Oktay OR.
I.GİRİŞ
Kırım’da başlıca şu Türk diyalektleri konuşulmaktadır 1:
l. Kırım Osmanlıcası: (Güney kıyılarında 5 ağız, bir de Mariupol’da)
2. Merkez Kırım türkçesi :
A. Kuzey merkez Kırım türkçesi:(Bahçesaray’dan merkeze kadar olan yörede). Özelliği, ol- ve fakat bar «var».
B. Güney merkez Kırım türkçesi: (Kırım Osmanlıcasıyla Kuzey merkez Kırım türkçesi arasındaki geçiş yöresinde). Özelliği: ol- ve var.
C. Doğu merkez Kırım türkçesi: (Kırım tatarcasıyla Kırım Osmanlıcası arasında bir geçit teşkil eden Kefe «Feodosiya» da) Özelliği bol- ve var.
3. Kırım tatarcası: (Yarımadanın kuzeybatı ve doğu bölgelerinde).
4. Kırım nogaycası: (Perekop ilçesi kuzeydoğusunda).
Bundan başka Kırım’ın haricinde de bazı akraba ağızlar bulunmaktadır (Mariupol’deki Kırım Osmanlıcası dışında).
5. Dobruca tatarcası: (Köstence’nin güney bölgelerinde).
6. Dobruca nogaycası: (Köstence’nin kuzey bölgelerinde).
Çeşitli Türkologlar tarafından yapılan sınıflandırmalarda, Kırım’da genellikle ki Türk diyaleğinin konuşulduğu kabul edilmiştir. Bunlardan biri kıyı boyunda konuşulan Türk diyaleği (Güney), diğeri ise Kuzey (çöl) diyaleğidir.
Her iki diyaleğin de yapılan tasniflerin hangi bölümlerinde yer aldığını kısaca inceleyelim.
I. N. Berezin, Türk lehçelerini Türkistan (Doğu), Kıpçak (Kuzey) ve Türk Batı) olmak üzere 3 gruba ayırmakta; «Kırım-Güney» ağzını Türk, «Kırım-Kuzey» ağzını ise kıpçak grubuna sokmaktadır.
W. Radlov’un tasnifinde Doğu, Batı, Orta Asya ve Güney olarak 4 kola ayrılan Türk diyalektlerinden Batı kolu «Kırım-Kuzey», Güney kolu da «Kıyı» ağzını içine almaktadır.
Kıyı boyu ağzı, bunlardan başka, N. F. Katanov’un tasnifinde «Güney», F. E. Korş’da ise «Batı» grubuna girmiştir.
1922 de esaslı bir tasnif yapan A. N. Samoyloviç, z ~ r , d > y , bir ve birden fazla heceli sözlerin sonundaki -g, eklerin başındaki g-, ve ol- ~bol- özelliklerine göre Türk diyaleklerini, 1. R- (Bulgar), 2. D- (Uygur-Kuzeydoğu), 3. Tav- (Kıpçak-Kuzeybatı), 4. Taglık- (Çağatay. Güneydoğu), 5. Tagli- (Kıpçak-Türkmen, orta), 6. Ol, (Türkmen-Güneybatı), olmak üzere altı grup içinde toplamaktadır.
Yalı boyunda konuşulan Kırım – Güney ağzı bunlardan en son gruba ( ol – grubu) girmekte ve bu grubun genel özellikleri yukarıda belirtilen esaslara göre şekilde gösterilmektedir: 1. z (dokuz), 2. y < d (ayak < adak), 3. ol-, 4. -g (dag<tag), 5. – < -g (daglı < taglıg), 6. – < -g (kalan < kalgan). Kırım-Kuzey ağzı ise tav-grubu (Kıpçag) nda yer almaktadır. Güney ağzıyla bir mukayese yapabilmek için , bu grubun özelliklerini de verelim: 1. z (tokuz) , 2. y <2d (ayak < adak), 3. bol-, 4. -v -g (tav tag), 5 – -g (tavlı < taglıg) , 6. g- (kalgan).
Daha sonraları, Kırım-Kıyı ağzını, V. A. Bogoroditskiy ve M. Räsänen «Güneybatı», L. Ligeti ise «Uz (Oğuz)» grubu içinde mütalâa etmişlerdir.
