HAPİSHANE HER BİRİMİZDE BİR İZ BIRAKTI

HAPİSHANE HER BİRİMİZDE BİR İZ BIRAKTI

Viktoriya NESTERENKO[*]

Türkçeye Çeviren: Lilya TANATAR

 

Bugün, Ruslar tarafından haksız yere 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Kırımlı siyasî tutsak, yurttaş gazeteci Osman Arifmemetov’un kitabının nihayet basılı formatta yayınlanmasından dolayı kendimi çok mutlu hissediyorum. Birçok kişi bu kitabı gün ışığına çıkarmak için çaba sarf etti.

Şahsen ben yayına hazırlık sürecinde üç kez okudum; Her seferinde, büyük bir coşkuyla ve aynı zamanda derin bir üzüntüyle. Ben şahsen ne Osman’ı ne de ailesini tanımıyorum. Ama okuduktan sonra bu kitabı yakın bir arkadaşım yazmış gibi hissettim. Osman, hapishanedeki hayatı ve Rus makamları tarafından da yasadışı bir şekilde tutulan Kırım Tatarlarının arkadaşlarının kaderi hakkında çok şey yazıyor. Metinlerinin önemli bir kısmı, Müslümanların Rusya’nın hapishanelerinde ve kolonilerinde bulundukları koşullar ve Osman’ın kişisel olarak günlük olarak karşılaştığı zorluklarla ilgilidir. Ayrıca çeşitli yerlerde sahne çalışmaları sırasında yolları kesiştiği kişiler ve 2023 yılında Rus hapishanesinde ölen Cemil ağa Gafarov hakkında da yazıyor.

Dini uygulamadaki kısıtlamalardan, yönetimin önyargılarından ve bazen onların mutlak anlayış eksikliklerinden, bunca yıl boyunca her gün bu tür koşullarda yaşanacak sorunlardan bahsediyor. Aynı zamanda Osman, Yüce Allah’a olan inancının kendisine ve arkadaşlarına iç huzuru ve dayanıklılığı korumasına ne kadar yardımcı olduğuna da çok dikkat ediyor. Anıları sadece kişisel bir deneyim hikayesi değil, aynı zamanda “terörist” sayıldığı bir Rus hapishanesinde Müslüman kalmanın ne demek olduğunu başkalarına anlatma çabasıdır.

Tabii ki, düşüncelerinde Kırım ve halkı ayrı bir yer tutuyor. Kitabın adı her şeyi söylüyor, çünkü işgal altındaki Kırım’daki modern Rus baskıcı politikasına “sessiz sürgün” deniyor. Metinlerde Vatan ile derin bir bağlantı, yurttaşların desteği, insanların sınır dışı edildikten sonra Kırım’a dönmesinin önemi hissediliyor.

Ve bu kitap esas olarak hapsedilme deneyimiyle ilgili olsa da, aynı zamanda içinde çok fazla iç özgürlük ve insan onuru var.

Osman’ın duruşmaları anlattığı kısım özel ilgiyi hak ediyor: tanıkların sorgulanması, hâkim, savcı ve avukatlar arasındaki iletişim. Açıkçası söyleyeceğim, Osman’ın ironiyle anlattığı bazı diyaloglara sadece güldüm ve saçmalık seviyesine hayret ettim. Kitapta Osman, baskıcı sistemin nasıl işlediğini, Rus işgal makamlarının uluslararası hukuku nasıl reddettiğini, sisteme katılmayan, fikirlerini savunan ve işgalde yaşama tahammül etmeyen insanlara karşı ceza davaları uydurduğunu ortaya koyuyor;

 

“…Hapishane her birimizde iz bıraktı. -Yusuf Medresesi’nde- birbirimize karşı daha sabırlı ve daha özenli olduk. Kimse kötü bir şey bulamadı. Birçok Müslüman siyasi mahkûm, haksız yere hapse atılan, ancak ondan kaçmayı ve dürüst adını korumayı başaran Yusuf Peygamberin hikâyesinden ilham aldıkları için hapishaneye böyle diyorlar.

Ama içimde bir şeyler değişti. Arkadaşlarımı seviyorum, kendimi onlarla daha iyi hissediyorum ve bu yüzden onlara yakın olmak istiyorum. Ancak kafamda bağlanmaktan sorumlu bir düğme sanki aktif hale geliyor «Krasnodar Santral’ın 179 nolu koğuşunda iyi çocuklar var, şartlar da kötü sayılmaz ve doğrusunu söylemek gerekirse bunu değiştirmek istemiyorum ». Bence bu aşamaların  bir yankısıdır. Ama Allah beni buradan koparmaya karar verdi. Babamın dediği gibi: “Yalan dünya”. Kimseye alışmamalıyım. Biz bu dünyada yolcuyuz.  Ve karım bir keresinde bana bir nasihat verdi: “Her şeyde bir hayır vardır. Bu da demek oluyor ki, sen her şeye dayanabilirsin. Tek bir yere bağlanma” Böyle bir destekle dünyanın hükümdarı olurum.

Koridorlarda sessizce yürüdük. Düşüncelerime daldım. Buna kaç kişinin dayanabileceğini düşünüyordum. Güçlerini hala nereden alıyorlar? Burada her şeyi bırakıp teslim olma seçeneği yok. Gitmelisin, hayata devam etmelisin. Özgür olmak için içinizdeki pişmanlığı öldürmeniz gerekir.”

[1] Emel Kırım Vakfı olarak 2024 yılı Ekim ayında düzenlediğimiz “Daima Bekleyeceğim Balam” adlı, Kırım’da haksız yere tutuklanıp Rusya’nın çeşitli köşelerine hapse atılan kardeşlerimizin annelerini anlatan fotoğraf sergisi ve konferanslarımızda işbirliği yaptığımız ve konferanslarda konuşmacı olarak katılan ZMINA-İnsan Hakları Merkezi proje yöneticisi Viktoriya Nesterenko’nun kişisel Facebook sayfasında 21 Mayıs 2025 tarihinde yayınlanmıştır. https://www.facebook.com/photo?fbid=9972505319472790&set=a.473190852737665 (EMEL)

TAVSİYELER

KIRIM SÜRGÜNÜNÜ ANMA, FİLM GÖSTERİMİ VE KONFERANSA DAVET

EMEL KIRIM VAKFI VE EMEL DERGİSİ- EMEL FİKİR KÜLTÜR KONFERANSI Üsküdar Belediyesinin desteğiyle Kırım Sürgününün …