2014’TE BAŞLAYAN SAVAŞIN “BİRİNCİ” YILI
Özgür KARAHAN
2022’nin 24 Şubatının erken saatlerinde Rus ordusu Ukrayna’ya saldırdı. Biri işgal altındaki Kırım’dan olmak üzere 3 koldan bağımsız bir Avrupa ülkesinin topraklarına tanklar ve ağır silahlarla girmeye, şehirleri savaş uçakları ile bombalamaya, sivilleri öldürmeye ve sivil altyapıları tahrip etmeye başladı. Üstelik bu topyekûn savaşa “savaş” denmesini resmen yasakladı ve “özel harekât” adını verdi. Bu harekât 3 gün içinde Kyiv’in teslim alınmasını, mevcut “Nazi” (!) hükümetinin devrilmesini; Rus halkının “yavrusu” olan Ukraynalıların “özgürleştirilmesini” sağlayacaktı.
Oysaki savaş Kırım’ın 2014 Şubatı’nda işgali ile zaten başlamıştı. Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyadan pek ciddî tepki görmeyince Kremlin iyice şımardı ve iş buralara kadar geldi.
Kırım ile Rusya Federasyonu arasında karayolu bağlantısı tesis edebilmek için Taman yarımadası ile Kerç arasındaki köprüyü inşa etti. Bu yolu kullanarak Kırım’ı yıllar boyunca nükleer başlıklı füzeler dahil olmak üzere bir mühimmat deposu haline getirdi. Kiracısı olduğu ama sonra yasadışı ve hukuk dışı olarak el koyduğu Akyar’daki donanma üssünü tahkim etti. Böylelikle Ukrayna anakarasına güneyden saldırı için yeterli yığınağı sağladı.
Geçen bir yıl içinde Rusya ordusu 150 binden fazla asker, 3363 tank, 299 savaş uçağı, 287 helikopter, 250 hava savunma sistemi, 2363 top, 6600 zırhlı araç, 2033 İHA, 18 savaş gemisi ve sayısız savaş ekipmanı kaybetti.[1] Fakat 3 günde ele geçireceğine inandığı Ukrayna’yı yenemedi. Ukrayna’nın direnişi bir yıldır güçlenerek devam ediyor.
Sivil kayıplar
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne (OHCHR) göre, Rusya’nın işgalinden bu yana 27 Mart 2023’e kadar Ukrayna’da aralarında çocukların da olduğu 8.401 sivil ölümü ve 14.023 sivil yaralı kayıt altına alındı.[2]
Bir yıl içinde Rusya’nın işlediği 653 savaş suçu tespit edildi.[3]
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) raporuna göre savaş nedeniyle Ukrayna’dan komşu ülkelere sığınanların sayısı 8,1 milyona ulaştı.[4] Ukrayna içinde yer değiştirmek zorunda kalanların sayısı ise 4,9 milyon oldu.
Askerî konvoyun uzunluğu 64 kilometre
Savaşın suç ortaklarından olan Belarus’tan Ukrayna topraklarına giren 64 kilometre uzunluğundaki askerî konvoy Kyiv’e füze saldırısı ve hava unsurlarının desteği ile ilerledi. Ancak Ukrayna’nın kararlı direnişi karşısında durmak zorunda kaldı ve daha fazla ilerleyemedi.
Rusya 2 Mart’ta Herson’u ele geçirdi. Ellerinde Ukrayna bayrağı taşıyan halk, Herson kentindeki işgali protesto için Rus ordusuna ait Z harfi ile işaretlenmiş kamyonlara doğru yürüyordu.
14 Mart’ta Ruslar Zaporijya nükleer santralini ele geçirdi. Putin bir kararname ile Avrupa’nın en büyük santralinin artık Rusya’ya ait olduğunu ilan etti. Çernobil’in etkileri bugün bile devam ederken tüm dünya yeni bir nükleer felaket ile burun buruna kaldı. Santral etrafındaki patlamalardan taraflar birbirlerini sorumlu tuttular.