1952 de yaptığı ve 1960 ta, bu secerevî (généalogique) sınıflama yanında, Türk ve lehçelerinin gelişmesini gösteren bir genel tablo da eklediği tasnifinde, 1; Baskakov, Türk diyalektlerini Batı ve Doğu kolu olarak ikiye ayırmış; «Kırım Güney» ağzını Batı kolunun Oğuz grubu, Oğuz-Selçuk alt-grubunda yeni diller, « Kırım-Kuzey» ağzını ise yine aynı kolun kıpçak grubunda yeni diller bölümüne dahil etmiştir 2.
1953’te, daha önce yapılmış bütün tasnifleri inceleyerek yeniden bir düzene sokmuş olan R. R. Arat, Türk diyalektlerini Gy. Németh gibi başlıca iki gruba ayırmaktadır 3: S-grubu (kelime başında y sesi yerine s sesini kullananlar: Çuvaşça Yakutça); y-grubu (kelime başında y sesini koruyanlar: Bunlar A. Samoyloviç’in tasnifi esas olarak 1. d-grubu (sayan), 2. z-grubu (Abakan), 3. tav-grubu (Kuzey), 4. Taglı-grubu (Tom), 5. Taglık-grubu (Doğu), 6. Daglı-grubu (Güney) dir. Burada da Kırım, kıyı ve çöl ağızlarının hangi gruplara girdiği açıkça görülmektedir.
En son olarak Johannes Benzing ve Karl Heinrich Menges Philologiae Tarcica Fundamenta’da iki tasnif vermişlerdir 4.
Kırım-Yalı boyu ağzı Benzing’in 55’li tasnifinde Güney Türk (Oğuz) grubu Menges’in 6’lı tasnifinde ise merkezî veya Güneybatı Asya veya Türküt bölümü , Güneybatı veya Oğuz grubunda yer almıştır.
Kırım-Kuzey ağzını da Benzing, Batı Türk (Kıpçak-Kuman), Menges Kuzeybatı veya Kıpçak bölümü, Karadeniz Hazar dilleri grubuna koşmuştur
II. KIRIM OSMANLICASI
Yazımızın konusunu teşkil eden Kırım Osmanlıcası yarımadanın güney kıyılarında, Yalta bölgesinde Baydar (geçiş yöresi) dan Üsküt’e kadar olan yörede konuşulur. 1775 – 78 yıllarında Azak denizinin kuzey kıyısındaki Mariupol şehrine göç eden Rum’ların konuştuğu Türk ağzı da Kırım Osmanlıcasına girer.
Batı, merkez, Doğu ağızları ve Dereköy, Büyük Lambat geçiş ağızlarıyla Mariupol ağzına ayrılan Kırım Osmanlıcasını bazı Karaimler de konuşmaktadır. Mariupol’da oturan Rumlar Yunan, Karaimler İbrani harfleriyle yazarlar. Kırım Türkleri ise Arap harflerini kullanmışlardır. 1927 de Lâtin, daha sonraları, 1937 – 38 den itibaren Rusya’daki bütün Türk halklarında kabul ettirilen Rus-Kiril alfabesi tatbik olunmuştur 5.
Aşağıda, 6 ağzı birbirinden ayıran ses düzeni farkları başlıca altı madde halinde gösterilmeye çalışılmıştır:
1. BATI AĞZI : (Kikineyz, Limena, Simeyz, Alupka, Gaspra, Kureyz ve Mishor’ da).
Art damaksıl (vélaire) k sesi, sızıcı (spirant) sert (sourd) art damaksıl (vélaire) h sesine dönüşür. (Transkripsiyon’da art damaksıl k = q ile; sızıcı sert damaksıl h ise x veya h, ile gösterilir: q > x . ) mis. hız «kız»
Art damaksıl n sesi aynen muhafaza edilir. [Trans.da ñ ile gösterilir: ñ>ñ ] mis. sana. «saña»
b, bazı kelimelerde m olur. (b > m). mis. män. «ben» [Not: açık e, trans. da ä ile gösterilir.]
Kelime başında g yerine k değişmeden aynen kalır, mis. käldi «geldi»
Yine başta d yerine t olur. Mis. turda. «durdu».
Geniş zaman II. tekil şahıs eki -sin’ dir. mis. ätärsiñ «edersin»
2. DEREKÖY GEÇİŞ AĞZI: (Mishor’la Nikita arasındaki geçiş yöresinde)
Batı Ağzı’nın aynı: q > x. mis. hız
ñ > n. mis. sana.
