Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi
Edige KIRIMAL
Çeviren: Erol UĞUR
Ötüken Neşriyat, 2023, İstanbul.
342 sf. 16,5 cm x 23,5 cm
ISBN: 978-625-408-565-9
Edige Kırımal’ın, İkinci Dünya Savaşı sonrasında o zamanki Batı Almanya’nın Münster Üniversitesinde savunduğu doktora tezi “Der nationale Kampf der Krimtürken”, 1952’deki Almanca neşrinden 70 yılı aşkın bir zaman sonra çok titiz bir tercüme ve redaksiyonla nihayet Türkçeye kazandırılabildi. Kırımal’ın bu eseri Kırım Tatar halkının hürriyet, demokrasi ve millî istiklal yönünde tarihî adımlar attığı 1917-1918 döneminin şimdiye kadar yazılmış en derin inceleme ve analizini teşkil etmektedir. Eserin en değerli yönlerinden biri, Kırımal’ın konuya ilişkin ikinci elden literatüre tamamen hâkimiyetinin yanı sıra, olayların iştirakçilerinden ve şahitlerinden pek çok önemli şahsiyetin bizzat yazar tarafından kaydedilmiş ve başka hiçbir yerde yayınlanmamış hatıralarının, bilgi ve belgelerinin burada kullanılmış olmasıdır. Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi yalnızca Kırım tarihinin değil, Osmanlı, Rusya ve Ukrayna tarihi araştırmalarının da vazgeçilmez bir kaynağı olup, sahasında hiç şüphesiz bir klasiktir.
Prof. Dr. Hakan Kırımlı – (Kitabın arka kapağından)
Crimea is Ours: The Crimean Tatars’ Never Ending Struggle
A Short History
(Kırım Bizimdir: Kırım Tatarlarının Bitmeyen Mücadelesinin Kısa Tarihi)
Melek Maksudoğlu
İnkılab Yayınları, 2023
176 sf. 13,5×21 cm. İngilizce.
ISBN: 9786059555616
Kırım Tatarlarının mücadelesini Kırım Tatarlarının gözünden çeşitli yönleri ile anlatan pek çok Türkçe kitap olmasına karşılık diğer dillere hâkim okurların erişebileceği kaynak oldukça kısıtlı. Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu’nun yüksek lisans tezini esas alarak İngilizce hazırladığı kitap bu alandaki önemli bir boşluğu dolduruyor.
*
Kırım araştırmalarında Kırım Tatarları sıklıkla göz ardı edilmiştir. Kırım’ın yerli halkı, toprakların sahibi olan, Kırım Tatarları ise defalarca sürgüne maruz kalmış ve her seferinde ayağa kalkmayı başarmıştır. 1944’teki korkunç sürgünden önce kendi medeniyetlerini inşa etmek için 50 yıl süren mücadelenin ardından anayurtlarına geri döndüler.
“Her Kırım Tatarı, yaşlısı, erkeği, kadını, çocuğu; hepsinin gözlerinde parlak ışıklar vardı. Umudun ışığı! Atalarının topraklarında yuva kurma umudu. Başlangıçta ellerinde hiçbir şey yoktu. Çadırlarda yaşadıkları için başlarını sokacak çatıları yoktu. Ama umut ışıkları vardı. Rus boyunduruğunda yaşamaya başlayalı yakında 10 yıl olacak ve halkın gözündeki ışık giderek kayboluyor. Kırım özgürleştiğinde yapacak çok işimiz var!” – Kırım Tatar lideri Mustafa Cemilev’in (Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu) eşi Safinar Cemileva’nın 1 Temmuz 2023’te İstanbul’da sürgünde bulunan eşini ziyaret esnasındaki söyleşiden alıntı.
Bu kitap, Kırım Tatarlarının bakış açısına dayalı olarak Kırım Tatarlarının kısa bir tarihidir.
(Tanıtım Bülteninden)
Yusuf Akçura ve Rusya Türklüğü
Ahmet KANLIDERE
Ötüken Neşriyat, 2023, İstanbul.
