Saadet ÇAĞATAY.
Cafer Seydahmet Beyi ilk defa Berlin’de görmüştüm. Yanılmıyorsam 1923 yılının İlkbaharı idi. O İsviçre’den dönüyordu, Berlin’e de uğramıştı. Sabahın ilk saatlerinde idi. Zil çalınca kapıyı ben açmıştım. İçeriye iri yapılı, gösterişli bir insan girdi. Bu misafir her gelen misafire benzemiyordu. Babam (Mehmet Ayaz İshakî Idilli), kapıdan içeri giren misafiri görünce çok heyecanlandı, onun habersizce çıkagelmesine o kadar memnun oldu ki, sevincinden ne yapacağını bilemedi. İki arkadaş biribirine sarıldılar, bu anî buluşma ve görüşmenin sevinci bir hayli sürdü. Böylece ilk defa karşılaştığım bu insanın, babamın eskiden beri senli benli görüştüğü bir arkadaşı olduğunu anladım.
Abonelere özel
Bu kısımlara sadece abonelerimiz erişebilmektedir.
İçeriğe ulaşmak için giriş yapmalısınız.
Emel 4. sf. 6-8.