Kırım’dan Sürülenlerin Dönüşü : Çözüm ve Problemler

Yazan: Osman ADAMANOV, Çeviren: Doç. Dr. Hakan KIRIMLI.

1993 yılında teşekkül ettiği andan itibaren Milliyetler ve Sürgün Edilmiş Yurttaşlar Meseleleriyle ilgili Devlet Komitesi kendisine en önemli amaç olarak, milliyetlere yönelik uygulamalarda ve ilişkilerde hem devlet menfaatlerini gözetecek hem de aynı zamanda Kırım’ın tarihî geçmişini ve etnik hususiyetlerini gözönüne alacak bir politikanın icrasını temin etmeyi almıştır.

Ne yazık ki, bu yolda gerek objektif gerekse de sübjektif karakterde pek çok müşkülatla karşılaştık. Mâlûm olduğu üzere, Kırım’daki etnik vaziyetin karakteristik yapısı ahalinin çok milliyetli terkibidir ki, bu yapı içinde Ruslar, Ukrainler ve Kırım Tatarları olmak üzere üç temel etnik grup mevcuttur. Günümüzdeki realitelerden ötürü, nüfusun yaklaşık üçte ikisini teşkil eden Ruslar da teknik olarak bir millî azınlık durumunda olup, onların dinî ve kültürel ihtiyaçlarının temin edilmesi, bizim açımızdan Karaimler ve Kırımçaklar gibi az nüfuslu etnik grupların hukukunun korunması kadar önemlidir. Bununla birlikte, çalışmalarımızda sadece sürgüne uğratılmış yurttaşların dönüsü ve iskânı programı için maddî imkân ümit edebiliriz. Diğer programlar için bize bilfiil kaynak ayrılmamıştır. 1995 yılında, Ukrayna devlet bütçesinden muhtelif millî azınlıkların kültürünün geliştirilmesi amacıyla 5 milyar hrivnya ayrılmasını temine muvaffak olduk. Ne var ki, bu pek önemsiz meblâğın bile ancak yarısı elimize geçti. Bu yıl Ukrayna Milliyetlerarası Münasebetler ve iskân işleriyle ilgili Devlet Komitesi’ne yapmış olduğumuz müteaddid müracaatlarımıza rağmen bize bu konuda her hangi bir kaynak temin edilmedi. Millî kültürlerin gelişmesi için gereken masrafların ve sürgün edilmiş kategorisine girmeyen etnik gruplar için beşerî sahadaki diğer tedbirlerin Kırım bütçesine dahil edilmesi ve 1997 yılından başlayarak bundan mesul olacak harcama maddesinin önceden gösterilmesi zarurîdir.

Bugün Kırım’da ülke çapında statüye sahip kayıtlı 26 millî cemiyet ve cemaat mevcuttur. Bunlara ilâveten üç cemiyet de şehir seviyesinde kaydedilmiştir. Bu teşekküllerin çoğunluğunun faaliyetleri Kırım Halkları Millî Cemiyet ve Cemaatleri Derneği’nde birleşmektedir. Millî-kültürel cemiyetlerle çalışma, işbirliği ve onların iç işlerine karışmama prensiplerine göre yapılmaktadır.

Milliyetler ve Sürgün Edilmiş Yurttaşlar Meseleleriyle ilgili Devlet Komitesi’nin iştirakıyle, tarihî-kültürel ve dinî binaların Kırım Tatarlarına ve Ermeni, Karaim, Yahudi ve Kırımçak cemaatlerine iadesine ilişkin meseleler hallolmuştur. Devlet Komitesi görevlileri Karaim ve Kırımçakların kültürel miraslarının iadesi ve korunması ve ayrıca 2000 yılına kadar Ukrayna’da Yahudi kültürünün gelişmesi için düzenlenen devlet programlarının hazırlıklarına katılmışlardır.

Devlet Komitesi’nin temel dikkati sürgün edilmiş yurttaşların Kırım’a dönüşleri ve burada iskânları meselesine sarfedilmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılması, sürgün edilmiş yurttaşların dönüşü ve iskânı ile ilgili bütün problemler kompleksini bilfiil Ukrayna’nın sırtına devretmiştir. işte aradan beş yıl geçtikten sonra, Ukrayna devleti, diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden yardım görmeksizin bu meseleleri çözümlemeye çalışmaktadır. Bununla birlikte, Ukrayna Yüksek Radası (Parlamentosu) ve Bakanlar Kurulu son yıllarda Kırım’da durumun istikrara kavuşturulmasına yönelik çabalar sarfetmesine rağmen, bunların problemin bütünlüğü ile çözümlenmesi için yeterli olmadığı açıkça anlaşılmıştır. Bunun sebepleri, şimdiye kadar bir devlet etnik siyaseti kavramıyla zarurî normatif esasların bulunmayışı ve idarecilerin faaliyetlerinin yarım yamalak ve istikrarsız oluşudur.