Batı Ağzı’nın aynı: b > m mis. män.
Batı Ağzı’nın aynı. mis. käldi.
Batı Ağzı’nın aynı. mis. turdu. – siñ > sin. (ätärsiñ > ätärsin).
3. MERKEZ AĞZI: (Nikita ve Gurzuf’ta)
q > x . mis. xız.
ñ > n . mis. sana.
b, bazı kelimelerde > m. mis. män.
Kelime başında g olur: k- > g-. mis. gäldi.
Baştaki t aynen korunur, mis. turdu. – siñ > – sin. mis. ätärsin.
4. BÜYÜK LAMBAT GEÇİŞ AĞZI. (Gurzut’la Tuvak arasında)
q > x mis. xız.
ñ > ñ mis. saña.
b > m. mis. män.
k – > g -. mis. gäldi.
t aynen kalır. mis. turdu.
Merkez ağzında ñ; n ye dönüşmüş ve -siñ> -sin, olmuştu. Burada ise ñ nin aynen kalmasına rağmen -siñ> -sin şeklini alır. mis. ätärsin.
5. DOĞU AĞZI : (Tuvak, Üsküt; Karaim).
q > h (Karaim’de daha çok q dir) mis. xız ~ qız (Karaim)
ñ > n. mis. saña.
b korunur. mis. bän.
k- > g- mis. käldi > gäldi.
t- > d-. ınis. turdu > durdu.
-siñ veya.sin, her iki şekil de kullanılır. (-siñ Tuvak’ta, sin de Üsküt ve Karaim’de). mis. ätärsiñ Tuvak) ~ätärsin (Üsküt, Karaim.)
6. MARİUPOL AĞZI: (Azak denizinin Kuzey kıyısındaki Mariupol şehrinde Rumların konuştuğu ağız).
q > q. mis. qız.
ñ > n. mis. sana.
b muhafaza edilir. mis. bän:
k- > g-, mis. gäldi.
t- > d-. mis. durdu.
-sin. mis. ätärsin.
Mariupal ağzı, görüldüğü gibi, Kırım Osmanlıcasının , Türkiye Osmanlıcasına en yakın olanıdır.
Ağızlar arasındaki farkların belirtilmesine esas teşkil eden fonetik özellikler topluca incelenecek olursa şu sonuçlara varılır:
1. Mariupol’la Karaim dışındaki diğer ağızlarda art damaksıl k sesi, sızıcı sert art damaksıl h sesine dönüşür. ( > x ). mis. qız > xız, kaç – mak >xa; -mak, kal – mak > xal – mak.
2. Art damaksıl n sesi Batı, Doğu ağızları ve Büyük Ladbat geçiş ağzında aynen korunur ( ñ > ñ , mis. saña) ; merkez, Mariupol ağızlarıyla Dereköy geçiş ağzında n’ye dönüşür. (ñ ) n, mis. saña > saña). ‘
3. b konsonu, Batı, merkez ağızlarıyla Dereköy ve Büyük Lambat geçiş ağızlarının bazı kelimelerinde m’ye dönüşür (b > m, mis. bän > män); yalnız Doğu ve Mariupol ağızlarında aynen muhafaza edilir (bän).
4. Batı ağzıyla Dereköy geçiş ağzında, kelime başındaki k değişmeden kalır (käldi). Diğerlerinde ise g olur (k- > g-, mis. gäldi).
5. Baştaki t, Doğu ve Mariupol agızlarında d halini alır (t- > d-, turdu > durdu) ; Batı, merkez ve geçiş ağızlarında aynen korunur.
6. Yalnız Batı Agzıyla Tuvak’ta «edersin» deki şahıs ekinin – siñ şekli kullanılır ( ätärsiñ , ayrıca baharsıñ ). Öteki ağızlarda – sin ( ätärsin, ayrıca baharsın) olarak görülür. Daha çok ederim, edersin yerine ätärim, ätärsin ~ atarsin kullanılması Kırım Osmanlıcasının da başlıca özelliğini teşkil eder.
Kırım Osmanlıcası genellikle Türkiye Osmanlıcasıyla birçok bakımlardan benzerlikler gösterir. Bununla beraber Kıpçakçanın kuvvetli etkisi altında kalmış; vokal sistemi de oldukça bozulmuştur.
