EMEL’DE BAYRAK DEĞİŞİMİ
Zafer KARATAY
1930 yılından beri Kırım Türklerinin sesi, muhaceretteki Kırım Tatar Millî Mücadelesinin amiral gemisi olan Emel dergisinde 1983 yılında tarihî bir nöbet değişimi oldu ve bu şanlı bayrağı, Ankara’da faaliyet gösteren bir grup vatansever genç ellerine aldı. 1983 yılı Mayıs-Haziran sayısı olan 136. sayısından itibaren Emel’i fiilen Ankara’daki gençler yayınlamaya başladılar. 1983 yılının 4 sayısı rahmetli Murat Yakuboğlu’nun sahipliği, Nurettin Mahir Altuğ’un yazı işleri müdürlüğünde Ankara’daki gençler tarafından yayına hazırlandı ve dağıtıldı. 140. sayısında derginin hukukî sahipliği ve yazı işleri müdürlüğünü Ünsal Aktaş, 141.sayıdan itibaren ise zarurî sebeplerden dolayı Serdar Karatay üstlendi ve Ankara’daki gençler tarafından kolektif olarak yayınlanmayı sürdürdü.
1987 yılında Emelciler tarafından İstanbul’da Emel Kırım Vakfı kuruldu ve Emel dergimizin bütün imtiyaz hakları Vakfa devredilerek 168. sayıdan itibaren yayın hayatını Vakfın bünyesinde Ankara’da sürdürdü. Emel’in 1998 yılında 227 sayısıyla yayınını durdurup 2009 yılında 228. sayısıyla İstanbul’da yayınına yeniden başlamasına kadar bir ara dönem oldu. Bu dönemde Emelciler ve Emel Kırım Vakfı yönetimi bütün güçleri ve imkânlarıyla Kırım’a dönen, millî ve dinî medeniyetimizi yeniden canlandırmaya çalışan, gasp edilen millî haklarımızı yeniden ele almak için mücadele eden kardeşlerimize yardım etmeye, gerek muhaceretteki Kırım Tatarlarının gerekse Türk devletinin Kırım’a yardım ve destek vermelerini sağlamaya gayret ettiler. Emel’in ve Emelcilerin sürgünden Kırım’a dönüş sürecinde ve SSCB’nin dağılmasından sonra Kırım’a ve Kırım Tatar Millî Mücadelesine yaptığı katkı ve hizmetler gelecekte tarihçilerimizin yapacağı doktora çalışmalarıyla mutlaka ortaya koyulacaktır.
2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından işgalinden sonra yaşananlar Emel dergisinin taşıdığı fikrî misyonun önemini daha iyi ortaya çıkarmış ve hadimlerine bu sorumluluğu fedakârca yerine getirmek için yeniden çaba göstermesine yol açmıştır.
Emel’in yayınını başlatanlar, günümüze kadar yayınını sürdürenler, bayrağı devralanlar, bu dergiyi “bir dergi çıkarmak” gayesiyle çıkarmadılar. Emelciler, halkımızın içinde bulunduğu durumdan, vatanımızın, milletimizin geleceğinden kaygı duyanlardı. Emelciler, sadece Kırım ve Dobruca’daki halkımızı değil, umum Türk Dünyasını düşünen, Türklerin içine düştükleri, düşürüldükleri durumu kabullenmeyen, isyan eden ve çözümü akılla, bilgiyle arayan, toplumu, onu saran esir eden cehalet zincirinden kurtararak halkımıza millî şuur, millî ruh kazandırıp onu millî bir emel etrafında toplayarak Kırım’ın istiklâli için birlikte mücadele etmeye çağıran, bunun için elinden gelen hizmeti yapmaya soyunmuş fedakâr vatanseverlerdir.
