YENİ KİTAPLAR

Hazırlayan: Özgür KARAHAN

 

Geraylar ve Osmanlılar

Kırım Hanlık Hânedânının Osmanlı Devleti’ndeki Hikâyesi

Hakan KIRIMLI

Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2022

ISBN: 9786254082924

1088 sayfa. 16,5×23,5 cm.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın çeyrek asır süren titiz araştırmaları neticesinde hazırladığı “Geraylar ve Osmanlılar – Kırım Hanlık Hânedânının Osmanlı Devleti’ndeki Hikâyesi” adlı eseri nihayet Ötüken Neşriyat tarafından 2022’nin Nisan ayında yayınlandı.

Kırımlı’nın metni hazırlamadaki özeni eserin vücuda gelmesindeki ince işçilikte de kendini gösteriyor. Kitabın “Han Saray, Kırım ve Karadeniz” isimli zarif kapak resmi ise Ali Yaycıoğlu tarafından özel olarak hazırlanmış.

*

“Üç buçuk yüzyıl Kırım Hanlığı’nın başında bulunan Geray hânedânı Cengiz Han’a istinat edilen kökeni ile İslâm âleminin meşruiyeti en tartışılmaz hükümdarlık soylarından birisidir. Geraylar kökenleri itibarıyla kendilerini daima Altın Orda İmparatorluğu’nun vârisleri olarak tanımlamakta ve bu durum diplomatik açıdan da kabul görmekteydi. Geray hânedânı bütünüyle kendine has ve köklü geleneklere, kimliğe ve hiyerarşiye sahipti.

1475’ten itibaren Kırım Hanlığı ile Osmanlı Devleti arasında himaye yahut tâbilik bağı kuruldu. Bu tarihten itibaren, gerek Kırım Hanlığı gerekse Geray hânedânı Osmanlı Devleti nezdinde çok önemli bir konuma sahip oldu. Geray ve Osmanlı hânedânları arasında da özel bir ilişki ve karşılıklı etkileşim ortaya çıktı. Hatta kriz anlarında Gerayların Osmanlıların yegâne taht alternatifi olduğu iddiaları sık sık dile getirildi.

Böylelikle kurulan bağlar iki devletin yakın ilişkilerinin de ötesine geçti. Bu süreç içinde, Geray hânedânının pek çoğu peyderpey Osmanlı topraklarında iskân edilmeye başlandı ve müteakip yüzyıllarda sayısı belirlenemeyecek kadar çok Geray, Osmanlı topraklarında yaşadı ve orada öldü. Bilhassa, Kırım’ın 1783’te Rusya’nın eline geçmesini müteakip Geray hânedânının Kırım’daki erkek mensuplarının büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti’ne göç etmeye mecbur kalırken, bir kısmı da Kuzey Kafkasya’ya yerleşti. Osmanlı Devleti’ndeki Geraylar Rumeli’nde kendilerine ait ya da tahsis edilmiş bulunan geniş çiftliklerde yaşamışlardır. Rumeli’ndeki Geraylar, Osmanlı Devleti’nin fevkalâde karışık bu dönemlerinde bazen ülke ölçeğinde, bazen de mahallî çapta gayet kayda değer roller üstlenmişlerdir. Bunun yanı sıra, Kırım Hanlığı’nın yıkılmasından sonra dahi Gerayların Osmanlı ordusunda özellikle Kırım Tatarlarından müteşekkil birliklere kumandanlık yaptıkları görülmektedir. Kuzey Kafkasya’ya yerleşen Geraylar ise bu bölgede önce Osmanlı, daha sonra da Rusya hâkimiyeti altında çok önemli roller oynamışlardır.

Çok zengin arşiv malzemesine ve 200’e yakın yerleşim yerinde saha araştırmalarına dayanan bu çalışma, Geray hânedânının temel özelliklerine ve onların Osmanlı Devleti’ndeki ilginç, ancak şimdiye kadar hemen hiçbir monografiye konu olmamış olan hikâyelerine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak, bir yandan Geray sülâlesi mensuplarının yerleştikleri Osmanlı Devleti ve toplumu içinde üstlendikleri rolleri ortaya koymak, öte yandan günümüz Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan devletleri sınırları dâhilinde bulunan bu arazide Gerayların ikamet yerlerini belirleyerek onlardan kalan izleri göstermek de bu kitabın temel yönelişlerindendir.”