Pek çok sebeplerden ötürü sürgün edilmişlerin meseleleri çoğu zaman mahallî problemler şeklinde telakki edilmekte ve ancak 1995 yazında Kırım’da vuku bulanlar türünden olaylar hükûmeti bir takım tedbirler almaya sevketmekte, bu tedbirler ise problemi bütünlüğüyle çözümleyecek değil, bir müddet için istikrarı sağlayacak mahiyette olmaktadır. Bizce bu meseleler Ukrayna çapında öncelikli kabul edilmeli ve gereken statüyü almalıdır.

Bununla beraber, zarurî kararların alınması da bunların gerçekleşeceğinin garantisi değildir. Zira, bunların bir çoğu için gereken mâlî ve maddî kaynaklar temin edilmemektedir. Meselâ, Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun 11 Ağustos 1995 tarihli ve 636 sayılı bilinen kararnamesi yıl sonuna kadar sürgün edilmiş yurttaşların temel inşaatları için 20 milyon hrivnya ek tahsisat ayrılmasını öngörmekteydi. Ne var ki, biz bugüne kadar bu meblâğın yarısından fazlasını alamadık.

Bugün için Kırım’a dönüş ve burada iskân meselelerinin çoğunun çözümlenmesini frenleyen asıl sebep yetersiz finansman, daha açıkça ifade edecek olursak, devletin Kırım’a dönenlere yardım programlarında tedricî bir şekilde kısıntıya gitmesidir.

Bu gaye için bütçede ayrılan tahsisatın sürekli olarak azaltılması bunun delilidir. 1995 yılında sürgün edilmişlerin iskânı için ayrılan meblâğ mukayeseli fiyatlarla 1992’de ayrılan paradan 17 kere daha azdır.

1996’da da bu süreç devam etmektedir. Bütçede öngörülen sermaye yatırımı 28 milyon hrivnya tutarındadır. Bu meblâğ 1995’dekinden % 15 daha azdır. Kaldı ki, bu meblâğdan da Ekim 1996 sonuna kadar biz 5.4 milyon hrivnyadan fazlasını alamadık. Sosyal-kültürel tedbirlere tahsis edilmiş olan 14 milyon hrivnyadan da topu topu 3.1 milyon hrivnya elimize geçti.

İstikrarlı finansmanın yokluğu inşaat kuruluşlarının çalışma plânından sapmasına yol açmakta, programda çalışan binlerce kişinin çıkartılmasına yol açmaktadır. Yalnızca 1995 yılı için inşaatçılara olan borcumuz 5,8 milyon hrivnyayı geçmektedir. Kaynak yokluğundan, acil ihtiyaç sahiplerine maddî yardım, eşya nakli ödemeleri, talebe yurtlarında kalma, bir çok yerleşim yerine şu taşınması gibi harcamaları durdurmak zorunda kaldık.

Toplumun gayretleriyle nihayet ilk etapta Kırım’a halen dönmüş olanlar için 1996-2000 yılları arasında iskân tedbirleri için bir devlet programının kabulüne muvaffak ölünmüştür. Ancak, geçtiğimiz yılın sonunda bizim ve Kiev’deki “Giprograd” enstitüsünün uzmanları tarafından projesi hazırlanan o programdan geriye pek az şey kaldı. Ukrayna Bakanlar Kurulu tarafından 6 Mart 1996’da kabul edilen nihaî varyantta önümüzdeki beş yıl içinde sürgün edilmiş yurttaşlar için sadece 195 milyon hrivnyanın ayrılması plânlanıyor. Devlet bütçesinden ise daha az olan bir miktarın ayrılması bekleniyor. Bu programda yalnızca Kırım’da halen dönmüş olanların iskânı ve mesken temini hesaba katılmış ve sürgün edilmişler için 2000 yılına kadar 100.000 m2 mesken inşası yanı yılda yaklaşık 20.000 m2 mesken inşası öngörülmüştü. Mukayese için sunu söyleyebiliriz ki, 1994-1995 yıllarında 100.000 m2‘den fazla mesken inşa ettik. Bu da iki yıl içinde beş yıl için gösterilen miktardan daha fazlasını gerçekleştirdik demektir.