16 Mart’ta, Kırım Tatarlarının da yoğun olarak yaşadığı, Azak Denizi kıyısındaki stratejik liman kenti Mariupol Rusların eline geçti. Tiyatro binasına sığınan yüzlerce sivil bu acımasız saldırıda hayatını kaybetti. Mariupol’ün devasa sanayi bölgesindeki Azovstal çelik fabrikasında sıkışan Ukrayna askerleri tam iki ay boyunca Ukrayna adına bir kahramanlık destanı yazdılar. 16 Mayıs’ta Rusya burayı da ele geçirince Azak kıyıları ve dolayısıyla Kırım’a kuzeyden giden yol da Rusların kontrolüne geçmiş oldu.
Bir yandan Ukrayna ordusu kendisinden sayıca ve teçhizat olarak üstün olan ancak bir kısmı paralı askerlerden oluşan bir cani ordusuna karşı savaşırken bir yandan da uluslararası destek arayışındaydı.
Wagner
Rusya’nın kiralık katil ordusu olan Wagner adlı şirket Suriye, Afrika ülkeleri ve Libya’da Rusya adına cinayetler işliyor. Resmî kararnameler ile bir kısmı hapishanelerden şartlı af ile toplanan bu güruh her türlü acımasızlığıyla cepheye sürülüyor. Alenî soygun, tecavüz ve işkence gibi savaş suçları ile tanınıyor.
Amiral battı
Ukrayna 13 Nisan’da Rusların Karadeniz filosunun amiral gemisi sayılan Moskva’yı batırmayı başardı. Türkiye’den temin edilen silahlı insansız hava araçları Bayraktarlar ile mucizeler yaratmaya başladılar ve Rus kuvvetlerine ağır kayıplar verdirdiler.
Ukrayna’ya pirince giderken İskandinavya’daki bulgurdan olmak
Savaşın gerekçelerinden biri Ukrayna’nın gelecekte NATO’ya üye olma ihtimalini ortadan kaldırmaktı. Ancak bu fütursuz saldırganlığın Rusya açısından beklenmedik bir neticesi 18 Mayıs’ta Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya can havliyle üyelik başvurusunda bulunması oldu.
Ukrayna’nın Rusya’ya kafa tutması çekingen Avrupa ülkeleri başta olmak üzere uluslararası desteğin ve özellikle silah yardımının artmasını sağladı. Örneğin Amerikan HIMARS roketatarları Ukrayna ordusuna ulaştırıldı. 30 Haziran’a gelindiğinde Odesa açıklarındaki Yılan Adası işgalden kurtarıldı.
Tahıl anlaşması
Küresel buğday ihracatında toplam payları %25 olan Ukrayna ve Rusya dünyanın önemli tahıl ihracatçılarından. İki ülke arasındaki savaş küresel bir gıda krizine de yol açtı. 22 Temmuz’da Türkiye’nin büyük arabuluculuk çabaları ile taraflar arasında bir “tahıl koridoru” anlaşması yapıldı. Böylece 4 ay geçerli anlaşma uyarınca limanlarda ve gemilerde sevk edilmek üzere bekleyen milyonlarca ton tahıl alıcılarına ulaştırılmaya başlandı.
Harkiv’in düşman işgalinden kurtuluşu
Gücünü toplayan ve hazırlıklarını tamamlayan Ukrayna ordusu bir yandan güneydeki Herson cephesine asker yığarken sürpriz bir şekilde 6 Eylül’de ülkenin kuzeydoğusundaki Harkiv’de karşı taarruza kalktı. Rusya bu cephede hızlıca püskürtüldü ve Ukrayna şehirlerini işgalden kurtardı.
Putin, 21 Eylül’de kısmî seferberlik ilan etti. Seferberlik yoluyla 300 bin Rusya vatandaşı, Ukrayna’da savaşmak üzere askerlik hizmetine alınırken savaşa gitmek istemeyen ve imkânı olan on binlerce Rusya vatandaşı ülkeyi terk etti. Bilhassa Antalya’daki Rus kolonisinin nüfusu da bu şekilde artmaya devam etti. Bu göç Antalya’daki konut fiyatlarının ve kira bedellerinin fahiş seviyelere çıkmasına neden oldu.
