EMEL’İMİZ 90 YAŞINDA- Bize Gelen
BİZE GELENLER
EMEL’İMİZ
Vatan Duygusu bütün benliğinizi sarmaya hazırdır her zaman.
Ninnilerden, masallardan, türkülerden dinledikçe, öğrendikçe başlar vatanın hasreti…
Dedenizden, ninenizden, büyüklerinizden parça parça edindiklerinizle artar bağlılığınız…
Birden anlarsınız ki, acılar içinde, felaketler çemberinde yanmış, yakılmış, horlanmış vatanınız boynu bükük şekilde hüzünle bakıyordur size…
Kudretli devletleri, köklü medeniyetleri ile yarattığı destanları tarihe yazan bu vatana yapılanlara sessiz kalamazsınız artık! Vatana kavuşmak “Emel”iniz olur.
Pek çok vatan hadimininki gibi gönlümüzde böyle oluşmuştu “Emel”imiz.
Çok daha önceleri benzer duyguları yaşayan, vatan ateşi ile yanan, asırlarca vatanından ayrı kalmak zorunda olan Vatan Kırım’ın evlatları; 1 Ocak 1930 tarihinde Dobruca’da vatan meşalesini ateşlemiş, “Emel”leri için “Emel”e hayat vermişti.
Çocukluğumuzda bulabildiğimizde okuyabildiğimiz “Emel” Dergisi ile daha da artmıştı vatana ilgimiz. Çocukluğumuzda “Emel” ile yürümüştük vatan duygusuna. Vatan ile bağımızı “Emel” kuruyordu, “Emel”den başka yanan ışık da yoktu o zamanlar.
Daha fazla aydınlanmak, daha iyi görebilmek için “Emel”in ışığı etrafında toplanmıştık. 1983 yılında yayın hayatı Ankara’da devam ederken girmiştik kapısından içeri “Emel” okulunun.
Gençliğimizde “Emel” ile koşmaya başladık Vatana. Her safhasından geçtikçe “Emel” okulunun daha da aydınlanmıştı dünyamız.
Bir asra yaklaşırken, 90. yılında meşalesi; hâlâ yanmaya, ışık saçmaya, etrafını aydınlatmaya, ilkeli duruşu ile vatanına sahip çıkmaya devam ediyor “Emel”.
Kalemin gür, okuyucun bol, vatanın hür, yolun açık olsun “Emel”!
Tuncer KALKAY
KIRIM derneği eski Genel Bşk
Emel Ankara Temsilcisi
*
Anka kuşu, destansı bir varlık değildir aslında. Onu gönül gözü ile arayanlar elbet bulup muhteşem kanatlarının altında sığınacak bir yer bulurlar. Öldü denildiği her defasında küllerinden yeniden doğacaktır Anka kuşu. Ve yolunda diri, sapasağlam imanlı, dimdik duranlar Anka’nın gölgesinde yürüyüşüne devam edecektir. Ta ki “Emel”e varana dek…
Bir buçuk asırlık esaretin sonunda Kırım’da bir an yeniden tutuşarak Kırım Ahali Cumhuriyeti adı ile doğmuştu Anka kuşu. Ömrü kısa sürdü ve öldü dediler. Avuçlarında sakladıkları bir tutam kül ile Romanya’da tekrar doğumuna ebelik etti gencecik Müstecib ve Mehmet Niyazi beyler Anka kuşunun. Bu defa Kırımlılar ona “Emel” adını verdiler. Doksan sene önce…
Kırım Tatar halkı öldü denildiğinde her defasında tekrar doğdu Anka kuşu gibi. Ve “Emel” doksan yıldır şakıyor Kırım Tatarının şarkısını…
Kırım Tatarlarının millî hareketinin ilkelerini koruyan ve geliştiren, kuruluşundaki ilke ve temellerin sağlamlığı ile millî matbuat tarihimizin en uzun ömürlü yayını oldu “Emel”. Yalnızca içeriği ile değil, çalışma uslubü ve yöntemleri ile de Kırım Tatar halkının ve millî hareketinin aynası, dünyaya açılan penceresi oldu. Sahip olduğu ve her daim savunduğu ulvî değerler ile sadece kendi halkına değil bütün mazlumlara da emsal oldu.
Doksanıncı yaşında ilk doğduğun gün kadar gençsin “Emel”. Her defasında küllerinden yeniden doğan bir halkın sesisin “Emel.”
Var ol ve kıyamete kadar halkımın şarkısını söylemeye devam et “Emel”.
Av. Namık Kemal BAYAR
Dünya Kırım Tatar Kongresi
Genel Sekreteri
Emel dergimizin sayın yöneticileri;
Müstecib Ülküsal başta olmak üzere Necip Hacı Fazıl, Mehmet Niyazi, Tahsin İbrahim, Nurettin Mahir Altuğ, İsmail Otar, Sabri Arıkan, Cafer Seydahmet Kırımer ve isimlerini veremediğimiz bütün büyüklerimizi saygıyla anıyoruz.
Bütün bu isimler “Emel”imiz için çok emek verdiler. 90 yıllık yayın hayatında bizleri aydınlatan, Vatan Kırım davasında bilgi veren, dergimize ve bugüne kadar emeği geçenlere teşekkür eder, Emel dergimizin başarılarının devamını dileriz…
KIRIM TÜRKLERİ KÜLTÜR VE YRD DERNEĞİ KONYA ŞB. YÖNETİM KURULU
*
Kırım Tatar Milli Davası’nın “Milli Sesi”dir, Emel Dergisi. Müstecib Ülküsal büyüğümüzün yakmış olduğu bu ateş 90 yıldır yanmakta. Öyle bir ateş ki, yolumuzu aydınlatmakta, bize kim olduğumuzu hatırlatmakta ve elbette içimizdeki Kırım sevdasının daha çok alevlenmesine sebep olmaktadır. Dobruca’da yanmaya başlayan bu ateş, hâlihazırda Aktopraklar’da Kırım Türklerini ve dünya kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmekte. Bizler ise bu ateşin etrafındaki “pervaneleriz”.
Biz Genç Tatar olarak, Emel’in bizlere çizdiği rotada ve gitmiş olduğu yoldan ilerleyerek, Kırım Tatar Milli Davası’na katkı sağlamaya çalışmaktayız. Emel bize her daim yol gösterici oldu. Davamızda halkımızı nasıl aydınlatacağımızı bize öğretti.
Emel, 90. yaşın kutlu olsun…
GENÇ TATAR
*
Kırım Türklerinin sesi olan EMEL Dergimizin ve Emel Kırım Vakfı yöneticileri ve çalışanlarına şükran ve saygılarımla, kolaylıklar diliyorum. EMEL dergisini bu günlere taşıyan büyüklerimizden ölmüş olanlara Allahtan rahmet, sağ olanlara sağlıklı ömür diliyorum.
Prof. Dr. Ahmet KAYA
*
Bugün aynı zamanda Emel’in Doğum günü
1 Ocak 1930 da Dobruca da başlayan Kırım Tatarlarının sesi olacak bir mücadeleydi Emel. Mehmet Niyazi’yi, Müstecib Ülküsal’ı ve Emel davasına inanmış olan Emel dergisi kadrosunu saygı ile anıyoruz.
Emeliniz Emelimizdir.
Taha BAYRAKTAR
Eskişehir Osman Gazi Ünv. Genel Türk Tarihi YL Öğrencisi