448 sf. 16,5 cm x 23,5 cm
ISBN: 9786254086014
Yusuf Akçura, İdil (Volga) üzerindeki Simbirsk şehrinde doğdu, küçük yaşta İstanbul’a geldi, Osmanlı askerî terbiyesi aldı. Ancak, cesur atılışları yüzünden sürgüne gönderildi. Sürgünden Paris’e kaçtı ve orada zamanın tanınmış hocalarının tedrisatından geçti, Avrupa’daki fikir hareketlerine vâkıf oldu. Mezuniyetinden sonra Paris’ten Rusya’ya gitti, 1903-1908 yıllarında Rusya Müslümanlarının siyasi ve kültürel faaliyetlerini örgütleyen önemli bir sima hâline geldi. Yazılarının önemli bir kısmını Rusya Türklüğünün meselelerine hasretti, Türk – Rus ilişkileri, Pan-Slavizm, dinî ıslahçılık, eğitim reformu, kadın hakları ve tarihçilik sahalarında özgün çözümlemeler ortaya koydu. II. Meşrutiyet’in ilanıyla Türkiye’de yeni bir faaliyet sahası gördü, Türk Derneği, Türk Ocağı ve Türk Yurdu dergisi gibi oluşumlara öncülük etti.
Akçura hakkında birçok eser ve makale yazılmış olsa da Rusya döneminde yazdıklarının çok azı incelenmiştir. Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere, Akçura’nın (Ahmed Ferid’e, Müfide Hanım’a ve diğer bazı dostlarına gönderdiği) mektupları ve tebrik kartlarını okumak gibi zahmetli bir işi üstlenmiş, onun Rusya’dayken yazdıklarını tespit ve tahlil etmenin yanında, mektuplardaki bilgileri gün ışığına çıkarmıştır. Bu mektuplar, başka yerde bulamayacağımız birçok bilgiyi, samimi itirafları, iç dünyasında yaşadığı çatışmaları “makyajsız bir şekilde” ortaya koymakta, çağdaşlarıyla olan ilişkilerine, hayatındaki bazı karanlık noktalara ışık tutmakta ve fikrî gelişiminin anlaşılmasına yardım etmektedir. Bu yeni bilgi ve belgeler sayesinde bazı olgusal ve düşünsel yanlışları da tashih etmek mümkün olmaktadır. Kısacası, bu eser, Yusuf Akçura’nın Rusya’daki faaliyetlerini ve Kuzey Türklüğü hakkındaki çözümlemelerini derinlemesine anlamak için bir başucu kitabı olmayı hak etmektedir.
(Tanıtım Bülteninden)
SSCB’de Büyük Terör ve Türk Dünyasına Etkileri
Emre TEĞİN
Türk Dil Kurumu Yayınları, 2023, Ankara.
273 sf. 16×24 cm.
ISBN: 978-975-17-5757-9
Büyük Terör’ün milyonlarca insanı etkisi altına alması ve devasa bir insanlık dramına yol açması gibi trajik sonuçlar, konuya ilişkin araştırmaların yıllar boyu hassasiyetini artırmış ve Soğuk Savaş sürecinde kullanılan anti-Sovyet propaganda nedeniyle çoğu zaman ideolojik ön yargılara hapsedilmiştir. Bu nedenlerden ötürü “Büyük Terör neden gerçekleşmiştir? Bütüncül bir şekilde Büyük Terör uygulamalarının her biri nasıl uygulanmıştır? Büyük Terör gibi bir hadise hangi gelişmeler ve motivasyonlarla gerçekleştirilmiştir? Türk Dünyası Büyük Terör uygulamalarına nasıl karşılık vermiştir? Büyük Terör’ün Türk dünyası açısından etki alanı ve insan kaybı ne boyutta olmuştur? Sovyet makamlarının iddia ettiği gibi bir gizli Türk Birliği örgütü gerçekten var mıdır? Sorgu tutanaklarında gizli Türk Birliği örgütleri üzerinden aydınların verdiği ifadelerde doğruluk payı nedir? Türk aydınlanmasına Büyük Terör son darbesini hazırlarken Türk dünyası fikri ve siyasi olarak hangi düzlemdedir? Büyük Terör’ün Türk dünyası için etkileri-sonuçları neler olmuştur?” sorularına yanıtlar oldukça hassas bir biçimde yanıtlanmaya çalışılmıştır. Bu bakımdan çalışma bu sorunsallar çerçevesinde geçmiş-güncel Sovyetoloji yöntem ve araştırmalarından da faydalanarak, genelden özele Büyük Terör sürecini fail-maktul ilişkisi içerisinde ve her iki bakış açısına yer vererek arşiv kaynaklar ile cevaplamaya çalışmıştır.