Sürgün edildikleri yerlerden Kırım’a dönen yurttaşların sayısı 250.000 kişiye ulaşmıştır (Bu toplam Kırım nüfusunun % 9’dan fazlasını teşkil etmektedir). Bunlardan 243.000’i Kırım Tatarı ve yaklaşık 3.600’ü de Ermeni, Bulgar, Rum ve Almandır. Bahçesaray Karasubazar, İslâmterek (Kirov), Canköy ve bazı diğer rayonlarda Kırım Tatarları bugün nüfusun yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadırlar. Kırım bilfiil bütün şehir ve rayonlarında sürgün edilmiş yurttaşların toplu olarak yerleştikleri 250’den fazla köy ve mikrorayon (büyük mahalle) kurulmuştur. Yaşadıkları yerlerde sürgün edilmiş yurttaşlarla ve millî azınlıkların temsilcileriyle olan ilişkileri ve çalışmaları daha iyi bir hale koyabilmek amacıyla bizim inisiyatifimizle şehir icra komitelerinde ve rayon idarelerinde milliyetlerarası münasebetler bölümleri kuruldu.

Halen Kırım’a dönmüş olanlar arasında 35.000’den fazla sürgün edilmiş yurttaşın çalışabilir yaşta olmasına rağmen işsiz olması gerçeği karşısında, Devlet Komitesi ile bu bölümler müştereken çalışarak sürgün edilmişlere yeni iş yerleri ve iş imkânları oluşturulması için tedbirler alınmıştır. Bununla birlikte, Kırım’a dönmüş olanların karşılaştıkları bu ve diğer problemlerin çözümü, belirlenen seviyede mesken ve sosyal bina inşaatları programının ne ölçüde yerine getirildiğine bağlıdır.

Alınan tedbirlere rağmen, Kırım’a dönmüş olanların sosyal ve ekonomik durumları son derece kötü olmaya devam etmektedir. 20.000’den fazla aile imkân yokluğundan dolayı evlerinin temel inşaatını bitirememektedir. Sürgün edilmiş yurttaşların köy ve mikrorayonlarının yarısı elektrik ve sudan mahrum olduktan başka, bunların çoğunluğunun yolu ve toplu taşıma imkânları da yoktur. Ayrıca, bunların hiç birisinde ne kanalizasyon, ne de tabiî gaz mevcuttur.

Sadece Kırım’a dönmüş olan yurttaşların asgarî ihtiyaçlarını karşılamak için toplam yaklaşık 3 milyon m2 mesken (münferit inşaatlar dahil), 1500 km. elektrik ve telekomünikasyon ağı ve 250-300 km. ağır kaplamalı (asfalt veya stabilize) yol inşa etmek zarurîdir. Tabiî gaz, kanalizasyon, mevcut olan ve tasarlanan köylerin imârı ve başka masraflar dahil değildir. Bütün bunlar günümüzde devamlı ileriye atılmaktadır. Bu zarurî işler ancak yeterli maddî imkân temin edildiğinde veya yeni finansman kaynakları bulunduğunda gerçekleştirilebilir. Duruma kısmî bir çözüm olarak, kendi evlerinin inşaatını tamamlayabilmeleri için münferit olarak kişilere uzun vadeli ve uygun şartlarda kredi verilmesi düşünülebilir. Ne var ki, bizim bu hususta bir çok defalar Ukrayna Bakanlar Kurulu’na yaptığımız müracaatlar her seferinde kaynak yokluğundan dolayı geri çevrildi.

Bir sıra millî başın-yayın teşekküllerinin ve sanat kolektiflerinin yaşatılmasına ve geliştirilmesine ait meselelerin çözümü için bunların, “Qaytarma” ve “Qırım” adlı Kırım Tatar müzikal tiyatro ansambillerinde olduğu gibi, Kırım bütçesine dahil edilmeleri kaçınılmaz olmuştur. Sosyal-kültürel tahsisatların kısıtlandığı bir ortamda, Devlet Komitesi artık bütün millî gazeteleri, radyo ve televizyon programlarını, sanat kolektiflerini ve spor takımlarını destekleyebilecek durumda değildir. Bu bakımdan, bunlar içinde aslî mahiyette olanları, meselâ Yañı Dünya gazetesi ve Yıldız dergisi gibileri, kültürel-etnografik merkezleri, televizyon redaksiyonları ve benzerlerini bakanlıklara ve devlet kurumlarına ait birimlerinin bütçelerinden finanse etmeyi teklif ediyoruz.