Putin 30 Eylül’de Ukrayna’nın Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin resmen ilhakını açıkladı ve buraları Rusya’nın dört yeni bölgesi olarak duyurdu.
Kırım Tatarlarının Türkiye’de misafir edilmesi
Rusya’nın seferberlik ilanı bilhassa Kırım’daki Kırım Tatarlarında endişe yarattı. Kendi geleceğini Ukrayna ile birlikte kurgulayan ve 2014’ten beri zaten işgal altında baskı altında yaşayan Kırım Tatarları Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgal savaşına katılmayı reddediyorlar. Bundan dolayı askerlik çağındaki çok sayıda genç ilk fırsatta Kırım’dan ayrılıp savaştan uzakta kalmayı tercih etmeye başladı.
KrımSOS İnsan Hakları Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Oleksiy Tilnenko, Kırım Tatarlarının, işgalci Rus yönetiminin baskılarına maruz kalmaya devam ettiğini vurguladı. Tilnenko, zorunlu seferberlik sırasında 2022 yılının sonbaharında bazı yerleşim yerlerinde askere çağırma celplerinin yüzde 90’ının Kırım Tatarlarına verildiğini aktardı.
Gerek işgal sonrasında Kırım’dan ayrılıp Ukrayna içlerine taşınan ama savaşla birlikte yeniden yer değiştirmek zorunda kalan, gerekse doğrudan Kırım’dan çıkmayı başaran yüzlerce Kırım Tatarı Türkiye’de misafir edilmekte. Kasım 2022 itibariyle sayı 1200’ü geçmişti.[5]
Bunun dışında Romanya veya Polonya üzerinden Avrupa ülkelerine sığınan ya da Ukrayna içinde daha güvenli bölgelere taşınan Kırım Tatarları var ki bu insanlarımızın sayısı tam olarak bilinmiyor. 2014’teki işgal sonrasında Kırım’dan çıkmak zorunda kalan Kırım Tatarlarının sayısı 30.000 olarak tahmin ediliyor.
Kerç Köprüsünde patlama
8 Ekim’de Kerç Boğazı köprüsünde bir patlama oldu. Kerç Köprüsü Rusya’nın savunmakta zorlandığı ama askerî lojistik açıdan son derece stratejik olan hassas bir nokta. Rusya’nın canını çok acıtan ve zaten bozulan prestijine daha da darbe vuran bu saldırıya Rusya Ukrayna’nın enerji santrallerine füze saldırıları düzenleyerek cevap verdi.
Herson’un kurtuluşu
Rusya 9 Kasım’da Ukrayna’nın başarılı karşı saldırısı neticesinde Herson şehir merkezinden çekilmek zorunda kaldı. Böylece Rus ordusu Özi (Dinyeper) Nehrinin batı yakasından temizlenmiş oldu. İlk defa ilhak ettiğini açıkladığı bir vilayetin merkezini kaybetmiş oldu. Kremlin hem iç hem de dış kamuoyunda bir kez daha prestij kaybına uğradı.
Süresi dolan tahıl anlaşması 19 Kasım’da yine Türkiye’nin arabuluculuğu ile bir 120 gün daha uzatıldı.
Komutan değişikliği
8 Ekim’de işgal kuvvetleri baş komutanlığına getirilen Surovikin başarısızlık üzerine 11 Ocak 2023’te görevden alınarak yerini Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a bıraktı. Surovikin’in sicili Çeçenistan ve Suriye’deki sivil katliamları ile kana bulanmış durumdaydı. Bu kötü şöhretine Ukrayna’daki sivil kayıpları da ekleyerek gelecekte savaş suçlusu olarak yargılanacağı dava dosyasını iyice kabarttı.