Mitten Metne Rus Edebiyatında Kırım -1
Eda H. TAN METREŞ
Çizgi Yayınevi, 2023
208 sf. 13,5 x 21cm.
ISBN: 9786253960896
Kırım, tarihi boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış, coğrafi güzellikleri ve kültürel çeşitliliğiyle efsanelere konu olmuş kadim bir bölgedir. Rusların Kırım’ı istila ettikten sonra Kırım ile ilgili yarattığı sahte mitler, tarihsel, kültürel ve siyasî bağlamlarda şekillenmiş ve genellikle Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu algısını desteklemek için kullanılmıştır. Bu mitler, Rusya’nın Kırım üzerindeki egemenliğini meşrulaştırma çabası içinde tarihsel gerçekleri çarpıtmayı içermektedir.
Rus edebiyatı da Kırım’ı yalnızca bir mekân değil, aynı zamanda bir mit olarak ele almış ve zengin bir sembolizmin kaynağı hâline getirmiştir. XII. ve XIX. yüzyıllar arasındaki metinlere odaklanan Mitten Metne Rus Edebiyatında Kırım – I, Kırım’ın Rus kültürel belleğinde edebî bir form olarak nasıl şekillendiğini inceliyor. Eda H. Tan Metreş, Kırım’ın Ruslarca Ortodoksluğun beşiği, egzotik bir diyar, bir mücadele sahnesi ve dinlenme mekânı olarak algılanışını edebî metinlerin ışığında ele alıyor. Bölgenin tarihsel ve sosyo-kültürel dinamiklerini yazar ve şairlerin eserleri üzerinden değerlendiren bu çalışma, mit-edebiyat ve mekân-metin ilişkisini derinlemesine sorguluyor.
Tarihsel hafızanın edebiyat aracılığıyla nasıl şekillendiğini anlamak isteyenler için bir rehber niteliği taşıyan bu kitap Rus edebiyatının Kırım’ı nasıl hayal ettiğini ve bu hayalin kültürel belleğe nasıl işlendiğini öğrenmek isteyenler için meraklı bir kaynak.
Kazan Tarihi (Kazanskaya İstoriya)
Çeviren: Batuhan AKSUNGUR
Post Yayınevi, İstanbul, 2023.
238 sayfa, 13,5×22,5 cm,.
ISBN: 9786258143676
Kazan Tarihi (Kazanskaya İstoriya) gerek Rus gerekse Türk-Tatar tarihi için oldukça elzem bir kaynaktır. Kazan’ın IV. İvan tarafından ele geçirilişini ve Kazan Hanlığı içerisindeki siyasî olayları konu alan metin, halkası olduğu Rus yazım geleneğine uygun olarak tarihî olayları hikâyevârî bir tarzda aktarmaktadır. Rusların Türkiyât çalışmalarının Kazan’ın ele geçirilmesi ile başladığı göz önüne alındığında Kazanskaya İstoriya’nın önemi derhal belirecektir. Kazanskaya İstoriya aynı zamanda Rusların dünya tasavvurlarını anlamlandırmak için de önemli bir kaynaktır. Metnin meçhul müellifi, tarihî olayları Kitâb-ı Mukaddes hikâyeleri ile harmanlamış, böylece hem bir tarih metni hem de bir hikâye anlatısı ortaya koymuştur. (Tanıtım Bülteninden)
Tekirdağ İli Hayrabolu İlçesi Emiryakup Köyü Kırım-Tatar Ağzı Metinler ve Çekim Ekleri İncelemesi
Riza TUNCEL
Gece Kitaplığı, İstanbul, 2023
225 sf, 16×24 cm.
