BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİ ZİRVE TOPLANTISINA TÜRKİYE’DEKİ KIRIM TÜRKLERİ’NİN MÜRACAATI
30-31 Ekim 1992 tarihlerinde Ankara’da yapılan Bağımsız Türk Cumhuriyetleri liderleri zirve toplantısına Türkiye’deki Kırım Türkleri yaklaşık 15 bin imzalı bir çağrıyla müracaat ettiler.
Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilciliği tarafından hazırlanan ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi İstanbul, Konya, Çatalca Şubeleri, Kocaeli ve Bursa Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından yürütülen. Aydınlar Ocağı, Türk Ocakları, Azerbaycan, Rumeli, Batı Trakya, Kerkük, Doğu Türkistan, Türklerinin Türkiye’deki derneklerince de desteklenen kampanya neticesinde iki gün içinde yaklaşık on beş bin kişi tarafından imzalanan çağrı 30 Ekim 1992 günü toplantıya katılan liderlere teslim edildi.
Zirve’de Kırım Türkleri ve Ahıska Türklerinin meselesinin de görüşülmesi ve somut kararların alınması çağrısı yapılan müracaat 30 Ekim 1992 günü zirvenin yapıldığı TBMM tören salonunda Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay ve Kırım Tatar Millî Hareketi Teşkilatı Türkiye temsilcisi Dr. Hakan Kırımlı tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Süleyman Demirel, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurad Niyazov, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslâm Kerimov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey ve Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ayrı ayrı verildi.
Müracaatları genellikle müspet olarak karşılayan ve kabul eden liderlerden yalnızca Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev olumsuz tepki gösterdi. Nazarbayev, “Türkiye’deki Kırım Tatarları adına Türkiye’ye hoş geldiniz. Kardeşleriniz Kırım Tatarlarına yardım elini uzatmanızı isteyen on beş bin imzalı bu müracaatı size takdim ediyorum” diyen KTMHT Türkiye Temsilcisi Dr. Hakan Kırımlı’ya “Dilekçe mi? Ne Hakkında, kimin için?” sorusunu yöneltti.
“Kardeşleriniz Kırım Tatarlarına yardım etmeniz için” cevabı üzerine Nazarbayev sinirli bir şekilde elinde tuttuğu müracaatı diğer eline vurarak “Kırım Tatarlarına mı? Nasıl? Hangi şekilde? Söyle nasıl?” diyerek reaksiyon gösterdi. “Devlet başkanı biz değiliz. Sizsiniz. Nasıl yardım edebileceğinizi siz daha iyi bilirsiniz.” cevabı üzerine, Nazarbayev başını iki yana sallayarak kızgın bir şekilde toplantı salonuna geçti.
Zirveye katılan liderlere yapılan müracaata büyük ilgi gösteren Cumhurbaşkanı Turgut Özal Kırım’daki son durum, Kırım Türkleri’nin Kırım’daki ve sürgün yerlerindeki durumu hakkında bilgi aldı.
Bağımsız Türk Cumhuriyetleri liderlerine yapılan çağrının tam metni şöyledir:
BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİNİN LİDERLERİNE ÇAĞRI
Sayın Nursultan NAZARBAY, Sayın Ebulfeyz ELÇİBEY, Sayın İslam KERİM, Sayın Saparmurad NİYAZ, Sayın Askar AKAY, Sayın Turgut ÖZAL, Sayın Süleyman DEMİREL.
Bağımsız Türk Cumhuriyetleri liderlerinin 30-31 Ekim 1992 tarihlerinde Türkiye’de yapacakları toplantı, bu ülkelerin yanı sıra henüz milli hak ve hukuklarını elde edememiş bütün Türklerin ümit ve heyecanla bekledikleri bir toplantıdır.
Türk Dünyası’nın geleceğini yönlendirmenin ağır ve şerefli sorumluluğunu taşıyan sizleri, Türklüğün uyanışının büyük öncüsü İsmail GASPIRALI’nın “DlLDE, FÎKİRDE, İŞTE BİRLİK” şiarına uygun şekilde Türk Dünyası’nın beklentilerine cevap verecek adımları atacağınıza inanıyoruz.
Ancak bütün Türk Dünyası içerisinde en ağır vaziyette olanların, kardeşleriniz Kırım ve Ahıska Türkleri olduğuna dikkatlerinizi çekmek isteriz. Onlar var olma mücadelesi veriyorlar. Barbar Stalin’in işlediği insanlık suçu onlar üzerinde devam ediyor. Tamamı Kırım’a Vatanlarına dönmek isteyen Kırım Türklerinin çoğunlukla Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da yaşadıkları bir gerçektir.
Bütün Dünya’nın bildiği, ama halâ daha ortadan kaldırmaya yanaşmadığı insanlık suçunu ortadan kaldırmak sizlerin elinde.
Yüzlerce yıldır Kırım Türklerinin Vatan’ı olmuş Kırım’da, Kırım Türklerinin insanca yaşamaları ve tarihteki gibi şanlı medeniyetlerini kurmaları için yardım ediniz.
Yardımınızın onlara ümit vadeden, ruhlarını okşayan güzel sözler değil, onların vatanlarına dönmelerini ve insanca yaşamalarını temin edecek somut karar ve icraatlar olmasını bekliyor ve istiyoruz.