Yeni Ukrayna halkının oluşumu
Bu son saldırı savaşıyla Rusya Ukrayna’nın 1991’de bağımsızlığını kazanmasından bu yana yalpalayarak, bata çıka sürdürdüğü ama bir türlü üstesinden gelemediği ulusal duygu bütünlüğünü sağlama çabasında önemli mesafeler katetti. Rus dili ve kültürünü yaşamını sürdürmekte başat gören hatırı sayılır sayıda insan uğradığı travmatik hayal kırıklığıyla kendiliğinden Ukraynalılaşma sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak Rus işgalinin karşısına dikildi. Bu öz-ukraynalılaşma tarihte ilk kez ikili bir yapı olarak tanımlangelen Ukrayna’nın iki yakasını bir araya getirdi. Bunda Büyük Petro veya II. Katerina ölçüsünde Rus tarihine geçme hevesinde ölçüyü şaşıran kompleksli botokslu bücürün payı net.
Propaganda cephesi
Propaganda savaşın önemli silahlarından biri. Propagandaya ziyadesiyle önem veren Sovyet geleneğinden gelen Kremlin yönetimi de iç ve dış propagandaya milyarlarca rublelik bütçe ayırıyor. 2022 bütçesi 1,5 milyar dolar (115 milyar ruble) iken 2023 için açıklanan resmî rakam 1,6 milyar dolar oldu. Bunun %51’lik kısmı Tüm Rusya Devlet Televizyon ve Radyo Yayıncılık Şirketi (VGTRK), RT (Russia Today) ve Rossiya Segodnya’ya[6] tahsis edildi.
Bunun dışında yabancı gazetecilere Rusya lehinde haber yaptırılması için 80 milyon rublelik (yaklaşık 1 milyon dolar) bir rüşvet bütçesi de bulunuyor. Türkiye’de de Rus propagandasına farklı itkilerle, gayet bilinçli biçimde yahut bu tezgâha bilmeden alet olan azımsanmayacak miktarda “uzman” mevcut. Bu kimselerin meslek erbabı oldukları şüpheli. Bilhassa savaşın ilk günlerinde ellerinde oklavalarla ekranlara çıkıp kamuoyuna Rusya’nın, Avrasya’nın yüksek çıkarları için nasıl da harekete geçtiğini ve birkaç gün içinde, o olmaz ise birkaç hafta içinde, Kyiv’i yerle bir edeceğini anlatmaya başlamışlardı. Oklavalı uzmanların öngörülerinin hiçbiri tutmadı. İki komşu devlet arasındaki güç asimetrisine karşın Ukrayna direnmeye, kendini toparlamaya ve hızla kaybettiklerini yavaş yavaş geri almaya başladı.
Savaşın ilk günlerinde bir haber sitesinde Başkan Volodymyr Zelensky’nin hemşerilerine savaşı durdurmaları için yalvardığı ve askerlere silahlarını bırakmaları yönünde çağrıda bulunduğu anlaşılan bir video yayınlandı. Ülkeyi terk ettiği izlenimi verilerek servis edilen bu video aslında yapay zekâ destekli bir aldatmaca teşebbüsü idi. Zelenskiy’nin görüntü ve sesi taklit edilerek sosyal medyada ışık hızı ile yayılması sağlanan bu görüntüler “gerçek” Zelenskiy’nin açıklamaları ile aynı hızda çürütülmüştü.
Rusya adına hareket eden, çoğu sahte olan istihbarat ve ücretli trol hesapları ve bunlara ilave olarak sabıkalı Russeverlerin eklenmesi ile çok sayıda propaganda çalışması yürütüldü. Kremlin Sovyet Soğuk Savaş dönemi tekniklerinin modern teknolojik araçlarla tatbikine dayalı bir pratik uyguluyor. Rusya dünyanın farklı bölgelerindeki farklı hedef kitlelere özelleştirilmiş mesajlar oluşturabilecek kaynak ve birikime sahip. İç kamuoyu, Ukrayna vatandaşları, Türk kamuoyu, nüfuz mücadelesi sürdürdüğü Afrika ülkeleri, sempati potansiyeli olan Güney Amerika milletleri, Çin, Arap ülkeleri vs vs…
Gerek internetteki gerekse geleneksel medyadaki bu propaganda çalışmalarının bazı ortak özellikleri bulunuyor:[7]
- Yüksek hacimli ve çok kanallıdır: Devasa boyutlarda, çok çeşitli formatlarda ve içerikte yazılı ve görsel malzeme üretilir. Bu malzemeler hem tüm sosyal medya mecralarında (Twitter, Facebook, Instagram, Telegram, vKontakte vb.) hem de yukarıda işaret ettiğimiz radyo – televizyon araçlarıyla yayılır. Bundan başka izini sürmenin hayli zor olduğu sayısız “vekil” haber siteleri de kullanılır. Bir bakmışsınız Urfa’dan yerel haberler yapan bir internet sitesinde bu malzemeler kopyalanarak iletilmekte.