ISBN: 9786254252396
Standart yazı dillerinin ağızları tehdit ettiği günümüzde, ağızlar üzerine yapılan çalışmalar oldukça önemli bir hale gelmiştir. Ağız çalışmalarına bakıldığında, incelenen geniş bir bölge ağzı ya da sadece bir veya birkaç yerleşim yerinin ağzı olabilmektedir. Çalışmada Tekirdağ ili Hayrabolu ilçesi Emiryakup köyü ağzının çekim ekleri incelenmektedir. Bu köyde 1860 tarihlerinde Rus baskısı nedeniyle Kırım’dan göçen Kırım Tatar Türkleri ikamet etmektedirler. Dolayısıyla derlediğimiz metinler Türkiye’deki bir Kırım Tatar Türkçesi ağzına dayanmaktadır.
Tarafımızca derlenen metinlerden hareketle tarihsel ve karşılaştırmalı metod kullanılarak bu ağzın çekim ekleri incelenmiştir. Çalışmada çekim ekleri ve alt türleri tanımlanmış; bu eklerin Emiryakup Kırım Tatar Türkçesi ağzındaki örnekleri tarihi Türk yazı dilleri ve çağdaş Türk lehçeleri ile birlikte karşılaştırmaya im -kan tanıyacak bir şekilde verilmiştir. Çalışmada 12-16 Ağustos 2014 tarihleri arasında Emiryakup köyünden derlenen dijital kayıtlar esas alınmıştır. Elde edilen kayıtlar arasından on tanesi seçilmiştir. Bu kayıtlar sesleri daha iyi gösterecek bir transkripsiyon alfabesiyle yazıya aktarılmıştır. Kayıtlar, Kırım Tatar Türkçesi’ni daha iyi kullandıkları ve ağız özelliklerini daha çok korudukları için orta yaş ve üstü kişilerle yapılmıştır.
Tatar Çocuk Oyunları
Erkan Karagöz
Bengü Yayınları, İstanbul , 2023
194sf, 16×24 cm
ISBN: 9786257403900
Bu kitapta, günümüzde kadim Türk yurdu İdil-Ural bölgesinde varlıklarını sürdüren Kuzey Türklerinden Tatar boyu çocuklarının oynadığı “hareketli oyunlara” yer verilmiştir. İncelemesi yapılan bu oyunlar hareket işlevlerine göre kovalamacalı (40 oyun), koşmacalı-koşuşturmacalı (19 oyun), köşe-yer-eş kapmacalı (15 oyun), göz bağlamacalı (9 oyun), hedef almacalı (33 oyun), güç sınamacalı (17 oyun), ip atlamacalı (5 oyun), el tokatlamacalı (8 oyun), eş zamanlı hareket etmeceli (7 oyun), saklamacalı (10 oyun) ve koşullanmacalı (16 oyun) şeklinde on bir alt başlıkta sınıflandırılmıştır. Ayrıca çalışmanın sonunda kullanılan oyun malzemesinden hareketle bir sözlük hazırlanmıştır. Sözlükte oyun adlarının tanımları yapılmaya çalışılmış, oyunlarda kullanılan oyun gereçlerinin, oyun terimlerinin ve özel ifadelerin açıklamaları verilmiştir.
Tatar çocukları; anne babalarından, nine dedelerinden; hatta atalarının atalarından bir kültür mirası olarak devraldıkları bu oyunları zamanın değişen şartlarına uyum sağlayarak ister açık ister kapalı alanda olsun; evde, okulda, etkinlik salonunda ya da sahasında, avluda, kapı önlerinde, bahçede, parkta, meydanda, düzlükte, çayır-çimende, sokakta, mahallede; yani oyun oynamaya elverişli her yerde oynamaktadır. Bu oyunların bazıları çeşitli oyun gereçleriyle bazıları da gereçsiz olarak oynanmaktadır. Oyunların bir kısmı da yapılarında barındırdıkları atışma, türkü ve daha çok tekerlemelerle oynanmaktadır. Bu oyunların asıl amacı sosyalleşerek eğlenmek olsa da bununla birlikte öğrenme faktörü devreye girerek çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkı sağlamaktadır.