Bir belge:
SÜRGÜNDEKİ KIRIM TÜRKLERİ’NİN MUSTAFA ABDÜLCEMİL KIRIMOGLU İÇİN ÇAĞRISI*
Türkistan’da sürgünde yaşayan Kırım Türkleri, 30 Kasım 1986’da mahkûmiyeti biten Mustafa Abdülcemil Kırımoglu’nun, mesnetsiz sebeplerle hapis cezasının uzatılacağı endişesi ile dünya kamuoyunun ilgi ve
protestosunu sağlamak için aşağıda metnini göreceğiniz çağrıda bulunmuşlardır.
Mustafa Abdülcemil Kırımoglu’nun kurtarılması için dünyanın her tarafında gösterilen hassasiyet ve onun endişe duyulan akıbete uğramaması herkesçe malum olmakla beraber bu ÇAĞRI’nın, sürgündeki Kırım
Türkleri’nin meseleye bakışını, Sovyetler Birliği’ndeki adaletsizliği, mahkûmiyet şartlarının ağırlığını ve dünya kamuoyuna verilen değeri kısmen de olsa aksettiren tarihi bir belge olması bakımından yayınlıyoruz.
EMEL
* Sovyetler Birliği’nde yer altında yayınlanan Samizdat yayınlarının AÇ. No : 5843’de yayınlanmıştır (Emel).
Mağdurları savunan Örgütlere
Demokratik Hükümetlere
Hüsnüniyet sahibi bütün insanlara!…
Kırım Tatarlarının müracaatıdır
Sözümüz, kendi memleketlerinde insan haklarını savunan bütün iyi niyet sahibi insanlaradır.
Şu ara endişelerimiz, kendi vicdanî duygularının esiri olan, Kırımlıların vatanlarına iadeleri davasının savunucusu, hareketin lideri Mustafa Cemilev’in şahsı üzerinde toplanmaktadır. Magadan dolaylarında
sıkı düzenli kampta tutukludur. Vatanî ve insanî duygulardan kaynaklanan faaliyet yüzünden bugüne dek Sovyet Yargı organları karşısına altı kere çıkarılmış bulunan Mustafa, son defa 1984’de 3 yıllığına hapis cezasına çarptırılmıştı. Suçu sözde Sovyet Düzenini küçük düşüren haberleri yaymasıdır. (Özbekistan S. S. Cumhuriyetinin 191-4 ve Rusya Federatif S.C. 190-1 ve 190-3 maddeleri.) Mesnetsiz suçlamalar, ispatlanmamış suçlar, yersiz kararlar, Hükmün infaz yeri olarak, düzenin sıkılığıyla, iklimin sertliğiyle tanınmış, Magadan yöresindeki “Uppar” seçilmiş. Ne var ki, bu şartlara rağmen Mustafa’ya nedamet getirtmek, iradesini kırmak mümkün olmamıştır.
Kendisini hücreye kapatırlar, dışardan ailesinden veya dostlarından yiyecek almasına mâni olurlar, kamptaki koltuktan öteberi almaktan menederler, mektuplaşmayı yasaklarlar. Gücünü aşan iş isterler, 1 vardiyada 20-22 ton yükü elle taşıtırlar.
Cemilev hastadır. Ayakları şişer, midesinde ve onikiparmak bağırsağında ülserler var. Uykusuzluktan da mustariptir, ağır işin verdirdiği etkiyle dahi kimi zaman uyumaz. Akrabalarından ilaç alamıyor, umumî
yasağa girer. Kampta ise ilâç bulundurulmaz. Kendisine, Susumana gidip sıhhî muayeneden geçmesini önermişler, ne var ki eksi 60 derecede sefil kamp giysisiyle ısıtılmayan tutuklu arabasında 100 kilometrelik yolu, Kolima iklimini bilenler göze alamazlar. Cemilev, kendi gücünü göz önünde tutarak, bu maceradan vazgeçmiş.
30 Kasım’da tutukluluk halinin son bulması gerek. Fakat Sovyet Kanunundaki özel bir madde gereğince, kamptaki hükümlülük 3 yıl uzatılabilir. Basitlendirilmiş bir yargılama yoluyla, tutuklunun bir kabahati
ileri sürülerek yapılır. Bu usulün tekrarı da söz konusu olabilir, işte Mustafa Cemilev’i bekleyen tehlike – sonu gelmeyen hapis.
Cemilev’e kamp hayatında bir sebebe isnat etmeyen suçlamalar, hücreye kapatılması gibi davranışlar, kamp idaresinin kötü niyetini açığa vurmaktadır. Onu bu kötü akıbetten kurtaracak tek yol, kamuoyunun geleceğiyle ilgilenmesi, güçlü protesto sesinin cellâtların kulağına gitmesiyle başlar. Mustafa’yı serbest bırakmak için ne SİZLERİN, ne bizim gücümüz yeter. Fakat Mustafa’nın bulunduğu duruma ışık tutarak, sizler ışıktan daima korkan kaba ve zorba gücü ondan uzaklaştırabilirsiniz.
Sizlere HÜRRİYET bağışlanmış bulunuyor, işte, onu Mustafa Cemilev’i savunmak için lütfen kullanın. Vakit var iken!!!