RUSYA’NIN KIRIM’DAKİ MÜSLÜMAN AZINLIĞA YÖNELİK MUAMELESİ, UKRAYNA’NIN GERİ KALANINA YÖNELİK PLANLARINI ORTAYA KOYUYOR

RUSYA’NIN KIRIM’DAKİ MÜSLÜMAN AZINLIĞA YÖNELİK MUAMELESİ, UKRAYNA’NIN GERİ KALANINA YÖNELİK PLANLARINI ORTAYA KOYUYOR

 

 Lily HYDE*

Çeviren: Bülent TANATAR

18 Aralık 2023

Kasım ayının sonlarında Leviza Celalova nihayet kocasından haber aldı. Rus yetkililer onu 2 Ekim’de Kırım’daki Simferopol duruşma öncesi hapishanesinden çıkardığında Kırım Tatar lideri Neriman Celal ile tüm bağlantısını kaybetmişti. Hiçbir haber alınamayan altı haftanın ardından, kendisinin 5000 km uzakta, Sibirya’nın Minusinsk kentindeki yüksek güvenlikli bir hapishanede tutulduğunu açıklayan bir mektup geldi.

2021 yılında tutuklanana kadar Celal, Rusya’nın 2014 yılında Ukrayna’dan tek taraflı olarak ilhak ettiği yarımadanın işgaline açıkça karşı çıkan Kırım’daki en önde gelen halk figürüydü. Muhalefet Moskova’nın hoşgörüyle karşılayacağı bir şey değil. Rusya, Şubat 2022’de Ukrayna’nın geniş çaplı işgalini başlattığından bu yana ülkenin doğu ve güneydeki %18’ini işgal etti. İşgal devam ederken ve artan sayıda Ukrayna vatandaşı Rus hapishanelerini doldururken, bölgedeki Müslüman azınlığın liderleri, Rusya’nın yeni işgal ettiği topraklarda yaşanan işkence ve keyfî gözaltılar da dahil olmak üzere, baskı ve savaş suçlarının ilk kez Kırım’da uygulanan işgale ilişkin kural kitabını izlediği konusunda uyarıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı’nın Kırım’daki daimî temsilcisi Tamila Taşeva, “Bütün insan hakları ihlalleri ve savaş suçları Kırım’da başladı” dedi. “İlk önce Kırım işgal edildi ve Rusya, yeni işgal ettiği topraklarda şimdi daha büyük ölçekte yürüttüğü tüm uygulamaları burada geliştirdi.”

Celal ve eşi, yerli bir Türk Müslüman azınlığı olan Kırım Tatarlarıdır. 2021’de Kyiv’de düzenlenen uluslararası diplomatik forum da dahil olmak üzere uluslararası gazetecilere, diplomatlara ve insan hakları örgütlerine bu baskı hakkında açıkça konuştu. Boruda herhangi bir hasar olduğuna dair kanıt bulunmamasına rağmen, forumdan eve döndükten sonra bir gaz boru hattına sabotaj yapıldığı iddiasıyla Eylül 2021’de tutuklandı. Sanık arkadaşına işkence yapılması da dahil olmak üzere yasal ihlallerle dolu bir mahkeme sürecinin ardından, 17 yıllık hapis cezasına başlamak üzere, Ekim ayında nakledildi. Altı haftadan fazla bir süre boyunca Celal’in ailesi ve avukatının, Rus ceza makamlarından onun yerini öğrenmeye yönelik tüm girişimleri “burada bulunamadı” yanıtıyla karşılandı.

“İki ay boyunca sevdiğinizden hiç söz etmeden boşlukta kalmanın ne kadar zor olduğunu anlatamam bile. Bütün gece uyanık kalıp şöyle düşünüyorsun: O nerede, nasıl, neden hiçbir şey duymuyoruz?” Celalova şunları söyledi. “Yani sonunda onun nerede olduğuna ve iyi olduğuna dair en küçük haberi bile almak büyük mutluluk.”

