlikte olmuştur.
8 Sven Lagerberg (1672-1746): 1690’da çavuş, 1714’de Kurmay Albay olmuş, 1717’de Tümgeneral ve Kraliyet Konsülü olmuştur. 1723’de ise nihaî olarak Gıta Yargıtayı başkanlığına atanmıştır.

9 Gustaf Henrik von Müllern (1644-1719): Baltık Almanı kökenlidir. Rusya seferinde İsveç Saha Komutanlığı üyesi olmuş ve XII. Karl Osmanlı topraklarında iken ona katılmıştır. Kralla birlikte Türklere esir düşmüş ve İsveç’e dönüsünde Dışişleri Bakanlığı yapmıştır.
10 Carsten Feiff (1662-1739): Fin kökenlidir. Karl’a Osmanlı topraklarında iken katılmıştır. 1716-19 arasında yeniden silâhlanma çalışmalarını yürütmüştür.
11 Henrik Bünge (1662-1737): 1710’da asilzade oldu. Kral ile Osmanlı topraklarında kaldı. 1731’de Baron oldu ve Dışişleri bakanlığı yaptı.

12 Johan Henrik von Kochen (1681-1758): ilk Rusya seferinde Saha Komutanlığındaydı. Bender’de Kral ile tutuklandı, fakat hemen ardından serbest bırakıldı. Karl’ın özel sekreteri ve daha sonra da Kraliyet Konsülü oldu.
13 Axel Sparre (1672-1728): Kont, asker ve ressam. 1699’da kurmay Albay ve 1705’de Piyade
Tümgenerali olarak Rus seferinde savaştı. 1713’de Kral Osmanlı topraklarında iken ona katılarak General oldu. 1714’de Karl İsveç’e döndükten sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda kalan İsveç kuvvetlerinden sorumlu oldu. 1720’de Kont ve 1721’de Mareşal oldu.
14 Johan Valentin von Daldorff (?-1715): Kuzey Almanya kökenlidir. 1697’de, maceralı bir gençlikten sonra İsveç hizmetine girmiştir. 1705’de kurmay albay olarak, 1711’de Kral tarafından Türk ordusuna katılan Lehlere askerî danışman olarak görevlendirilmiştir. 1713’de süvari generali olmuş, 4 Kasım 1715’de Stresow savaşında (Kuzey Almanya’da) öldürülmüştür.
15 Gustaf Zülich (1659-1743): Alman kökenliydi. 1705’de İsveç şövalyeliği aldı. Daha sonra bir Fransız Ejderha Alayında Albay olarak İsveçlilerce ele geçirilmiş ve İsveç ordusuna katılmıştır. Joseph Potoçki ve Kral Stanislaus’u Rus seferi sırasında desteklemek üzere Lehistan’da kalmıştır. Daha sonra Osmanlı topraklarındaki Karl’a katılmış, 1711’de Baron ve Tümgeneral olarak Karl tarafından Daldroff’a Prut üzerinde Türk orduları yanına giden Ukrain ve Leh ordularına askerî danışman olarak
görevlendirilmiştir. Kral ile Bender’de birlikte savaşmış, İsveç’e dönüşünde 1720’de Tümgeneral
olmuştur. Saksonya sarayına İsveç elçisi olarak atanmış, 1740’da Orgeneral olarak sonraki Rus-İsveç savaşında yaşının ileriliğine rağmen rol almıştır.
16 Jean Louis Bousquet (1664-1747): İsveç hizmetine 1706 yılında giren bir Fransız Protestanıdır. Karl ile Osmanlı topraklarında birlikteydiler. 1717’de kurmay Albay, 1741’de Tuğgeneral, 1743’de Tümgeneral olmuş ve sonraki Rus-İsveç savaşını görecek kadar yaşamıştır.
17 Axel Duvall (1667-1750): 1689’da Kraliyet muhafızlarına katılmış Kral ile Osmanlı’da birlikte olmuştur.
Bender çatışmasında yer almış, 1715’de kurmay Albay, 1722’de Tümgeneral olmuş aynı yıl ordudan ayrılmıştır.
18 Lars Hierta (1688-1733): 1707’de Kraliyet muhafızlarına katılmıştır. Rus seferinde bulunmuş ve
Poltava’da savaşmıştır. Kralı Osmanlı topraklarında takip etmiş ve Bender çatışmasında bulunmuştur.
1720’de kurmay Albay olmuş ve sonra Hessian hizmetine girmiştir.
19 Bakınız, Profesör August Quennerstedt’ın “Prut Hakkında” makalesi Karolinska Fırbündets Arsbok, 1910’da, ss. 192-193. Burada, von Kochen ve günlük tutan bir İsveçli olan Nordberg’ın kayıtları zikredilmektedir. Sadrazam’ın çadırındakiler muhtemelen bir İsveçli tercüman, Fransız J. B. Savary ve General Poniatowski idi. Toplantıda hazır bulunan İsveçliler hakkında bir kayıt mevcut değildir.

20 Magnus Stenbock (1665-1717): Kont ve Mareşal. 1683’de kurmay üstteğmen olarak Hollanda hizmetinde bulunmuş, 1693’de Alman hizmetinde albay ve 1699’da İsveç hizmetinde albay olmuştur.  1700 Norveç savaşında XII. Karl’ın yanında savaşmış, 1704’de Tuğgeneral, 1705’de Piyade Generali olmuştur. Aynı yıl Scania bölgesi Genel Valisi olmuş, 1710’da Helsingborg’da işgalci Danimarka kuvvetlerini püskürtmüştür. Gadebusch zaferinden sonra ordusu ile Holstein’a ilerlemiş, 1713’de Tönningen’de etrafı sarılmış ve teslim olmuştur. Kopenhag’da Danimarkalıların esiriyken çok kötü şartlar altında bulunduğu hapiste ölmüştür.

 

TAVSİYELER

KONYA KIRIM DERNEĞİMİZDE İLYAS ER KIRIM’DAN KONYA’YA GÖÇ KİTABINI İMZALADI

GENÇ TARİHÇİ İLYAS ER KONYA’DAN KIRIM’A GÖÇ ESERİNİ ANLATI VE İMZALADI Kırım Türkleri Kültür ve …