BAŞYAZI

KÖTÜ GÜNLERDE KARDEŞİNE YARDIM ELİNİ UZATMAK

 

Zafer KARATAY

 

Nariman Celâl, eşi Leviza hanıma bu sözleri içeren mektubunu vatanı Kırım’dan, eşi ve 4 çocuğundan 5.000 km uzaklıkta, Sibirya’daki Krasnoyarsk Krayı’nın Minusinsk kenti hapishanesinin soğuk bir koğuşunda yazmıştı. “Bizler” dediği, kendisi ve kendisi gibi işgal edilen Kırım’da Rusya işgaline boyun eğmedikleri için, haksız, hukuksuz şekilde tutuklanıp, sözüm ona yargılanıp, yine uluslararası hukuk hiçe sayılarak vatan Kırım’dan koparılıp Rusya Federasyonu’nun çeşitli hapishanelerine atılan Kırımlı mahkûmlardı. “Dipsiz ve karanlık bir kuyu” diye tanımladığı ise totaliter Putin rejimi ve bu rejimin “demokrasi”, “insan hakları”, “adalet” arayışında olanlara, haksızlıklara karşı çıkanlara reva gördüğü uygulamaların karanlık dünyasıydı. Putin rejiminin muhalifler için yarattığı bir hastanenin ya da bir otelin penceresinden aşağı uçurmak, zehirli çay ikram etmek, sokak ortasında sırtından vurmak, sapasağlamken kalp krizi geçirtmek, kaçırıp yok etmek gibi seçmece ölümlerden meydana gelen, hapishaneler, işkenceler ve şeytanın bile aklına gelmeyecek zulümler yumağıyla ördüğü karanlık dünyadır. İşte böyle bir karanlık dünyanın, Putin rejiminin esirleri olarak “bizleri hayata bağlayan iplikler” dediği de onlara ulaşabilen mektuplar, kartlardı.

4 Eylül 2021 günü sabaha karşı evine baskın yapan işgalci Rus güçlerince esir alınan, düzmece suçlamalar ve illegal yargılamayla 17 hapse mahkûm edilen Kırım Tatar Millî Meclisi başkan yardımcısı Nariman Celâl bu çok anlamlı sözleri, Emel Kırım Vakfı ve Emel dergisi olarak 10 Aralık 2023 Dünya İnsan Hakları gününde başlattığımız, Rusya esiri Kırımlı siyasî tutuklu kardeşlerimize mektup kampanyası sonrasında kağıda dökmüştü. Sağ olsunlar, Kırım’daki baskınları, tutuklamaları, baskıları, mahkemeleri ve önemli gelişmeleri anında duyurmaya çalışan, baskına uğrayan, tutuklanan kardeşlerimizin ailelerine yardım etmeye çabalayan korkusuz, cesur kardeşlerimizin oluşturduğu, sivil ve bağımsız gazeteciliğin başarılı bir örneği olan Kırım Dayanışması’ndan arkadaşlarımız siyasî tutuklu kardeşlerimizin adreslerini listelediler. Emel Kırım Vakfı’mızın sitesinde yayınladığımız (https://emelvakfi.org/rusyanin-esir-tuttugu-siyasi-mahkumlara-mektup-kampanyasi-7051/ ) ve bir değişiklik olduğunda güncellediğimiz bu adreslerdeki kardeşlerimize mektup ve kart gönderme kampanyamıza sadece Türkiye’den değil Avrupa, ABD, Ukrayna, hatta Rusya Federasyonu içinden dahi katılanlar oldu, olmaya devam ediyor.

“Rusya’nın esir tutuğu Kırımlı siyasî mahkumlara mektup göndererek onların unutulmadıklarını göstermek ve yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz” sözleriyle başlattığımız, “Kırım işgalden kurtulana ve hapisteki kardeşlerimiz evlerine, evlatlarına kavuşana kadar” süreceğini ilan ettiğimi bu kampanyamızın yarattığı etkiyi görmek ve aldığımız geri dönüşler, kampanyaya daha sıkı sarılmamızı sağladı. Özellikle 2014’te Rusya işgalinden sonra Kırım Tatarları için bir açık hapishane haline gelen Kırım’da, bir daha sağ olarak eve dönüp dönemeyecekleri belirsiz olan evlatları, kocaları için büyük endişe duyan, çaresizce seslerini duyurmaya çalışan analar, babalar, eşler, çocuklar için ve onlar için, halkımızın geleceği için kaygılanan insanlarımız için bu mektuplar ve kampanyamız büyük bir moral kaynağı oldu.

