KIRIM TATAR BÜYÜKELÇİLER; NARİMAN CELÂL, PROF. DR. TASİN CEMİL, SELİM HAZBİYEVİÇ, SENA LATİF

KIRIM TATAR BÜYÜKELÇİLER;

NARİMAN CELÂL, PROF. DR. TASİN CEMİL, SELİM HAZBİYEVİÇ, SENA LATİF

 

Zafer KARATAY

Yakın zaman önce 2014 yılından beri işgalci Rusya’ya karşı direnen kahraman halkımızın millî mücadele tarihimizde övünülecek, gurur duyulacak bir gelişme daha yaşandı; 20 Aralık 2024 günü Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Kırım Tatar Millî Meclisi Başkan yardımcısı Nariman Celâl’i Türkiye’ye Ukrayna Büyükelçisi olarak atadı. Bu atama, Kırım Tatarlarının Millî Mücadelesi açısından çok önemlidir. Bunun aynı şekilde demokratik Ukrayna tarihi ve Türkiye-Ukrayna ilişkileri için de çok önemli ve tarihî bir kilometre taşı olduğu şüphesizdir. Aslında Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın Nariman Celâl’e bir görev vermesi bekleniyordu. Bunun sinyalini Zelenskıy, Nariman Celâl esir takasıyla hürriyetine kavuşup Kyiv’e geldiğinde onu kabulünde yaptığı konuşmada vermişti. Tahminler Ukrayna içinde Kırım ile ilgili bir kurumda görevlendirilmesi yönünde idi. Bu atamayla tarihte ilk defa bir Kırım Tatarı Ukrayna Devletini, Cumhurbaşkanını bir ülkede Büyükelçi olarak temsil etmekle görevlendirilmiş oldu.

Aslında Nariman Celâl’in büyükelçi olması, bir Kırım Tatarının vatandaşı olduğu bir ülkeyi temsil etmek üzere büyükelçi olarak bir ülkeye gönderilmesinin ilk ve tek örneği değildir. Romanya’nın önde gelen Türk tarihi uzmanlarından biri olan Prof. Dr. Tasin Cemil, Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Romanya’nın ilk büyükelçisi olarak 1998 yılı Ekim ayından 2003 yılı Aralık ayına kadar Bakü’de tam yetkili olarak Romanya devletini başarıyla temsil etmiştir. Onun bir Türk olarak, aynı zamanda tarihçi olarak bilimsel sahalarda tanınması, Azerbaycan-Romanya ilişkilerinin gelişmesi ve güçlenmesinde önemli bir rol oynamasını sağlamıştır. Onun Azerbaycan’daki başarısı üzerine, Romanya Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Tasin Cemil’i 2004 yılı Eylül ayında Büyükelçi olarak Türkmenistan’a atamış ve üç yıl süreyle, Eylül 2007’ye kadar Aşkabad’da Romanya’yı temsil etmiştir. Çok başarılı ve üretken bir akademisyen olan Tasin Cemil Çavuşesku rejimi çöker çökmez, 1989 yılı Aralık ayında Bükreş’te vatansever bir grup Kırım Tatar aydını ile birlikte Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliğini kurmuş ve bu birliğin ilk başkanı olmuştur. Bilahare yapılan demokratik seçimler ile demokratik Romanya Cumhuriyeti’nde Kırım Tatarlarını temsilen seçilen ilk milletvekili olarak Romanya parlamentosunda görev yaptı. Geçen yıl 80 yaşına basan Prof. Dr. Tasin Cemil, Romanya’nın en prestijli üniversitelerinden biri olan Cluj/Napoca Babeş Bolyai Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nün başkanı olarak Türk Tarihi, özellikle de Kırım Tatarlarının tarihi üzerine yaptığı ve yaptırdığı çalışmalar, yazdığı makale ve kitaplarla halkımızın parlak çolpan yıldızı olarak milletine hizmetini sürdürmektedir.

