RUSYA YENİLİYOR, UKRAYNA ÖZGÜRLEŞİYOR, KIRIM SABIRLA BEKLİYOR
Zafer KARATAY
Ukrayna, Türkiye’nin Yunan işgaline karşı 26 Ağustos 1922 yılında başlattığı ve özgürlükle son bulan Büyük Taarruzdan tam 100 yıl sonra, aynı günlerde işgalci Rus birliklerine karşı saldırı başlattı. Ukrayna’nın güney cephesinde başlattığı ve Türkiye gibi başarılı olmasını dilediğimiz ve inandığımız bu saldırı açıklamasını Ukrayna yetkilileri 29 Ağustos 2022 günü yaptı. Bütün gözler uzun zamandır Rus işgalinde olan Herson cephesine çevrilmişken Ukrayna birlikleri, ülkenin kuzey doğusunda Harkiv-İzyum ekseninde ani bir saldırı ile Ruslar’ın işgalinde olan geniş toprakları özgürleştirdi ve ağır kayıplar veren Rus askerleri kaçmak zorunda bırakıldı. Birçok Rus askeri de teslim olarak hayatlarını kurtardı.
İşgalci Rus ordusunun aylarca bombaladığı ama ele geçiremediği büyük ekseriyetle Rusçanın konuşulduğu Harkiv şehrinin 90 km güneyinde bulunan Balakliya 8 Eylül’de işgalden kurtarıldı. Altı aydır Rusların işgalinde olan kasabadan hemen birkaç gün sonra onun 50 km güneyindeki stratejik önemi büyük olan İzyum şehri ve Liman kasabası özgürleştirildi. Harkiv vilayetinin tamamına yakını işgalden kurtarıldı ve Ukrayna birlikleri Rusya sınırına kadar geldi. Elbette bu ağır yenilgiden sonra Ukrayna’daki Rus işgal kuvvetlerinin komutanlık görevi, Genelkurmay başkanı Gerasimov’dan alındı ve yerine Çeçenistan ve Suriye’de binlerce masum insanın katledilesine yol açan, sivil yerleşim yerlerini, hastane ve okulları bombalatmasıyla “ünlü” general Sergey Surovikin getirildi.
Ancak özgürleştirilmiş Ukrayna topraklarında, üzüntü, acı ve buruk bir sevinç yaşanıyor. Buça ve İrpin’de ortaya çıkan Rus zulmü, işkence ve katliamları bu yerleşim yerlerinde de ortaya çıktı. Balakliya’da işkencelerden kurtulan, 40 gün elektrikli işkenceye maruz kalan Artem gibi tanıkların anlattıkları ve yaşanan zulümler hakkında haberlerin etkisi sızlayan insanlık vicdanı, İzyum’da çok büyük bir toplu mezarın ortaya çıkmasıyla derin yara aldı. Rusya insanlık tarihine yeni bir kara leke, sayısız insanlık suçuna bir katliam daha ekledi. Ukraynalı yetkililer İzyum’da ortaya çıkarılan toplu mezarda 440 infaz edilmiş ceset bulunduğunu açıkladı. Putin, Kremlin’de ve daha kim bilir nerelerde gizlenirken, kendi adamlarıyla bile bir araya gelemezken, Zelenskıy ilk iş olarak İzyum’u ve cephe hattını ziyaret etti.
İşgalci Rusya Ukrayna’da peşpeşe yenilgiler almaya ve artık bu savaşı cephede kazanamayacağını anlamaya başlayınca, Rusya’nın, artık onun için bir klasik olan kirli savaşın her türlü insanlık dışı metotlarına başvurmayı artıracağını söylemek için kâhin olmak gerekmiyor. Sadece aklını ve vicdanını Rusya’ya, Putin Rusyasına vermemiş olmak, cehalet deryasında yüzmüyor olmak yeterli.