- Nesnel gerçekliğe bağlılık taahhüdü yoktur: Kyiv’deki Kırım Platformu toplantısına katılan Kırım Tatar Millî Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal ile Aziz ve Asan Ahtem kardeşlerin 23 Ağustos 2021’de bir köyde bir doğalgaz borusuna sabotaj düzenledikleri iddia edilmiş, Rus propaganda televizyon kanalı Zvezda’nın Telegram hesabından yayımlanan haberde, sözde sabotajın düzenlendiği yerden görüntülere ve güya sabotaj eylemini düzenleyen Aziz Ahtemov ve Asan Ahtemov’un elektrik şoku uygulanıp işkence ile alınan “itiraf” videolarına yer verilmişti. Elbette ki propaganda kapsamında, küçük bir köydeki değersiz bir boruya siyasi kimliğe sahip tanınmış bir gazeteci tarafından “sabotaj” düzenlemenin mantığını sorgulama ihtiyacı yoktur (!)
- Tutarlı olması gerekmez: Önce Kırım’ın işgalinde kullandıkları rütbesiz, işaretsiz üniformalar giyen “yeşil adamların” Rus ordusundan olmadığını söyleyen Putin sözde ilhak sonrası öyle olduklarını gayet pişkin ifadelerle itiraf etmişti.
- Hızlı, sürekli ve tekrar eder: İlk izlenimler önemlidir. Bu nedenle propaganda malzemesi olabildiğince hızlı dolaşıma sokulur. Zira önceki bilgilerle tutarlılık kaygısı yoktur. Rus propagandası iddiaları doğrulama ihtiyacı da duymaz. Bir ifadeyi kırk defa tekrar ederseniz ne kadar saçma bile olsa hedef kitle tarafından kabul görme ihtimali artar.
Diğer devletler veya uluslararası kuruluşlar propaganda yapmıyor mu? Elbette yapıyorlar. Rusya bu sahada yalnız değil. Ancak kaynağı ne olursa olsun kara propagandanın yanıltıcı veya kafa karıştırıcı etkilerine maruz kalmamak, gerçeği olabildiğince berrak biçimde görebilmek için sayısız kaynaktan son derece hızlı bir akış içinde sunulan bilginin sorgulanmasına, bilhassa günümüzde çeşitlenen dijital medyayı izlerken dijital okuryazarlık yetilerine ve bu bilgileri vicdan süzgecinden geçirmeye ihtiyaç var. Aksi halde Türkiye’mizde bile, 27 Şubat 2020’de 34 askerimizi şehit eden Rus kuvvetlerinin Ukrayna karşısındaki saldırganlığını savunabilen pek çok şaşkın milliyetçi ve vatansevere rast gelinebilir.
Savaşın küresel ekonomiye maliyeti:
Rusya’nın saldırganlığı sadece bölgeyi etkilemedi. Savaşın etkileri küresel ölçekte oldu. Rusya ile iş yapan şirketler faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldılar. Savaş pek çok sektörle birlikte arz belirsizliği ve ithalat yasakları nedeniyle enerji piyasasını da ciddi şekilde etkiledi. Bilhassa Avrupa ülkeleri Rus doğal gaz ve petrolüne alternatif arayışına girdi. Öyle ki bazı Avrupa ülkeleri nükleer reaktörlerin kapatılmasını ertelemeye karar verirken, yeni nükleer projeleri de hızlandırma kararı aldı. Doğalgazının yarıdan fazlasını Rusya’dan tedarik eden, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya bile bir dizi tasarruf tedbirleri uygulamaya başladı. Ülkede elektrik kesintileri artınca nükleer karşıtlarının sesi de kısıldı. 2022’nin yaz aylarında akaryakıt tasarrufu için tüm ülkedeki toplu taşımada geçerli olan aylık 9 euroluk biletler duyuruldu ve özel araç yerine toplu taşıma teşvik edilmeye başlandı. Tüm dünyada enflasyon yükseldi, ekonomik büyüme yavaşladı ya da küçülme yaşandı.