Celal şu anda Rusya’nın en katı ceza kurumlarından biri olan Krasnoyarsk Bölgesi hapishanesinde. Ziyaretler son derece kısıtlı ve mahkûmlar her altı ayda yalnızca 20 kg’lık bir paket alabiliyor; bu, ailesinin, kendisinin bir Müslüman olarak yiyemediği domuz eti bazlı hapishane yemeğinin yerine geçecek malzemeleri göndermesi için yeterli değil. Celalova, “Yemekleri özlüyor” dedi. “Sanırım aç kalacak.”

Mart 2014’te Kırım’ın ilhak edilmesinin hemen ardından Rus yetkililer, 2,4 milyon Ukrayna vatandaşına pasaport çıkardı, altyapısına para akıttı ve Rusya’nın yarımadaya göçünü teşvik etti. Ukraynalı yetkililere göre, çok sayıda askerî personelin yanı sıra yaklaşık yarım milyon Rus sivil de ilhakından bu yana Kırım’a taşındı. Kırım, Rusya’nın Ukrayna’yı kapsamlı bir şekilde işgal etmesi için çok önemli bir askerî üs haline geldi.

Rus yetkililer de hızla muhalefeti bastırmaya başladı. Şu anda 123’ü Tatar olmak üzere Kırım’dan gelen 190 siyasî tutuklu Rus yetkililer tarafından esir tutuluyor. Bir zamanlar Kırım’da çoğunluğu oluşturan Kırım Tatarları, 1944’te Stalin’in emriyle bütünüyle sürülene kadar Rusya’nın imparatorluk yönetimi altında yavaş yavaş yurtsuzlaştırıldı. 1991’de Sovyetler Birliği çökene ve binlerce kişi geri dönene kadar geri dönüş yasağına karşı barışçıl bir kampanya yürüttüler. Şu anda Kırım’da 250.000 ile 300.000 arasında insan var.

Kırım Tatarları 2014 yılında Rusya’nın ilhakına karşı çıktı ancak Moskova kısa süre sonra Celal’in de mensup olduğu temsilî organ olan Meclis’i yasa dışı ilan etti. Aktivistler, dindar Müslümanlar, gazeteciler ve bağımsız sivil veya Ukrayna yanlısı duruş sergileyen herkes ortadan kaybolmaya başladı veya aşırılık, terörizm ve sabotaj suçlamalarıyla tutuklandı. Hapishaneden yazdığı bir makalede Celal, yeni yollar ve okullar kisvesi altındaki yarımadanın korku ve propaganda iklimini tasvir ediyordu. “Aslında kendimizi bir hapishanede bulduk” diye yazdı, “sadıklara bonbon verildiği ve itaatsizlerin cezalandırıldığı.”

2022’den ve Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinden bu yana Kırım’da tutuklama ve para cezaları arttı. Taşeva’ya göre, Rus ordusunun itibarını zedeleme eylemini suç sayan yeni yasa kapsamında 600’den fazla kişi hakkında dava açıldı; bunların çoğunluğu sosyal medyadaki paylaşımlar veya Ukrayna şarkıları dinlemek gibi barışçıl eylemler nedeniyle. Yeni işgal edilen topraklarda tutuklu bulunan birçok Ukraynalı, Kırım’da, Aralık 2022’de Simferopol’de açılan yeni bir duruşma öncesi hapishanesinde tutuluyor. BM’nin Ukrayna’daki İnsan Hakları İzleme Misyonu, Rusya’nın kontrolündeki hapishanelerde tutuklu bulunan Ukraynalı sivil mahkumların %91’inin işkenceye maruz kaldığını bildiriyor.

Ukrayna Geçici İşgal Altındaki Toprakların Yeniden Entegrasyonu Bakanlığı, Şubat 2022’den sonra işgal edilen bölgelerden 700’den fazla Ukraynalı sivilin Rusya tarafından esir tutulduğunu doğruladı. Ancak Rusya rakamları açıklamadığı için gerçek sayı çok daha yüksek olabilir ve ailelerin akrabalarının başına ne geldiğini tespit etmesi aylar hatta yıllar alabiliyor. Associated Press, işgal altındaki Ukrayna’da 2026 yılına kadar 31 yeni hapishane kolonisi ve gözaltı merkezi oluşturma planlarını özetleyen bir Rus hükümeti belgesine atıfta bulundu.