(Tanıtım Bülteninden)

 

Geçmişten Geleceğe Kırım – Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Editör: Filiz Tutku AYDIN BEZİKOĞLU

Seta Yayınları, Ankara, 2022

ISBN: 9786257712798

304 sayfa, 15×23 cm.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra eski Sovyet devletleri üzerindeki hegemonyasını sürdürme siyaseti güden Rusya Şubat 2022’ye gelindiğinde “kardeş ülke” olarak adlandırdığı Ukrayna’ya yönelik işgal girişiminde bulunmuştur. Rusya’nın kısa sürede Ukrayna yönetimini devirerek kendine bağlı bir hükümeti göreve taşıma hedefiyle kalkıştığı bu harekât umulmadık şekilde büyük bir direnişle karşılaşmıştır. Ukrayna halkının büyük can kayıpları verdiği ve milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü bu savaşta Ukrayna ordusu ve halkı kendilerinden çok üstün bir askeri güce karşı büyük mukavemet göstermektedir. 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin ardından birçok Ukraynalı ve Kırım Tatarı siyasetçi Rusya’nın hedefinde Ukrayna’nın olduğu öngörüsünde bulunmuş ve bu yöndeki uyarılarında haklı çıkmıştır.  

Kırım meselesinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden yana tavrını açıkça ortaya koyan Türkiye bu konudaki istikrarlı tutumunu sürdürmektedir. Türkiye yasa dışı ilhaka karşı çıkan ve Kırım’da insan hakları ve kültürel varlıkları tehlikede olan Kırım Tatarları ile yakın temas halindedir. Bunun yanı sıra Türkiye aynı şekilde Ukrayna’daki savaş sonucunda bölgede ve Karadeniz’de ortaya çıkacak dengelerden etkilenecek devletlerin başında gelmektedir. Bu kitap da Türkiye’nin Kırım konusundaki yaklaşımına bir katkıda bulunmak ve bu konunun yeterince bilinmeyen yönlerini ilgili araştırmacıların ve kamuoyunun dikkatine sunmak amacıyla hazırlanmıştır. (Tanıtım Bülteninden)

 

Karay Türkçesi Ağızları Tematik Söz Varlığı

Murat KOÇAK

Atatürk Üniversitesi Yayınları, Erzurum, 2021

ISBN: 9786257086615

420 sayfa. 17x24cm.

Kırım’ın yerli halklarından Karayların dili yok olma tehlikesi altındaki diller listesinin başlarında yer alıyor. Museviliğin bir mezhebi kabul edilen Karay inancına sahip Karay Türkleri çoğunlukla Kırım, Polonya, Litvanya ve İstanbul’da yaşamaktalar. Dünya genelinde sadece birkaç bin Karay Türkünün kaldığı düşünülmekte. Murat Koçak’ın bu tematik sözlüğü de Karaycanın Haliç-Lutsk, Kırım ve Trakay ağızlarını ele alarak Karaycanın zengin söz varlığını incelemekte ve hem dil bilim hem de Türkoloji sahasındaki çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamakta.

Önsüz ve Kısaltmalar bölümlerinden sonra gelen Giriş kısmında Karaycanın kullandığı alfabelere  (Latin, Kiril ve İbrani) de yer verilmiş. Ardından on üç bin civarında kelimenin listelendiği tematik sözlük bölümü yer alıyor.

Söz varlığının görevlerine ve konularına göre yapılan temel sınıflandırmanın ilk bölümü olan İsimler kısmında 11 ana başlık var: İsimler (İnsan ve Toplum, Hayvanlar, Bitkiler, Zaman, Yeryüzü, Gökyüzü, Sayılar, Renkler, Araç-Eşya-Enstrüman, Beslenme, Din-İnanç). Sonra sırasıyla Zamirler, Sıfatlar, Zarflar, Edatlar ve Fiiller gelmekte.

Kitap madde başlarının tematik tasnifine göre her bir başlık altından kaçar adet kelimenin yer aldığını gösteren tabloları ihtiva eden Sonuç ve Kaynakça bölümü ile sona eriyor.

 

Eliyahu Ben Yosef Kılcı’nın Mecuması – Kırım Karay ve Türk Edebiyatı Mecmuası

Gulayhan AQTAY

Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2021.

ISBN: 978-975-17-4901-7

568 sayfa, 24 cm

İnceleme niteliğindeki eser, Kırım Karaycası ve Kırım Türkçesinde yazılmış mecmuanın ilk tenkitli yayınıdır. Adı geçen mecmua, Bahçesaraylı Eliyahu b. Yosef Ḳılcı tarafından 1903-1910 yılları arasında İbrani harfleriyle istinsah edilmiştir. İçine; masal, hikâye, bilmece, türkü, mani, tekerleme gibi çeşitli edebî türleri almaktadır. Bunlardan bazıları Türk bazıları Kırım Tatar bazıları da Kırım Karaylarının kendi edebiyatından alınmıştır. Eserlerin dili karışıktır. Hem Türkiye Türkçesi hem Kırım Tatarcası hem de Kırım Karaycasının dil özelliklerini taşımaktadır. Türkiye Türkçesinin etkisi tüm eserlerde görülmektedir. Buna karşın, mecmuanın Türkiye Türkçesi standart değildir. Anadolu ağızlarından bilinen pek çok yapı, şekil özelliği ve kelime içermektedir.