Öte yandan petrol zengini Suudi Arabistan ekonomisi bu fırsattan istifade ederek %8,7’lik büyüme kaydetti. Uluslararası enerji şirketleri yılı on milyarlarca dolarlık kârlarla kapadılar. Silah üretici şirketlerin hisse senetleri borsada büyük sıçramalar yaptı. Velhasıl yaptırımlara maruz kalan Putin İran’dan insansız hava aracı dilenirken dünyanın zengin azınlığı bu savaşı da fırsata çevirmeyi bildi.
Dünyanın paryası Rusya ve Türkiye’nin işgal karşısındaki tutumu
Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonrası savaşın ilk yılında Rusya, İran, Suriye ve Kuzey Kore gibi ülkeleri geçerek dünyanın en çok yaptırım uygulanan ülkesi konumuna geldi. Kırım’ın 2014’teki işgalinde cılız kalan uluslararası ekonomik yaptırımlar bu sefer daha kararlı bir şekilde uygulamaya koyuldu. Rusya Federasyonu tüm spor organizasyonlarından, kültürel etkinliklerden menedildi.
17 Mart 2023’te Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova’nın, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından çocukların Ukrayna’dan Rusya’ya yasa dışı şekilde götürülmesinden bizzat sorumlu oldukları gerekçesiyle haklarında tutuklama emri çıkarttı.
Rus bankaları SWIFT sisteminden çıkarıldı. Rusya’nın Yaptırımlar Rus oligarkları da derinden etkiledi. Pek çok oligarkın servetine ve yatlarına el konuldu, bazıları şirketlerini devretmek durumunda kaldı. Savaşın birinci yıldönümünde Rus ekonomisi henüz tamamen çökmedi ama ciddî hasar aldı. Rus halkı bu ağır tahribatın etkisini yıllar boyu hissedecek.
Ne var ki Türkiye kendi çıkarlarını da gözeterek yaptırımlar konusunda denge politikası sürdürmeyi tercih etti. Ama Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yüksek sesle savunmaktan hiç vazgeçmedi. Kırım’ın işgalini ve yasadışı ilhakını hiçbir zaman kabul etmedi. Ukrayna’ya ekonomik ve askerî desteğini artırarak sürdürdü. Öte yandan başta gaz ticareti, nükleer enerji, savunma sanayii için S-400 hava savunma sistemi alımı gibi noktalarda Rusya ile devam eden ilişkilerini askıya almadı. Her iki taraf ile görüşebilen güvenilir bir arabulucu sıfatıyla gerek tahıl anlaşması gerekse esir değişimi gibi konulardaki başrolünü devam ettirdi.
Ukrayna’nın beklenen karşı saldırısı
Uluslararası desteği arkasına alan Ukrayna’nın yaz aylarında karşı saldırıya geçmesi ve Kırım dahil olmak üzere işgal altındaki toprakları kurtarması bekleniyor. Tank, zırhlı araç, roket, İHA ve çeşitli mühimmat konusunda destek vaatleri yavaş da olsa yerine getiriliyor. Ancak Ukrayna’nın hava kuvvetleri konusunda Rusya’ya karşı orantısız bir pozisyonu var. Hava desteği olmaksızın ilerlemesi hayli güç olacak. Ukrayna’nın ilk hedefi ikmal yollarının kesilmesi olur ki bu da Kerç Köprüsünün imhası ve Rus hatlarını yararak yeniden Azak kıyılarına inmekle mümkün olabilir. Rusya ise işgal ettiği topraklardaki mevzilerini şimdiden mayın tarlaları ve çeşitli askerî yığınak ile tahkim etmiş durumda. Kırım sahillerinde Ukrayna’nın olası deniz çıkarmalarına karşılık savunma hatları oluşturuluyor. Orkapı’daki tarihî hendeğe benzer şekilde Kırım’ın çeşitli noktalarında hendekler, siperler kazılırken yarımadadaki Rus askerî varlığı her geçen gün artırılıyor.
