Gökbayrağımız, şimdiden sonra, karalarda, denizlerde hattâ semalarda bile yükselecektir.
Yaşasın Gökbayrak! *
Noman ÇELEBİCİHAN
Millet!
Bizler, şanlı ecdadımızın harabeleri içindeyiz. O ecdad ki mert idi, adil idi, yüksek idi. Evet, büyük ecdadımızın mukaddes abideleri arasındayız. “Dirileri yaşatan ölülerdir” Ölülerin âsârıdır. Bizler ölmüş dedelerimizin şanla şerefle kazandıkları servet-i milliyyeyi hüsn-ü istimale karar verdik, bunun için de millî müzehaneyi açmaya teşebbüs ettik.
Bu millî âsâr-ı atîka müessesine bir me’vâ olmak üzere de en mukaddes bir kâşanemiz olan Hansarayı’nı zabt ettik… Biz ecdadımızın şanla şevketle etrafta bıraktığı ne kadar âsâr varsa hepsini toplayıp oraya koymaya karar verdik.
[…]
Evet siyasîlerimizin doğurduğu Kurultay’ı da onun içinde bulundurmaya karar verdik. Bir zamanlarda cihanın her tarafında, karalarda, denizlerde şanla, şevketle ve adaletle sayebân olup da bir buçuk asırdan beri mahkûm ve mahbus bir halde bulunan millî Gökbayrağımızı da onun üzerinde dikmeye and ettik!
[…]
Kırım Müslümanı Kırım’ı daha mükemmel, daha muntazam bir surette muhafaza etmek, kendi kanununu kendisi tertip eylemek için Kurultay’ını açmaya karar verdi. Çünkü Kurultay, o mukaddes heyet-i kanuniyyedir ki, Türk ırkına asırlarca intizam ve adalet temin etmiştir. Yalnız Türklere değil onlarla beraber bütün milletlere dahî, bütün cihana bile saf ve temiz birer şâşaâ-i adalet serpmiştir.
Çünkü Kurultay’dır ki en kuvvetli hükümdarları bile kendi yasa-sının önünde hürmetle inkıyad ettirmiştir. Binaenaleyh biz nizam ve intizamât-ı umumiyyeyi temin etmek istiyorsak, eski kanunları, yasaları, eski heyet-i kanuniyyeleri, kurultayları canlandırmak, onların canlı esaslarından esas almak, temel kurmak iktiza eder. İşte, bakınız Kurultay niçin açılıyor. Fakat milletimiz bunu yalnız kendisi hüküm sürmek için açmıyor; belki Kırım’da yaşayan bütün milletlerle beraber el ele, baş başa çalışmak için onu açıyor. Milletimiz âdildir. O yalnız kendisini düşünenlerden, yalnız kendi saadetini temine çalışanlardan değildir. Milletimiz başka milletleri dahî kendi omzuna almaya karar verdi.
[…]
Milletimiz bütün işlerini Kurultay’la yapagelmiştir. O pek çok fedakârlıklar, pek büyük âlicenaplıklar yaptı. Buna onun parlak ve şanlı tarihi şahittir. O hürdür, hürriyet ve cumhuriyeti sever, hürriyet ve cumhuriyete perestiş eder. O kendi hukukunu ne derece mukaddes tanırsa diğerlerin hukukunu da o kadar takdir eder.
[…]
O bugünkü yirminci asırda dahî başka milletleri o kadar sayıyor, onların hukuklarını o derece takdir ediyor, onlara büyük hürmet besliyor. Eğer o milletler, işçi adamlar becerikli halklar ise onlarla beraber işleyecek, onlarla beraber çalışacak, onlarla birlikte mesut olacaktır. O Kırım’a, Kırımlılar arasına onlarla beraber nur ve ziya serpecek, onlarla birlikte umumî bir güzellik, umumî mesut bir hayat yaşatacaktır.
Millet!
Kırım yarımadasında türlü renklerde birçok zarif güller, şebboylar, zambaklar, lâleler vardır ve bu lâtif ruh-nevâz çiçeklerin hepsinin kendilerine mahsus bir güzelliği, özlerine mahsus lâtif kokuları var. Bu güller, bu çiçekler Kırım’da yaşayan milletler: Müslüman, Rus, Yahudi, Rum, Nemse ve başkalarıdır. Kurultay’ın maksadı bunları bir yerde toplayıp hepsinden bir güzel nefis buket yapmaktır. Güzel Kırım adasında hakikî, medenî bir İsviçre tesis etmektir; millet Kurultayı yalnız Müslümanları değil, asırlardan beri onlarla beraber kardaşça yaşayagelmiş diğer milletleri de düşünüyor. Onları da işe davet ederek onlarla beraber kol kola verip gidecektir. Milletimiz bu işte bir âmir değil, belki bir müteşebbis, yalnız bir inisyatörlük vazifesini icra edecektir.
Milletimiz kendisini tanımayan, ya ki tanıyıp da onu başka renklerde göstermek isteyenlerin dediği gibi hodbin (egoist) değildir. Bunu Kırım Müslümanlarının 4-3 yüz senelik saltanat ve hâkimiyeti göstermektedir. Her milletin hukukunu tanımış, tanıyor ve tanıyacaktır. Kurultay Müslümanların emel ve maksatları ile beraber kendileriyle yan yana yaşayan Kırım’daki umum milletlerin de âmâlini yaşatacaktır. Kurultay diğer milletleri de teşrik-i mesaiye davet edecektir. Yaşasın umum milletlerin emelini yaşatacak Kurultay!
[…]
Gökbayrağımız, […] şimdiden sonra, karalarda, denizlerde hattâ semalarda bile yükselecektir. Yaşasın Gökbayrak!
* Noman Çelebicihan’ın Kırım Tatar Millî Kurultayımızın toplanmasından kısa bir süre önce Hansarayı’nın müze olarak açılışı esnasında yaptığı, Kırım Türklerinin millî emellerini ve Kurultay’ın gayesini anlatan bu tarihî nutkunun kısa versiyonunu Kurultayımızın ve Kırım Halk Cumhuriyetimizin 100. yılı şerefine okuyucularımıza sunuyoruz. Her bir Kırım Tatarının okuması, anlaması ve millî davamızın ruhu, ilke ve amaçlarını öğrenmesi için nutkun tamamını burada bulabilirsiniz: Gökbayrak Altında Millî Faaliyet, Osman Kemal Hatif (1998, Ankara. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yayınları, Yeniden yayına hazırlayan: Doç. Dr. Hakan Kırımlı).
Emel 258/261. Ocak-Haziran 2017. Sayfa 3-5.