Konsonantizm alanında, dolmak, gün, geldi, gelen, ver, ben yerine tolmak, kün keldi, kelgen, hem ber hem ver, män ve bän; vokalizm alanında da ölmedi, kara dağlar, görür yerine ölmödü, hare, dağler, görer şekilleri Kıpçakçanın etkisini açıkça belirtir.
Eski Osmanlıca’ya uygun olarak da gördü, olmuş, göz, çıkıyor yerine gördi~ olmış, gös, çıkay birer arkaizm teşkil eder.
Açtı > aş’tı misalinde 6 görülen kanson damaksıllaşması (palatalisation) ile değil > deyil/dil ve sağlık > sawluh misallerindeki g y ~ w degişimi ayrı bir özelliktir. değil ~ deyil değişiminde Türkiye Osmanlıcasının; sağlık > sawlux değişiminde de kıpçakçanın etkisi görülür.
Bu kısa araştırmada Kırım’da konuşulan Türk diyalektleri ve bunların şimdiye kadar yapılan tasniflerdeki yerleri belirtilmeye çalışılmış; ayrıca Kırım Osmanlıcasına giren muhtelif ağızlardaki ses değişmeleri üzerinde durulmuştur. Bununla beraber Vokalizm ve konsonantizm alanı gereği şekilde işlenmemiştir. Ağızlarda morfoloji ve sentaks, bakımlarından görülen ayrılıklar ayrı bir yazıya konu olabilir.
1 Gerhard Doerfer,«Das Krimtatarische», Philologiae Turcicae Fundamenta , I, Wiesbaden, 1959, s. 369.
2 Türkçe olarak bk. R. R. Arat, «Türk şivelerinin Tasnifi» Türkiyat Mecmuası, X, İst. 1953, S. 111 – I25.; A. Dilâçar, Türk Diline Genel Bir Bakış, TDK s., 1964, s. 53. v.dd.
3 Arat, ayn. esr. s. 134 v.dd.
4 J. Benzing ve K. H. Menges, «Classıfıcation of the Turkic Language »., s, 1 – 10.
5 Doerfer, ayn. esr., p. 373; Mirza Bala, «Sovyetler Birliğinde Türkoloji «Türk Dilleri» ve «Türk Milletleri», «Dergi, Sayı 8, 1957, s. 6 v.dd; M. Alaç, «Rusların Kırım da Latin ve Rus harflerin kabul ettirme sebepleri,» Emel Sayı 31 Kas.-Ar. 1965, s 18-21
6 ş konsonun üzerindeki ‘ konsonlarda damaksıllaşma (palatalisation) işaretidir.
BİBLİYOGRAFYA
– Arat, R. Rahmeti. «Türk şivelerinin tasnifi», TM, X, İst. 1953, s. 59-138. Blau, O. «Griechisch-türkische Sprachproben aus Mariupoler Handschriften», ZDMG, XXVIII, 1874.
– Chatskaya, O. Chansons tatares de Crimée, Journal Asiatique, 208, 1926. Dilâçar, Agop. «Türk Diline Genel bir Bakış» TDK, Ank. 1964, «IV. Bölüm: Türkiye Türkçesi,» s. 123 v.d.
– Dmitriev, N. K. Chansons tatares de Crimée, Journal Asiatique, 212, 1928. Doerfer, Gerhard. «Das Krimosmanische,» PhTF, I, 1959, s. 2’72 – 280.
– Doerfer, Gerhard. «Das Krimtatarische,» PhTF, I, Wiesbaden, 1959, s. 369-390. Olesnitskiy, A. Pésni Krımskih turok, Trudı po Vostokovedeniyu İzdavaemre Lazarevskim Institutom Vostoçnıh, Yakızov, 32, Moskova 1910. .
– Radlov, W. Proben der Volksliteratur der Nördliche Türkischen Stämme, VII. Teil: Mundarten der Krim Sanktpetarburg .1896.
Ayrıca :
– Samoyloviç, A. «Kırım -Türk Yazı Dilinin Tarihçesi,» TDAY. 1960. s. 373 v.dd. Taymas, A. B. «Kırımlı Bekir Çobanzade’nin Şiirleri,» TM. XII. İst. 1955. s. 23 – 44.
Emel Dergisi, Temmuz – Ağustos 1966 – Sayı :35, Sf.5