Kırım’ın kimsenin kanı dökülmeden işgalden kurtarılması, işgal kuvvetlerinin geldikleri gibi gitmeleri en büyük dileğimiz.
Kırım, güzel ve nefis bir buket!
Kırım Halk Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı; Kırım Tatar millî devletini kurmak için ömrünü adamış büyük liderimiz, Antlı şehidimiz, Noman Çelebicihan 1917’de Birinci Kırım Tatar Millî Kurultayı açılış konuşmasında Kırım’ın huzurlu ve mutlu geleceği için tasavvurunu şöyle ifade etmişti:
“Qırım yarımadasında türlü renklerde bir çoq zarif güller, zanbaqlar, lâleler bardır. Ve bu lâtif ruh-i naz çeçeklerniñ episiniñ kendilerine mahsus bir güzelligi, özlerine mahsus lâtif qoquları bar. Bu güller, bu çeçekler Qırımda yaşağan milletler: tatar, rus, ermeni, yeudiy, nemse ve başqalarıdır. Qurultaynıñ maqsadı olarnı bir yerge toplap episinden bir güzel ve nefis buket yapmaqtır, güzel Qırım adasında aqiqiy medeniy bir İsviçre tesis etmektir. Tatar Qurultayı yalñız Tatarlarnı degil, asırlardan berli Tatarlarnen beraber qardaşça yaşap kelgen diger milletlerni de tüşünmekte. Olarnı da işke davet eterek, olarnen qol-qolğa berip ketecektir. Tatar bu işte amir degil, belki bir müteşebbis, yalıñız bir teşebbüsçilik vazifesini icra etecektir.”
Kırım Tatarları vatanları Kırım’da barış ve huzurun tesisi için işgalin sona ereceği ve artık dünya kamuoyunun da mukadder olarak kabul ettiği millî özerk devletinin kurulacağı günleri bekliyor. “Güzel ve nefis bir buketin” derileceği günlerin yakın olduğuna inanıyor ve bunun için mücadele ediyoruz. Kırım Tatarları en karanlık günlerinde bile ümitlerini kaybetmediler.
[1] https://fakty.com.ua/en/ukraine/20230224-minus-970-okupantiv-ta-shhonajmenshe-37-odynycz-vazhkoyi-tehniky-vtraty-rf-za-mynulu-dobu/
[2] Ukraine: civilian casualty update 27 March 2023.
https://www.ohchr.org/en/news/2023/03/ukraine-civilian-casualty-update-27-march-2023
OHCHR, yoğun çatışmaların yaşandığı bazı yerlerden bilgi alınmasının gecikmiş olması ve pek çok raporun hâlâ onaylanmayı beklemesi nedeniyle gerçek rakamların çok daha yüksek olduğuna inanıyor.
[3] https://www.pbs.org/wgbh/frontline/interactive/ap-russia-war-crimes-ukraine/
[4] Europe Situations: Data and Trends – Arrivals and Displaced Populations (February 2023)
https://data.unhcr.org/en/documents/details/100346
[5] Emel Dergisi, sayı 281, “Kırım Tatar Teşkilâtları Platformu’ndan Kırım Tatar Sığınmacılar Hakkında Bildiri”, https://emelvakfi.org/emeldergisi/kirim-tatar-teskilatlari-platformundan-kirim-tatar-siginmacilar-hakkinda-bildiri/
[6] Rossiya Segodnya adlı haber ajansı Sputnik, RİA Novosti, inoSMI ve diğer birçok medya kuruluşunun sahibi ve işletmecisidir.
[7] Paul, Christopher ve Miriam Matthews, The Russian “Firehose of Falsehood” Propaganda Model: Why It Might Work and Options to Counter It. Santa Monica, CA: RAND Corporation, 2016. https://www.rand.org/pubs/perspectives/PE198.html.