43 yaşındaki Celal, Meclis’e katılmadan önce Kırım Tatar gazetesi Avdet ve ATR TV kanalında gazeteciydi. Diğer Meclis üyelerinin sürgüne gönderilmesinden veya tutuklanmasından sonra Kırım’da kaldı, siyasî tutukluların duruşmalarına katıldı, hukuk ihlalleri hakkında bilgi yayınladı ve yabancı medya ve insan hakları gruplarına röportajlar verdi. Kırım’da kalan en yüksek profilli Kırım Tatar muhalif olarak mercek altındaydı. Evi arandı, FSB (Rus güvenlik servisi) tarafından sorguya çağrıldı ve “aşırılıkçı” faaliyetlere katılmaması konusunda uyarıldı. Karısı, kaybolduğunda onu nerede arayacağını bilmesi için FSB’nin ve soruşturma komitesinin nerede olduğunu ona gösterdiğini hatırlıyor.

2016 yılında yaptığı bir konuşmada tutuklanmasının muhtemel olduğunu itiraf etmişti: “Hapishanede kalmanın faydalı olduğunu düşünmüyorum; zaten orada yeterince insan var, bu yüzden dikkatli olmaya çalışıyorum. Ancak kolluk kuvvetleri bize karşı harekete geçmek isterse hiçbir tedbirin işe yaramayacağını biliyorum.” Riske rağmen o ve karısı, her ikisi de çocukken sürgünden Kırım’a dönmüş oldukları için vatanlarından ayrılmayı asla düşünmediler.

Celalova, “Ve şimdi tüm bu korkular var ama biz yasadışı bir şey yapmıyoruz, sadece kendi topraklarımızda yaşıyoruz” dedi. “Vatan sevgisinin en kutsal şey olduğunu anlayacak şekilde yetiştirildik.”

Taşeva, Celal’in işgal altındaki Kırım’da nadir ve önemli bir şahsiyet olduğunu, siyasî mahkumların ailelerini desteklediğini, Kırım Tatar dilini ve kültürünü teşvik ettiğini ve vicdan özgürlüğünü korumanın mümkün olduğunu örneklerle gösterdiğini söyledi. Kalma ve Rus rejimine karşı sesini yükseltme kararı, fikirlerini açıkça ifade etmekten korkanlara ilham kaynağı oldu.

“İnsanlar Neriman’a baktılar ve Rus işgaline karşı tavırlarına manevî destek aldılar ve elbette Rusya da bunu gördü. Şu anda Kyiv’de bulunan ve şiddete kışkırtma suçundan gıyabında altı yıl hapis cezasına çarptırılan Meclis başkanı Refat Çubarov, “[Rusya] için ya bu tür insanları kırmak, kendi taraflarına çekmek ya da tutuklayıp tecrit etmek önemliydi” dedi. “Dürüst olmak gerekirse kendisi dahil herkes onun tutuklanmasını ve baskı altına alınmasını bekliyordu.”

Eylül 2021’in başlarında Celal’in tutuklandığı haberi duyulduğunda, sosyal medyada muhtemelen ilhakı eleştiren herhangi bir şey paylaşmayı uzun süredir bırakan Kırım’daki insanlar, sessizliklerini bozdu. Bazıları haberlere bağlantılar yayınladı, diğerleri ise korku ve öfke ifade etti. Celalova, kendisi ve dört çocuğunun hâlâ sessiz bir destekle çevrili olduğunu ancak halkın protesto patlamasının uzun sürmediğini söyledi. Bırakın Rus rejimini eleştirmeyi, Ukrayna dilinde konuşmanın veya yazmanın bile potansiyel maliyeti çok yüksek. Son korku ise Kırımlı erkeklerin Ukrayna’da Rusya adına savaşmak üzere seferber edilmesidir.

Rusya’nın Kırım’ı Ukrayna’dan ilhak etmesi uluslararası hukuku ihlal ediyor ve ABD, AB ve çok sayıda BM kararında kınandı, ancak 2021 yılına gelindiğinde bu bir oldu bitti gibi görünüyordu. Batılı ülkeler yaptırımlar uyguladılar ancak bunun dışında, işgal edilen ve dünyanın çoğu tarafından tanınmadan elli yıl boyunca fiilen SSCB’nin bir parçası olarak kalan Baltık devletlerini örnek göstererek pasif bir tanımama pozisyonu aldılar.