Sovyetler Birliği’nin işgali ve hakimiyetine girdiği II. Dünya Savaşı’nın son dönemlerinden 1970’lere kadar olan dönem hariç olmak üzere ülkesindeki Türk ve Müslüman azınlığa karşı en müspet davranan ülkelerden biri olan Romanya Devleti, Tasin Cemil’den sonra ikinci bir Kırım Tatarını daha yakın zamanda büyükelçi olarak görevlendirdi. 1990’lı yıllarda Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokratik Birliği’nin Bükreş şubesi başkanı olarak başarılı faaliyetler yapan Şerif Latif”in kızı olan Sena Latif, 25 Kasım 2024 tarihinde Hindistan Cumhurbaşkanı Droupadi Murmu’ya güven mektubunu sunarak Delhi’de, Romanya’nın Hindistan, Nepal ve Bangladeş nezdindeki büyükelçisi olarak resmen görevine başladı. Bükreş’teki Ekonomik Araştırmalar Akademisi’nin Uluslararası İlişkiler bölümünü tamamladıktan sonra çeşitli STK ve uluslararası kuruluşlarda görev yaparak ve Avrupa ve ABD’deki prestijli üniversitelerde lisansüstü eğitimler alarak bilgi ve tecrübesini geliştiren Sena Latif, 2007 yılında Romanya Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. Bakanlık merkezindeki görevlerinin yanı sıra Kolombiya, Arjantin ve Fransa Büyükelçiliklerinde görev yapan bu başarılı diplomat hemşehrimiz, ilk kadın Kırım Tatar büyükelçi olarak azınlık olarak yaşadığı bir ülkeyi temsil ediyor.

Romanya gibi, ülkesindeki Türk ve Müslüman azınlığa iyi davranan, onların haklarını gözeten, Rusya işgali sonrasında Kırım Tatarlarına ve Ukrayna’ya en büyük desteği veren ülkelerden biri olan Polonya da, Romanya’nın yolundan giderek bir Türk ülkesine Türk kökenli bir vatandaşı olan Doç. Dr. Selim Chazbijewicz’i (Hazbiyeviç) büyükelçi olarak yollamıştır. Selim Bey, 12 Ağustos 2017’den 15 Kasım 2023’e kadar Polonya Cumhuriyeti’nin Kazakistan Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti’ndeki Olağanüstü ve tam yetkili Büyükelçisi olarak başarıyla görev yaptı.

Selim beyin ataları, 1400’lü yıllarda Altın Orda döneminde, Kırım taraflarından Litvanya Prensliği’nin davetiyle, ülkenin savunması için getirilip yerleştirilen Kıpçak Türkleridir. Kırım Hanlığı’nın kurucusu olan Hacı Geray Han’ın Litvanya Prensliği topraklarında (bugünkü Litvanya’nın sınırlarında kalan bölgede) doğduğunu bu vesileyle hatırlatalım. Günümüzde ne yazık ki, Beyaz Rusya, Polonya ve Litvanya topraklarında üç parçaya bölünmüş olarak yaşayan bu kardeşlerimizin Polonya’daki toplumunun en mümtaz şahsiyetlerinden biri olan Selim Hazbiyeviç, 1991 yılı Haziran ayında Vatan Kırım’da toplanan Kırım Tatar Millî Kurultayı’na temsilci olarak katılmış bir vatanseverdir.   Olsztyn şehrindeki Warmia ve Mazury Üniversitesi’nde öğretim üyesi ve Polonya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Komitesi üyesi olarak çalışırken büyükelçi olarak atanmıştır. Polonya’nın, Kıpçak Türklerinin bağımsız ülkesi Kazakistan ve Kırgızistan’daki büyükelçisi olarak bir Kıpçak Türkünü seçmesi tesadüfi değildir. Polonya halkı ve Polonya’yı yönetenler tarihî bilince sahip ve Rusya’nın, hele Putin gibi megolamanyak seviyesindeki birinin liderliğindeki Rusya’nın, Polonya için nasıl büyük bir tehlike olduğunu bilmektedirler. Bu itibarla Rusya’nın işgaline uğramış ülkelere ve milletlere her zaman önem vermiş ve desteklemişlerdir.