Sevgiyle yazılan bu mektup ve kartların Rusya Federasyonu’nun ücra bir köşesindeki hapishanede, düşman bir çevre içerisinde kendini yapayalnız hisseden kardeşlerimiz için ne anlam ifade ettiğini yazımızın başında yer alan Nariman Celâl’in sözleri çok iyi anlatıyor. Bu mektupların ne kadar önemli olduğunu Rusya hapishanesinden 1 Ağustos 2024 günü kurtulan Kazan Tatarı gazeteci Alsu Kurmaş “Kendimden söyleyebilirim ki, hapishanede kartpostallar ve mektuplar almak, yiyecek sahibi olmaktan bile daha değerli!” sözleriyle anlatmıştı. Azadlıq radyosu Tatar-Başkır servisinde yıllardır çalışan ve Kırım Tatarları hakkında birçok haber hazırlayan Alsu Kurmaş’ın hasta ve yaşlı annesine bakmak için gittiği Tataristan’dan dönüşte Kazan havaalanında 2 Haziran 2023 tarihinde pasaportuna el konulmuş, hakkında birbiri ardına uydurma davalar açılarak yabancı ülke ajanı olmakla suçlanmış, ardından 18 Ekim 2023’te tutuklanmış, Ukrayna’da başarısız olan Rus ordusu hakkında yanlış bilgi yaymak suçlamasıyla 6,5 yıl hapse mahkûm edilmişti. MİT’in gözetiminde 1 Ağustos 2024 günü Ankara’da gerçekleştirilen, bir tarafta ABD, Almanya, Polonya, Norveç ve Slovenya, diğer tarafta da Rusya ve Belarus’un dahil olduğu, tarihî takas kapsamında özgürlüğüne kavuşan gazeteci Alsu Kurmaş’a yazdığım geçmiş olsun mektubuma verdiği cevapta şöyle yazmıştı;

İyi günler, Zafer bey. 

Beni dualarınızda ve düşüncelerinizde tuttuğunuz için teşekkür ederim. Ancak birlikteyken birbirimize yardımcı olabiliriz. Lütfen mahkûmların listesini benimle paylaşın, onlara mektup yazacağız.

Kendimden söyleyebilirim ki, hapishanede kartpostallar ve mektuplar almak, yiyecek sahibi olmaktan bile daha değerli. 

Bu kampanyanın bir başka önemi de Kırım’daki soydaş ve dindaşlarımıza nasıl haksızlıklar ve zulümler yapıldığını, yaşanan insanî dramları duyurarak Putin Rusyası’nın gerçek yüzünü Türk kamuoyuna anlatmaktır. Rusya’nın Ukrayna’ya topyekûn işgal için saldırdığından beri Türkiye’deki gazete ve televizyonların haberlerini adeta işgal eden Rusya ve Putin taraftarlarının akıl almaz yalanlarını ve Rusya yanlısı propagandalarının sahteliğini anlatmanın en iyi yolu Putin Rusyası’nın gerçeğini göstermektir.

Putin’in Rus dünyasının gerçek yüzünü anlatmak için, Rusya esiri Kırım’dan kaçırılıp Rusya’nın uzak köşelerindeki hapishanelere gönderilen kardeşlerimize mektup kampanyamızın ikinci aşaması olarak 5-12 Ekim 2024 tarihlerinde İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir’de düzenleyeceğimiz “Daima Bekleyeceğim Balam” adlı fotoğraf sergisi ve konferanslar olacaktır. Bir yıl kadar önce hazırlıklarına başladığımız bu sergi için, Kırım Dayanışması’ndan arkadaşlarımız, evlatlarının yollarını gözleyen anaların bir bölümünün, baskın gününde ve sonrasında yaşadıklarını anlatan hikâyelerini ve fotoğraflarını hazırladılar. Bu anaların hikâyeleri ve bu süreçte yaşadıkları Emel dergimizin sayılarında yer alacaktır.

Halkımızı Vatan Kırım’dan sürgün eden, soykırıma uğratan Sovyet rejimi çöküp, tarihin çöplüğünde yerini aldıktan sonra, 1991 yılından 2014 yılı Şubat ayında Rusya tarafından işgal edilene kadar Türkiye’den Avrupa ve ABD’den birçok insanımız Kırım’a gitti, kardeşlerimizin misafiri oldu. Sıkıntılar olmasına rağmen güzel günlerdi. Bu savaşı Ukrayna ve biz kazandıktan sonra yine eskisi gibi yollar açılacak. Yine insanlarımız Kırım’a sevinçle, hasretle gidecekler. Gittikleri zaman Rusya hapishanelerinden özgürlüğüne kavuşmuş kardeşlerimizle, onların aileleriyle karşılaşacaklar. Karşılaştıklarında onlara gönül rahatlığıyla, yüz akıyla “kötü günlerinizde yardım elimizi uzatmaya çalıştık. Size yapılan haksızlıkları duyurmaya, sesiniz olmaya çabaladık. Sizlere mektup-kart atarak yalnızlığınızı paylaşmaya gayret ettik. Belki elinize geçti, belki geçmedi, ama işte bakın sosyal medyada sizlere böyle yazmıştım” diyebilmek için iyi niyet ile çok az bir gayret yeterli.

Özü sözü bir olmak önemli. Bu siyasî tutuklu kardeşlerimize yapılan haksızlıkları duyup, bu kampanyadan haberi olup ta tek bir kart, tek bir mektup atmamanın izahı, mazereti ne olabilir ki?

Temmuz-Ağustos-Eylül 2024. Sayı: 288.  sayfa 3.

TAVSİYELER

KIRIM SÜRGÜNÜNÜ ANMA, FİLM GÖSTERİMİ VE KONFERANSA DAVET

EMEL KIRIM VAKFI VE EMEL DERGİSİ- EMEL FİKİR KÜLTÜR KONFERANSI Üsküdar Belediyesinin desteğiyle Kırım Sürgününün …