24 Eylül 1962 günü, büyük Türk düşünür ve gazetecilerinden Kırımlı İsmail Gaspıralı’nın 48. ölüm yıl dönümü idi. Bu münasebetle İstanbul’daki (Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği) Cagaloğlu’ndaki dernek binasında merhumun iki kızının, Kırım ve diğer Türk illerinin iştirakleri ile 30 Eylül günü saat 15’te bir anma toplantısı yapmıştır.
Toplantıyı açan Dernek Başkanı Dr. Selâmi Bengi, Gaspıralı İsmail Bey’in ölümünün 48. Yıl dönümüne tesadüf eden bugünlerde kendisini ve Türklüğe yaptığı büyük hizmetleri hatırlamanın Türkler ve bilhassa Kırım Türkleri için bir vicdan borcu olduğumu belirterek, mürşidin aziz ruhu önünde iki dakikalık saygı duruşu yapılmasını teklif etmiş ve sözü başkalarına bırakmıştır.
İlk konuşmayı yapan Dernek Yönetim üyelerinden Şükrü Başmak, merhumun hâl tercümesi faaliyet ve unutulmaz hizmetleri hakkında hazırlanmış bir yazıyı okumuştur.
İkinci olarak söz alan Dernek Sekreteri Rıza Gülüm, Türklerin uyanmaları için İsmail Bey’in Maarif ve neşriyat sahasında yaptığı geniş faaliyet ve hizmetleri anlatmış ve yetiştirdiği öğretmenlerin Kırım Türk eğitimine büyük gelişmeler sağladıklarını, açtığı yardım cemiyetlerinin gençlerin birçoğuna yüksek tahsil yapma imkânı temin ettiğini belirtmiş ve Muhtar Kırım Türk Cumhuriyetinin ilk senelerindeki okulların ve öğrencilerin sayıları hakkında istatistikleri okumuştur.
Bundan sonra konuşan Avukat Müstecib Ülküsal, bir milletin maddî zenginlik ve kuvvetinin sahip bulunduğu memleketin yer üstü ve altı servetleriyle teknik eleman ve sanayiinden mürekkep olduğunu; Kırım Türklerinin komünistler tarafından barbarca yurtlarından koparılıp zenginliklerinden mahrum bırakıldığını, fakat yurda dönmek ve tekrar sahip olmak hak ve umudunun kayıp olmadığını ve olmayacağını söylemiş; bir milletin manevî zenginlik ve kuvvetini millî tarihi, kültür, ilim, fen, sanat alanlarında ve ideal yolunda yetiştirdiği adamların ve mücahitlerin hizmet ve eserleri teşkil ettiğini açıklamış ye bu bakımdan Kırım Türklerinin pek yoksun olmadıklarını beyan etmiştir.
Gaspıralı İsmail Bey’in Kırım sınırlarını aşarak bütün Türk Milletline manevî önderlik yapan, fikir yolunu açan bahtiyar bir insan olduğunu anlatmış, geniş kiyasetine ve kuvvetli taktiğine misaller vermiştir.
Kırım Türklerinin ilim, fikir ve sanat alanlarında çok çalışarak Türklük ve insanlık dünyasında önemli ve itibarlı mevkiler kazanmak suretiyle dâvalarına daha büyük hizmet edebileceklerini hatırlatmış ve bunu temenni etmiştir.
Son olarak konuşan Prof. Zeki Velidi Togan, Gaspıralı İsmail Bey’in (Tercüman) gazetesindeki değerli yazıları, türlü broşürleri, makaleleri ve öğütleri ile bütün Rusya’daki Türkler üzerinde derin etkiler ve izler bıraktığını, Rusya Türklerinin gerçek önderi olarak tanınıp sevildiğini, uyaran, aydınlatan fikir ve öğütlerinden Rusya Türklerinin daima kuvvet, cesaret ve ilham almış olduklarını, bağından geçmiş olayları anlatmak ve misâl göstermek suretiyle açıklamıştır.
Araştırıcı bir zekâya sahip, tahlil ve teşhis kudretine mâlik olan İsmail Bey’in Fransa’da kaldığı bir-iki yıl içinde. Batı cemiyetini derin bir anlayış ve sezişle tetkik ettiğini izah eden Z. V. Togan Bey, O’nun ilk sıralarda dinî hislerin ve daha sonra millî his ve fikirlerin etkileri altında kalarak “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarı üzerinde karar kılmış olduğunu anlatmıştır.
Emel 12. Sf.4-8.