Sovyet Rusya’nın boyunduruğundan kurtulduktan sonra hızla demokratikleşen, AB’ye üye olan ve bir daha Rusya’nın işgaline uğramamak, boyunduruğu altına girmemek için kendilerine güvenli liman olarak NATO üyeliğini seçen Romanya ve Polonya’nın izinden gitmeye çalışan Ukrayna, ne yazık ki aynı şansa sahip olamadı. Rusya’nın tahakkümünden kurtulma çabalarını sürdürürken 2014 ve 2022 yılında iki aşamalı Rus işgaline uğradı. Ukrayna savaşa ve işgale rağmen demokratikleşme yolunda taviz vermeden ilerleme gayretinde. 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra demokratikleşmeye ve Moskova’nın boyunduruğundan kurtulmaya çalışan Ukrayna’daki demokratik güçlere Kırım Tatarları her zaman destek vermiş, Kırım Tatar Millî Meclisi’miz Ukrayna’daki demokratik parti ve kuruluşlarla işbirliği yapmıştır. 1998 yılından itibaren Ukrayna Parlamentosu’nda milletvekili olarak görev yapan yolbaşçımız Mustafa A. Kırımoğlu’nun ve onun öncülüğündeki millî hareketimizin istikrarlı, akıllı ve Ukrayna siyasetindeki yolsuzluklardan, zikzaklardan uzak kalarak yürüttükleri faaliyetler, Ukrayna kamuoyunda, Sovyet döneminin kirli propagandalarından kaynaklı önyargıları kırmış, Kırım Tatar halkına olan saygı ve sevgiyi artırmış ve Ukrayna’nın demokratikleşmesine çok olumlu katkı yapmıştır. Ukrayna’yı yeniden Rusya’nın vesayetine sokmaya çalışan Yanukoviç iktidarına karşı başlatılan Meydan gösterilerine büyük destek veren Kırım Tatarları, Yanukoviç’in Rusya’ya kaçmasının ardından başlayan Rusya’nın Kırım’ı işgaline şiddetle karşı çıktılar ve baskılara rağmen Rusya işgalini asla benimsemediler. Yolbaşçımız Kırımoğlu’nun, Kırım Tatar Millî Meclisi’nin bu tutumu ve Kırım Tatar halkının büyük bir çoğunlukla Millî Meclislerinin arkasında durarak işgalcilerle işbirliğine girmemeleri ve geleceklerini demokratik, insan haklarına saygılı ve Kırım’ın tarihî ve yerli halkı olarak millî haklarını tanıyacağına inandıkları bir Ukrayna içinde görmelerinin Ukrayna üzerinde etkisi büyük olmuştur. Kırım Tatarlarının bu davranışlarının Ukrayna halkına ilham verdiği, onların millî kimliklerini benimsemelerine ve Rusya işgaline karşı direnmelerine olumlu etki ettiği bir gerçektir.

Bunların yanısıra Ukrayna Devleti’ni yönetenlerin, Ukrayna kamuoyunun Sovyet Rusya’nın yürüttüğü klasik Kırım Tatar düşmanlığı propagandalarının etkisiyle sahip oldukları yanlış önyargının hızla değişmesine yol açan; Kırım Tatarlarının öneminin anlaşılarak, 1991-2014 yılları arasında kaplumbağa hızıyla verilen haklara ivme kazandıran Rusya işgali ve 2022 yılındaki topyekûn Rusya saldırısıdır. Bir ülkenin asla yaşamasını istemeyeceğimiz böyle bir musibetin binlerce zararı yanında ender olumlu yönü, Ukrayna devletinin Kırım Tatarlarına olan yaklaşımının değişmesidir. “Bir musibet bin nasihatten yeğdir” atasözümüzü hatırlatan bu değişimin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın Nariman Celâl’i büyükelçi atamasıdır. Bizlere düşen görev, Kırım Tatar Millî Meclisi Başkan yardımcısı da olan Büyükelçi Nariman Celâl’e destek olmak, onun başarılı olması için çalışmaktır. Ona ve görevine gereken saygıyı göstererek, görevinin sonunda tarihî bir başarıyla ayrılmasına katkı sağlayalım ve bir Kırım Tatarı olarak gurur duyalım.

Ukrayna’nın demokratikleşme sürecini sürdürerek, işgal bittikten sonra, hatta bitmeden, Kırım Tatarlarının, kendisinin de soykırım olarak tanıdığı sürgünün sonrasında gasp edilen haklarını geri veren yasa düzenlemelerini bir an önce gerçekleştirmesini diliyoruz.

 

Ekim-Kasım-Aralık 2024. Sayı: 289.  sayfa 3.

 

TAVSİYELER

Cafer Seydahmet Kırımer’i kabri başında andık

Cafer Seydahmet Kırımer’i kabri başında andık        Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi yönetimi, Kırım …