Elbette cephenin yavaş yavaş Kırım’a doğru yaklaşmasıyla 2014 yılından beri işgal altında tuttuğu Kırım’da özellikle Kırım Tatarlarını ince ince doğrayan, baskı altına alıp zulmeden işgalci yönetim, İzyum cephesindeki ağır yenilginin adeta acını çıkaran bir adım attı. İşgalciler, 21 Eylül 2022 günü illegal Yüksek Mahkeme vasıtasıyla Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal’in 17 yıl, Kırım Tatar aktivistlerden Asan Ahtem’in 15 ve Aziz Ahtem’in 13 yıl hürriyetlerinden mahrum edileceğini ve hapishanede esir tutulacağını ilan etti. Bu zaten beklenen bir karardı. Ancak bu totaliter, şovenist Putin rejiminin, 2014’ten beri işgale boyun eğmeyen Kırım Tatarlarını işgale razı etmek, razı olmuyorlarsa da onlara mümkün olan en yüksek acıyı yaşatmak ve onları sosyal ve psikolojik olarak çökertmek için, hiçbir suçu olmayan Kırım Tatarlarına verdikleri mahkûmiyet sürelerini Rusya Federasyonu’nun hiçbir bölgesinde benzeri olmayan akıl almaz seviyelere çıkardığının bir göstergesi oldu. Mesela Ekim 2019’da askerî üste 8 silah arkadaşını öldüren 22 yaşındaki Ramil Şamsutdinov’a 24,5, 2013 yılında 8 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz ettikten sonra öldüren cani Anatoliy Trapko’ya da 24,5 yıl hapis cezası verilirken, düzmece suçlamalarla, bırakın teröre bulaşmayı, insan öldürmeyi, hiçbir suç işlememiş Kırım Tatarlarına Rusya işgali döneminde 5 ilâ 24 yıl arasında hapis cezaları verildi, verilmeye de devam ediyor. Rusya, Kırım Tatarları söz konusu olunca hiçbir hukuk, adalet vb. tanımıyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Nariman Celal ve vatansever kardeşlerimiz Asan ve Aziz Ahtem’in hapiste tutulacakları sürenin ilan edildiği gün, 21 Eylül 2022 günü diktatör Putin, Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarına yeni bir bela ve dert getiren seferberlik kararını açıkladı. Aslında bu Putin’in “üç günde Kyiv’i almak” üzere başlattığı özel operasyonunun başarısızlığının bir itirafıydı. Epey bir süredir özellikle Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı yerlerde gizli olarak yapılan askere alımların, yani malumun ilamıyla seferberlikte 300.000 kişinin askere alınacağını söylemesi büyük bir panik yarattı. Rusya’da yaşayan seferberlik kapsamındaki binlerce erkek sınır kapılarına hücum etti. Elbette Rusya ordusunda, işgalci devlete hiçbir zaman hizmet etmek istemeyen, Ukrayna’da Putin için ölmek istemeyen Kırım Tatarlarını genç erkekleri de Kırım’ı terketmek zorunda kaldı. Bu Kırım’ın 1783 yılında Çarlık Rusyası tarafından işgal edilmesiyle başlayan ve halkımızın sosyal, kültürel, ekonomik yıkımına yol açan göç ve Kırım’ı terketme belasının içimizi yakan son halkası oldu.
Kırım’da Kırım Tatarlarının, halkımızın bir geleceğinin olması için, Rusya’nın bu savaştan mutlaka mağlubiyetle çıkması, Kırım’da Rusya işgalinin bir an önce bitmesi gereklidir. İşgalde geçen, savaşın sürdüğü, Rusya’nın yenilmediği her geçen gün, ay ve yıl, Kırım Tatarlarının sorunlarını daha da ağırlaştıracak, yaralarını sarması daha zor ve daha uzun zaman alacaktır.
Son gelişmeler umudumuzu artırdı. Kırım tahmin edilen süreden çok daha önce özgürlüğüne kavuşabilir. Rusya yeniliyor, Ukrayna özgürleşiyor, Kırım sabırla özgürlüğü bekliyor.