Daha az ciddî olmayan bir diğer mesele de Kırım’a geri dönenlerin siyasî ve yurttaşlık haklarının temini hakkındadır. Bir çok defalar çeşitli resmî kişilerin vermiş oldukları teminatlara rağmen, bu meselelerin çözümü için Ukrayna’da gereken normatif temel mevcut değildir. Bugüne kadar 1941-1944 yıllarında millî gerekçelerden ötürü Kırım’dan sürgün edilmiş olan yurttaşların rehabilite edilmesi hakkında kanun kabul edilmemiştir. Ukrayna ve Kırım’ın yaşama ve icra organlarında sürgün edilmişlerin temsil edilmeleri mekanizmasının tayini işi de gerçekleşmeden kalmıştır. Yaklaşık iki yıl boyunca, daimî yaşamak üzere Kırım’a dönen sürgün edilmiş kişilerin Ukrayna yurttaşlığına alınmaları düzeni hakkındaki problem de çözümlenmiş değildir. 1992’den bu yana vatanlarına dönmüş olan 75.000 sürgün edilmiş kişi halen Ukrayna yurttaşlığına alınmamışlardır. Bu da onlara siyasî hayata ve özelleştirmeye iştirak, iş bulma, mülkiyet haklarının elde edilmesi gibi hususlarda muazzam zorluklar doğurmaktadır.

Devlet Komitesi’nin mahallerdeki devlet organları ile müştereken çalışmasına ilişkin meselelerin de düzenlenmesi gerekmektedir. Şehir icra komitesi veya rayon devlet idaresi başkan yardımcılığı vazifelerinden birine sürgün edilmiş yurttaşlar arasından kişilerin getirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu, hepsinden önce, Gözleve (Kezlev), Canköy, Karasubazar, Kurman rayonları gibi sürgünden dönenlerin nüfusun dörtte birini oluşturduğu yerler için özellikle gereklidir.

Bir diğer problem de ek finansman kaynakları arayışıdır. Kırım’daki durum yeteri kadar dünya kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Bazı devletler somut meselelerin çözümü için yardım vaadinde bulunmuşlardır. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Ukrayna Mülteciler Yüksek Komiserliği Yalta, Aluşta, Ermenibazarı (Armyansk) ve Orkapı’da Bağımsız Devletler Topluluğu’nun sıcak çatışma yaşanan bölgelerinden kaçan mülteci ve muhacirlerin yerleştirileceği bazı yurtların tamiri için tahsisat ayırmıştır. Ancak milletlerarası yardım ile meseleyi tamamen çözebilmek gayet zordur. Genel olarak bakıldığında, Kırım’daki durum bir çok potansiyel yatırımcı tarafından olumsuz ve ihtilâflı olarak telakki edilmekte ve bu bakımdan da bunlar altyapının geliştirilmesi, yeni iş yerlerinin açılması gibi sahalara yatırım yapmakta acele etmemektedirler. Bundan başka, milletlerarası camia tarafından sürgün edilmiş yurttaşların iskânı ve onlara mesken temini için tahsis edilebilecek kaynaklar söz konusu olduğunda dahi, bunları tahsis eden teşkilatlar bu kaynakları Kırım Hükûmeti’nin ve Devlet Komitesi’nin iştiraki olmaksızın, bağımsız bir tarzda yatırmak ve kontrol etmek istemektedirler.

Devlet Komitesi’nin organizasyonal ve teknik çalışmalarından da söz etmek gerekir. Mevcudiyetimizin iki buçuk yılı içinde bizim tarafımızdan 50’den fazla belge, kanun, kararname, nizamname ve program teklifi ve projesi hazırlanmış olup, bunların çoğu daha geniş çalışmalara temel teşkil etmiş, bazıları da kabul edilmiştir. Devlet Komitesi’nin günlük çalışmaları esnasında Komite idarecileri ve görevlileri 10.000’den fazla yurttaşı kabul etmişlerdir ki, bunların yaklaşık 2.000’i temsilcilerdir. 12.000’i aşkın yazı, dilekçe ve şikâyetname alınarak incelenmiştir.