Emel, sadece herhangi bir fikir, kültür, edebiyat dergisi değildir. Naşirleri olan Emelciler de sadece bir yayıncı değildir. Fikrî önderleri İsmail Gaspıralı gibi milleti uyandırmak, aydınlatmak, millî şuur vermek ve bir Emel etrafında toplamak için, fikirlerini halka yaymak için dönemin en önemli vasıtası olan dergi yayınlamışlardır. Derginin etrafında teşkilâtlanmış, omuz omuza verip mücadele etmişlerdir. Halkının siyasî, sosyal, kültürel, dinî, kısaca her alanında hizmet etmeye çalışmış fedakâr insanlardır. Emel’in Kırım Türklerinin sesi, muhaceretteki millî yayını, Kırım Millî Kurtuluş Merkezi’nin neşri olmasıyla görevleri ve sorumlulukları katbekat artmış ve bu ağır yükü günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Kırım Hanlığı’nın şanlı tarihini, dil, tarih, edebiyat, halk kültürü zenginliklerimizi, İsmail Gaspıralı, Numan Çelebi Cihan gibi gururumuz olan şahsiyetleri, onların önemini ve fikirlerini, 1917 yılı Kurultayımızı, Kurultayımızın ilan ettiği şanlı Kırım Halk Cumhuriyeti’mizi, dönemin kahramanlarını, bu dönemde ortaya çıkan ve bizleri birleştiren “Tarak Tamgalı Gökbayrak” ve “And Etkenmen” millî marşımızı, Kırım’da 1783’ten sonra başlayan ve 18 Mayıs 1944 büyük sürgünü ile zirve yapan Çarlık ve Bolşevik Rus zulmü ve soykırımını, sürgündeki halkımızın durumunu ve vatan Kırım’a dönme mücadelesini, Kırım Tatar Millî Hareketi’ni hür dünyaya duyuran, muhaceretteki Kırım Tatarlarına öğreten, unutturmayan, hatırlatan ve muhaceretteki millî hareketimize, mücadelemize yolbaşçılık yapan, yol gösterenler Emel Dergisi ve Emelciler oldu. Şüphesiz bu mücadeleye katılan, hizmet eden başka kişiler, dergiler de oldu. Ama hizmet kervanını ve fikrî önderliğinin en uzun süreli lokomotifi Emel ve Emelcilerdir.
Emel’in bir bilinen, görünen yüzleri vardır, bir de Emel’e, Kırım davamıza, Türk Dünyasının özgür geleceğine sessiz sedasız hizmet eden Emelciler vardır. Ayrıca Emel’in arkasında ilk çıktığı günden bugüne, Emel’e abone olan, okuyan, destekleyen, abone yazdıran sayısız vatansever vardır. Emel’e, Emel’in emeli olan Kırım istiklâl davamıza hizmet edenleri unutmayacağız. Keşke insanlarımız hatıralarını, bu konudaki görüşlerini yazabilselerdi. Ama yaşayanlar, ana babasının hizmetini bilenler yazabilirler. Söz uçar yazı kalır. Kırım’a hizmet etmiş, ama günümüz insanlarının bilmediği birçok değerli insanımız hakkında bilgileri Emel’in sayfalarında bulabiliyoruz.
Emel dergisi, kurucusu ve başyazarı, ömrünü Kırım ve Türklük davasına hizmetle geçirmiş Müstecib Ülküsal’ın ifade ettiği gibi, ilkelerine ve davasına sadık kalarak, polemiklere ve fedakârca hizmet eden hadimlerine olan saldırılara aldırmadan, onu ilk çıkaran kadroların heyecanını, kararlılık ve inancını muhafaza ederek hizmetini sürdürecektir. Bu konuda en büyük güvenceleri, Kırım davasına gönülden inanan okurlar ve vatanseverler ve onların desteğidir.
1930 yılından günümüze kadar hizmeti geçen herkese müteşekkiriz. Vatan Kırım’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması, Ukrayna’nın, Türk dünyasını asırlardır esaret ve tahakküm altında tutan, zulmeden işgalci Rusya’ya karşı savaşı kazanması için mücadelemiz sürecektir. Kırım Tatarlarının bir geleceği olabilmesi için mutlaka Rusya esaretinden kurtulması gerekmektedir. Halkımızı bu mücadeleye katılmaya ve desteklemeye, bunun için de İsmail Gaspıralı’nın dediği gibi “elinden gelen işle” başlamaya davet ediyoruz.