# Başyazı

Kırım Tatarlarının vatan Kırım’dan sürgün edilmelerinin 75. ve Vatan Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinin 5. yılında tarihî gelişmeler yaşanıyor. Ukrayna’dan sonra bu yıl içinde Letonya ve Litvanya Parlamentoları da 18 Mayıs 1944 Sürgün suçunu, en vahşi insanlık suçu olan “soykırım” olarak tanıdı. Kanada Parlamentosu Dışişleri Komitesi de aynı yönde bir kararı kabul etti. Böylelikle Kanada Parlamentosu’nun da aynı kararı alması yönünde çok önemli bir adım atılmış oldu.

 Bilindiği gibi, Rusya’nın uluslararası hukuka alenen tecavüz ederek Kırım’ı 2014 yılında işgal etmesinden sonra, Ukrayna Parlamentosu 12 Kasım 2015 tarihinde 18 Mayıs 1944 Kırım sürgününü soykırım olarak tanıyan ilk ülke olmuştu. Aynı kararla 18 Mayıs günü, Ukrayna’da “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak kabul edilmiş, her yıl 18 Mayıs günü Ukrayna’da ve bütün yurtdışı temsilciliklerinde resmî törenlerle sürgün kurbanları anılmaya başlanmıştır.

Ukrayna’dan sonra bu konuda en önemli adım Baltık ülkelerinden gelmiştir. Tarih boyunca Çarlık Rusyası ve Sovyet Rusyası’nın işgal ve zulümlerine maruz kalan bu ülkeler, Rusya’yı ve zihniyetini en iyi bilen ülkelerin başında gelmektedir. Kırım’ın işgalinden sonra da Ukrayna’ya ve Kırım Tatarlarına en büyük desteği veren ülkelerin başını yine Baltık ülkeleri çekmiştir. Letonya Parlamentosu Saeima 9 Mayıs 2019 tarihinde aldığı kararla Kırım Sürgününü uluslararası alanda soykırım olarak kabul eden ikinci ülke olarak tarihe geçti.

Letonya’yı Litvanya izledi. 6 Haziran 2019 günü Litvanya Cumhuriyeti Parlamentosu Seimas, 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatarlarının sürgün edilmelerini soykırım olarak tanıyan tarihî kararı alarak Ukrayna ve Letonya’ya katıldı. Oylamaya katılan 78 milletvekilinden 77 tanesi karara evet derken sadece 1 üye çekimser kaldı.

Kanada Parlamentosu Dışişleri Komitesi de bir süredir Komitenin gündeminde olan, ancak Muhafazakâr Partili milletvekillerinin blokesiyle bekleyen 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgününü soykırım olarak tanıyan kararı 10 Haziran 2019 günü gündemine aldı ve 13 Haziran’da kesinleşen komitenin bu kararı şimdi Parlamento gündemine gelmeyi beklemeye başladı.

Hiç şüphesiz bu kararlar hem dünya insanlık tarihinde hem de Kırım tarihinde çok çok önemli kilometre taşları olarak yer alacaktır. Rusya’nın işgalinin 5. yılında alınan bu kararlar zulüm altında yaşayan Kırım Tatarları için bir umut olmuş ve onlara mücadeleleri için taze bir güç vermiştir.

Letonya ve Litvanya parlamentolarının kararları, 75 yıl önce yaşanan bu korkunç insanlık dramının ve insanlık suçunun uluslararası sahada teyidi olmasının yanısıra, bu soykırım suçunu işleyenlerin halefi olan ve bunu hiç gizlemeyen Putin Rusyası’nın hem bu soykırım suçu hem de Kırım’ın illegal işgalinin gelecekte sorumlusu olarak hesap vermesi yolunda atılmış önemli bir aşamadır.

Baltık ülkeleri Estonya, Litvanya ve Letonya, Stalin ve Hitler’in anlaşarak Polonya’yı paylaşmalarından sonra Stalin tarafından işgal edilmiş ve bu işgal zamanında 1941 yılında on binlerce insan bu ülkelerde hapse atılmış, sürgün edilmiş ve öldürülmüştür. Nazi Almanyası’nın Sovyetler Birliği’ne saldırmasından sonra Nazilerce işgal edilen bu ülkelerde zulüm sürmüş ve 1944 yılında Sovyet Kızıl Ordusu tarafından yeniden işgal edildikten sonra yüz binlerce Estonyalı, Litvanyalı ve Letonyalı Orta Asya ve Sibirya’ya sürgün edilmiştir. Baltık ülkeleri 14 Haziran gününü bu sürgün ve zulümlerin anılma günü olarak kabul etmişlerdir. Biz de Kırım Türkleri olarak, Emel olarak bu ülkelerin kurbanlarını saygıyla anıyor, bu asil insanların acılarını yürekten paylaşıyoruz.

Bu kararların alınmasında Kırım Tatar Millî Meclisi’nin, yolbaşçımız Mustafa A. Kırımoğlu’nun ve insan hakları savunucularının emeği büyüktür. Litvanya özelinde, 1991 yılında Vatan Kırım’da toplanan Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın delegesi olan ve o günden beri Kırım’a Kırım Tatar Millî Hareketi’ne büyük destek veren Litvanya Kırım Tatar Cemiyeti Başkanı Adas Yakubauskas ve arkadaşlarının emeklerini de takdirle yad etmemiz gerekir. Keza Kanada’da Kırım Tatar Millî Hareketine büyük destek veren ve söz konusu kararın alınmasına öncülük eden, önergeyi veren milletvekili Borys Wrzesnewskyj’i de Kırım Tatarları asla unutmayacaklardır.

Kırım’ın ve Kırım Tatarlarının içinde bulundukları durum ağırdır. Dünya siyasetinde değişen dengeler, dünya siyasetinde söz sahibi olan-olmayan ülkelerin birçoklarının ne yazık ki insan hakları ihlalleri, uluslararası hukukun açıkça çiğnenmesi vb. durumlarda ilkeli olarak hareket etmemeleri ve kısa vadeli ekonomik çıkarlarını düşünerek ikiyüzlü davranmaları, Kırım Tatar Millî Hareketi’nin mücadelesinde yepyeni sorunlar ve güçlükler ortaya çıkarmaktadır.

Kırım Tatarlarının içinde bulunduğu sorunlar ne kadar ağır olursa olsun, 75 yıl önceki 18 Mayıs 1944 sürgün ve sürgün sonrası dönemi kadar ağır ve karanlık değildir. Halkımız bu karanlıktan, diri diri gömüldüğü mezarlıktan olağanüstü bir mücadele ile kurtulmuş bir halktır.

Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her bir Kırım Tatarının görevi, birlik içinde işgale karşı, işgalci Rusya’ya karşı özveriyle ve akılla mücadele etmektir. Millî Hareketimize sağduyu hâkim olmalı, birbirimizle uğraşma yerine halkımıza ve davamıza her zamankinden daha fazla mesai ve güç harcayarak hizmet etmeliyiz.

Vatanımız işgalden kurtulmadıkça yeryüzünde hür yaşayamayacağımızın bilincinde olmalıyız.

Yaşasın vatan uğrundaki haklı mücadelemiz!

 


 Emel Dergisi 267.  Sayfa 3-5.

TAVSİYELER

Cafer Seydahmet Kırımer’i kabri başında andık

Cafer Seydahmet Kırımer’i kabri başında andık        Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi yönetimi, Kırım …