1994 güzünden beri, Devlet Komitesi’nin çalışmalarını aralarında Kırım Yüksek Sovyeti, Ukrayna Milliyetler Bakanlığı, Başsavcılık, Maliye Bakanlığı vergi kontrol ve idarî daireleri ile Adalet Başmüdürlüğü’nün de bulunduğu 19 kurum tarafından denetlenmiştir. Güvenle belirtebilirim ki, biz gazetelerde yazıldığı veya milletvekillerinin soru önergelerinde söz konusu ettikleri tarzda her hangi bir ciddî suiistimale ve özellikle kanundışı fiillere müsaade etmedik. Bu, biz hiç hata veya yanlış yapmadığımız mânâsına gelmez. Bu tür hata ve yanlışlar olmuştur, zira bizim meşgul olduğumuz işin örnek alınacak bir benzeri yoktur; bir çok iş hukukî normları henüz mevcut değilken ilk defa karşımıza çıkmış ve onunla yalnızca sağduyumuza güvenerek ilgilenmemiz gerekmiştir.

Devlet Komitesi’nin kadrosunda 38 kişi görev yapmaktadır. Bunlar tecrübeli ve ehliyetli mütehassıslardan ve yedi milliyetin temsilcilerinden oluşmaktadır. Ukrayna Bakanlar Kurulu’nun tavsiyesi ve Kırım Hükûmeti’nin kararına uygun olarak, Devlet Komitesi faaliyetlerini tekmil etmek amacıyla yeniden organize edilmeye hazırlanmaktadır. Ayrıca, yeni malî kaynak arama ve cezbetme işini aktivize etmek ve milletlerarası teşkilatlarla koordinasyonu sağlamak amacıyla bir yatırım bölümü kurulması kararlaştırılmıştır.

Aşağıdaki hususlara nazar-i dikkat celbini zarurî görmekte ve çözüm bulunmasını talep etmekteyiz:

1) Devlet etnik siyasetinin temellerinden ve millî sebeplerden dolayı sürgün edilmiş yurttaşların rehabilitasyonu hakkındaki kanundan başlayarak, “Yurttaşlık Hakkındaki” Kanun’a ve Ukrayna’nın mesken, vergi, çalışma ve bunun gibi diğer kanunlarına ilâve ve tashihlere kadar bütün çıkması gerekli belgeleri ihtiva edecek tarzda kanun yapıcı esasların hazırlanması temin edilmelidir.

2) Sürgün edilmiş yurttaşların dönüş ve iskânı programının devlet tarafından finansmanıyla, vatana dönenlerin asgarî temel ihtiyaçları ve hepsinden önce de mesken ihtiyaçları sağlanmalıdır. Bunun için bu finansman bütçede öngörülen meblâğ çerçevesinde istikrarlı ve sağlam bir özellik taşımalıdır.

3) Programın finansmanına dünya toplumunun ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin imkânlarından ilâve kaynakların celbi için çalışmaların hızlandırılması gerekmektedir. Bu hususta Kırım Yüksek Sovyeti de Ukrayna tarafından yürütülen müzakereler sürecine iştirak çerçevesinde sarih bir rol oynamalıdır.

4) Kırım’da millî gruplar arasında güven ve uzlaşma ortamı oluşturulması, sürgün edilmiş yurttaşların en kısa zamanda Kırım’ın altyapısına adapte ve entegre edilmeleri ve onların maddî ve manevî ihtiyaçlarının temini için bütün hükûmet ve toplum organlarının istikrarlı ve ortak gayretleri zarurîdir.

* Rusça aslından Türkçeye çevirdiğimiz bu rapor Kırım Muhtar Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun 12 Kasım 1996 tarihli toplantısında Kırım Milliyetler ve Sürgün Edilmiş Yurttaşlar Meseleleriyle ilgili Devlet Komitesi’nin 1994-1996 yılları arasındaki faaliyetleri hakkında Komite Başkanı Osman Adamanov tarafından okunmuştur. Metin Akmescit’de yayınlanan Krımskaya Gazeta‘nın 19 Kasım 1996 tarihli nüshasında derc olunmuştur (Çevirenin notu).

 

Emel 217, Kasım-Aralık 1996, Sayfa 1-7.

TAVSİYELER

KIRIM’DA İNSAN HAKLARI,RUSYA ESİRLERİ VE ANALARI KONFERANSI

Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergimizin, Emel Fikir Kültür Konferansları çerçevesinde düzenlediği, “Kırım’da İnsan Hakları, …