Kırım Platformu, uluslararası kınamayı pekiştirmek ve Kırım yarımadasını Ukrayna kontrolüne döndürmenin yollarını araştırmak amacıyla 2021 yılında Ukrayna tarafından büyük bir diplomatik girişim olarak kuruldu. Ağustos 2021’de Kyiv’de düzenlenen açılış oturumuna, Çubarov’un tanımıyla Rusya’nın onları caydırmaya yönelik yoğun çabalarına rağmen, 46 ülke ve uluslararası kuruluştan temsilciler katıldı. Platform, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından “Rus düşmanı” olarak tanımlandı ve devlet medyası tarafından “önemsiz ülkeler ve ikincil politikacıların” gösterisi olarak değerlendirildi.

Celal, Kırım’ı temsil eden heyet arasındaydı ve onun forumda halka açık konuşma yapan tek temsilcisiydi. Vatana döndükten birkaç gün sonra iki komşusu, aktivist arkadaşları Asan ve Aziz Ahtemov ile birlikte tutuklandı. Ahtemov’lar bir boru hattını sabote etmekle, Celal ise komployu planlamakla suçlandı. Üçü de erken tahliye umudu çok az olan uzun hapis cezalarına çarptırıldılar. Film yapımcısı Oleh Sentsov’un yoğun bir uluslararası kampanyanın ardından serbest bırakıldığı 2019 yılından bu yana Kırımlı siyasî tutukluların değiş tokuşu yapılmadı.

Celalova, en küçükleri onu zar zor hatırlayan çocuklarına ve dünyaya kocası hakkında konuşmaya devam ediyor. Bir şekilde özgürlüğüne kavuşacağına dair umudunu yitirmemektedir. “Elbette yakında olmasını umuyoruz ama nasıl ve hangi mekanizmayla, hangi araçla olacağını bilmiyorum” dedi. “Yapabileceğim tek şey, onun davasını uluslararası düzeyde duyurmak ve Kırım’daki gerçekleri aktarmaya çalışmak.”

Kırım Platformu, Ukrayna’nın Rusya ile savaşının son noktası olmasında ısrar ettiği Kırım’ın işgalden kurtarılması ve yeniden entegrasyonuna yönelik bir strateji üzerinde çalışıyor. İnsan hakları uzmanı, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Kırım Misyonu bünyesindeki Kırım Platformu şubesinin başkanı Mariya Tomak, Ukrayna’nın Rusya ile müzakerelere girmesi yönündeki uluslararası baskı artarken, yalnızca Rusya’nın Kırım işgalinin insanî maliyetini göstermekle kalmayıp aynı zamanda sömürgeleştirdiği topraklara yönelik tarihî iddialarını da sorgulayanların Celal gibi mahkumlar olduğunu söyledi.

“Kırım’a hâlâ çoğu zaman Rus emperyalizminin prizmasından bakılıyor. Fakat ben Neriman’ın davasını, sürgünden dönen ve şu anda hapsedilen, baskı altında tutulan veya yurdu terk etmeye zorlanan halkının hikâyesinden izliyorum.”

* Yaşamını Kyiv’de sürdüren, Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliği konusunda uzmanlaşmış İngiliz yazar, gazeteci ve editör. The Guardian, The Times, Foreign Policy, Politico, Atavist Magazine vb. için yazılar yazıyor. Kırım ve Doğu Ukrayna’daki savaş hakkında kapsamlı yazıları var. Bir çocuğun gözünden Kırım Tatarlarının 90’lı yıllarda sürgün yerlerinden dönüş sürecini anlattığı Dream Land (Düş Ülkesi) adlı 2008’de yayınlanmış bir romanı da bulunuyor. Türkçe çevirisini sunduğumuz yazı 18 Aralık 2023 tarihinde https://hyphenonline.com/ adresinde yayınlandı.

 

TAVSİYELER

KIRIM’DA İNSAN HAKLARI,RUSYA ESİRLERİ VE ANALARI KONFERANSI

Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergimizin, Emel Fikir Kültür Konferansları çerçevesinde düzenlediği, “Kırım’da İnsan Hakları, …