Eser; Giriş, İnceleme, Transkripsiyonlu Metin, Dizin ve Tıkpıbasım bölümlerinden oluşmaktadır. (Tanıtım Bülteninden)

 

W. Radloff’un Türk Lehçeleri Sözlüğü Denemesi Eserindeki Karaim (Karay) Türkçesi Söz Varlığı

Gülsüm KIRBAŞ

Palet Yayınları, 2021, Konya.

ISBN: 9786257675574

216 sayfa. 16×24 cm.

Musevi Türk topluluğu Karayların kullandığı dil olan Karay Türkçesi, Kıpçakçanın Kuzeybatı veya Batı grubunda gösterilir. Tarihî Hazar Devletinde varlığını sürdüren Karaylar, Hazar Devletinin yıkılmasından sonra Kırım ve çevresinde toplanmış ve zamanla kendi dilleri yerine Kıpçakların dilini kullanmaya başlamışlardır. Böylece Kıpçak lehçesine dayalı bir Karay Türkçesi oluşmuştur.

Karayların başka bölgelere göç etmeleri ve inançlarıyla ilgili bazı sorunlar yüzünden nüfusları bugün için çok azalmıştır. Bu nedenle Karay Türkçesi neredeyse “ölü dil” olmak üzeredir.

Bu çalışmada Radloff’un Opıt Slovarya Tyurkskiḫ Nareçiy adlı sözlüğünde geçen Karaim Türkçesindeki sözcükler ele alınmıştır.

Sözlükte Karaim Türkçesine ait 2825 sözcük tespit edilmiştir. Radloff, eserinin ön sözünde Karayların dilini Kazan’da incelemeye başladığını belirtmiştir. Kırım ağzı üzerinde çalışmalarını sürdürürken Litvanya ve Volınya (Polonya ile Ukrayna arasında tarihî bir bölge) Karaylarının dilini de incelediğini ifade etmiştir.

Radloff’un Sözlüğünde Karay Türkçesine ait sözcüklerin Kırım, Trakay, Haliç olmak üzere üç ağızda da söylenişi verilmiştir. Radloff, bazen bu sözcüklerin anlamını vermiş bazen de anlamını vermeden diğer ağızdaki şekline gönderme yapmıştır. Sözcüğün üç ağızdaki şeklini de vermesi oldukça önemlidir. Çünkü günümüzdeki Karayca sözlüklerin veya gramer kitaplarının çoğunda sadece Trakay ağzı esas alınmaktadır. (Tanıtım Bülteninden)

 

Kırımçak Atasözleri: İnceleme – Metin

Bülent HÜNERLİ – Erhan AKTAŞ

Paradigma Akademi Yay., 2021, Çanakkale.

ISBN: 978-6258009699

176 sayfa. 13,5×21 cm.

Tarihsel olarak Kırım Yarımadası’nı mesken tutmuş olan Kırımçaklar, günümüzde var olma mücadelesi veren bir Türk topluluğudur. Bu topluluğun özellikle II. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında yaşadığı trajik olaylar, onların sosyal ve kültürel hayatında derin yaralar açmıştır. Bu dönemde Kırımçak Türkçesi konuşan neslin büyük bir kısmının Naziler tarafından yok edilmesiyle bu Türk lehçesi yok olmanın eşiğine gelmiştir. Dolayısıyla nüfusu az bir topluluk olan Kırımçaklar ve Kırımçak dili üzerine yapılacak her çalışma oldukça değerlidir. Biz de bu fikirden hareketle; Kırımçak halkının tecrübelerini, yaşayışını ve doğa ile olan etkileşimini göstermesi bakımından Kırımçak atasözlerini ele aldık. Çalışmamız Giriş, İncelemeKırımçak Atasözleri  ve Kaynakça adlı başlıklardan oluşmaktadır. Giriş bölümünde Kırımçaklar ve Kırımçak Türkçesi hakkında bilgi verilmiştir. İnceleme kısmında atasözleri değerlendirilmiş, değerlendirilirken de Fin bilgin Matti Kuusi’ye ait atasözü tasnif sistemi kullanılmıştır. Kırımçak Atasözleri bölümünde ise alfabetik sırayla Kiril ve Latin harfli atasözleri verilip bu atasözlerinin Türkiye Türkçesine aktarımı yapılmıştır. Son olarak  Kaynakça bölümünde çalışmada kullanılan eserlerin künyeleri verilmiştir. (Kitabın arka kapağından)

 

Emel Dergisi 279, Nisan-Mayıs-Haziran 2022. Sayfa 59-65.

TAVSİYELER

KANAL 3 TV’YE KONUŞAN ZAFER KARATAY UKRAYNA RUSYA SAVAŞINI VE KIRIM’IN DURUMUNU DEĞERLENDİRDİ

KARATAY, KIRIM’DA RUS ZÜLMÜ DEVAM EDİYOR VE KIRIM TÜRKLERİ RUSYA İŞGALİNDE YAŞAMAK İSTEMİYOR Kırım Tatar …