Kırım Derneği Bandırma Şubesinde 8 Şubat 2020 tarihinde “İşgale Direnen Kırım ve Kırımoğlu” konferansı düzenlendi. Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay’ın konuşmacı olduğu konferans, Balıkesir Bandırma Santral Kültür Merkezinde gerçekleşti.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Kırım Dernek başkanı İsmail Okbay, Kırım’daki mücadeleye destek vermek için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini, aynı zamanda Bandırma ve çevresinde yaşayan Kırım Türklerini bir araya getirmeye, onların arasında tarihimizi kültürümüzü, dilimizi canlandırmaya çaba gösterdiklerini, gün geçtikçe daha fazla hemşehrilerinin kendi faaliyetlerine iştirak ettiklerini, yönetim olarak yaptıkları ziyaretlerde Cengiz Dağcı eserleri hediye ettiklerini belirterek Kırım Derneği Genel Merkezi Emel dergisi, Kırım Tatar Milli Meclisi ile koordineli olarak faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtti. Bu konferansa yoğun ilgi gösteren katılımcılara teşekkür etti ve her Perşembe akşamı dernekteki sohbet toplantısı ve ana dili öğrenme toplantılarına onları davet etti.
Okbay’ın konuşmasından sonra yönetmenliğini Neşe Sarısoy Karatay’ın yaptığı, Kırımoğlu belgeselinden Kırımoğlu’nun hayatından bölümler gösterildi.
Karatay, konferans kapsamında; Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun mücadelesi, Kırım Tatar halkının ana vatanı Kırım’ın işgalinden bugüne Kırım Tatarlarına yönelik baskılar ile Rusya’nın Kırım’da yürüttüğü askeri faaliyetler ve işgal meşrulaştırmaya yönelik hamleleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Çarlık Rusyasından Rusya Federasyonuna iktidarlar değişse de zihniyetin değişmediğini ifade eden Karatay, Putin ve rejiminin, bu zihniyetin en belirgin örneği olduğunu ifade etti. Rusya’nın propaganda ve dezenformasyon noktasında birçok taktik kullandığını ve özellikle Kırım’daki işgalin meşrulaştırılması noktasında dünyanın gözünü boyamaya çalıştığının altını çizdi.
Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, konuşmasında Rusya’nın Türkiye’ye yönelik propaganda mekanizmaları hakkında, “Putin sempati kazanma metodlarını da çok iyi kullanıyor. İnanılmaz bir algı çalışması yaptırıyor. Sekiz askerimizin İdlip’te şehit edilmesi ile ilgili yaptırdığı açıklamada dahi Türkiye’ye yüklenmiştir. Koordinat verilerek gerçekleştirilen bu saldırıyı Esed’in yapması mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
“BİZİM DEVEKUŞU GİBİ KAFAMIZI KUMA GÖMÜP PUTİN’DEN MEDET UMMAMIZ BÜYÜK TEHLİKE”
Ayrıca Karatay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretine de dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Bizim devekuşu gibi kafamızı kuma gömüp de Putin’den medet ummamız büyük tehlike. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın iki ay önceden planlanan Ukrayna ziyareti, Yüksek Düzeyli Strateji Konsey toplantısı kapsamında yapılmış, hatta bazı Bakanlar 2-3 gün önceden Ukrayna’ya gitmişti. Anlaşmaları son şekli için de Cumhurbaşkanının ziyareti bekleniyordu. Sekiz şehit verdiğimiz İdlip saldırısının aynı güne denk gelmesi, Türkiye’de bazı gazetecilerin yaptığı yorumlarda konuların ne kadar uzağında olduklarını gösteriyor. Hem bu ziyaretin zamanı hem de ziyaret öncesi Cumhurbaşkanının havaalanında yaptığı Türkiye’nin Kırım’ın işgalini tanımadığına yönelik açıklaması, sanki İdlip saldırısına karşı Türkiye’nin karşı atağıymış gibi değerlendirmelerde bulunanlar oldu. Doğru olanı şu, Kırım’ın 2014 yılındaki işgalinin ilk gününden itibaren, işgalin sürdüğü 6 yıl boyunca, Türkiye, Kırım’ın işgalini tanımadığına yönelik defalarca en üst düzeyde açıklamalarını sürdürmüştü.
“ŞU ANA KADAR KIRIM’A 80 BİNDEN FAZLA ASKER GETİRİLDİ”
Kamuoyunun aydınlatılması yönünde Türkiye’de yaşayan herkesin bu konuda sorumlulukları var. Kırım’ın işgalinden sonra Rusya Genelkurmay Başkanının bir zafer edasıyla yaptığı ‘Artık Türkiye Karadeniz’in Efendisi Değil’ açıklamasını (14 Eylül 2016) internetten arattığınız zaman görebilirsiniz. Şu ana kadar Kırım’a 80 binden fazla asker getirildi. Kırım’daki 12 havaalanının tamamı askeri havaalanına dönüştürüldü. 1994 yılında Kırım’dan kaldırılan nükleer başlıklı füzeler tekrar Kırım’a yerleştirildi. Bu tehlikenin kimin için olduğunu görmemiz lazım.”
“KIRIM TATARLARININ GERÇEK DURUMUNU DÜNYAYA İYİ ANLATABİLECEK MECRALARA İHTİYACIMIZ VAR”
Zafer Karatay, işgale karşı Kırım Tatarları olarak direnişi canlı tutmak ve uluslararası platformlarda bu haksızlığı anlatmak gerektiğini vurguladı. Konuşmasında, “Bizim Kırım’da yaşananları, Kırım’daki gerçek durumu ve Kırım Tatarlarının ne düşündüğünü bütün dünyaya iyi anlatabilecek mecralara ihtiyacımız var. Özellikle Türkiye ve Türkiye içerisindeki sivil toplum örgütlerinin, aydınların bu konuya bakışları, bu konudaki tavırları bizim için çok önemli. Burada maalesef Rus, Çin ve Amerikan propagandasıyla karşı karşıyayız. Üç büyük emperyalist gücün arasında sıkışmış bir Türk ve İslam dünyası var. Bunların içerisinde Amerika kötüyse Rusya iyidir, Rusya kötüyse Amerika iyidir ya da Çin iyidir gibi bunun birbirleriyle rekabet içerisinde görünen bir algı, bir mantık gelişiyor. Maalesef bunlar bizim için son derece tehlikelidir.” ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından Zafer Karatay, Kırımoğlu, Bir Halkın Mücadelesi kitabını imzaladı.