EZAN SESİ
Bekir Sıtkı ÇOBANZADE
Aksam üstü ezan sesi yankı yapıyor,
Dertlileri hak katına çagırıyor.
Ezan sesi minareden yayılıyor…
Göke çıkıyor; bunalmıs, yorgun bayılıyor…
Çay yanında aksakallı dede
Titrek kolunu serin suda ovalıyor.
Derinlerden “Allah!” sesi hos geliyor,
Ak alınlar yere degip yükseliyor.
***
Ben garibim, mescidim yok girecek…
Mihrabına bedbaht yüzüm sürecek…
Ezan sesi bu taraflara gelemiyor…
Tatlı tatlı kulagıma degemiyor…
***
Aksakallı komsu müezzin yasıyor mu?
Gene “Allah!” diye sözüne baslıyor mu?
“Allah!” dese isitenler oluyor mu?
“Tanrım; kurtar !” diye camisi doluyor mu?
Yoksa gene birbirini lanetliyor,
Birbirini nü yaktırmak için aglıyorlar?
Kendini unutup zavallı, yurda sarılan.
Var mı “Yurdum!” diye sesi bagırmaktan kısılan?
“Hak!” dendiginde ne hissediyorsunuz yurt için?
Yurt kemiren birkaç mel’un kurt için?
***
Ezan sesi bu taraflara gelemiyor,
Tatlı tatlı kulagıma degemiyor…
***
Bütün camiler öylece kapanmadan bir gece,
htiyar müezzinler ölmeden önce gizlice…
Toplasınız ezan sesini kaçırmadan,
Günâhınızı Salgır ırmagı gibi tasırmadan,
El kaldırıp ak yürekle göklere,
Basınızı çekinmeden koyup sert yere,.
Hak katında yurt saglıgını dileyiniz!
Kendinize iyi ölüm isteyiniz!
***
Ezan sesi bu taraflara gelemiyor,
Tatlı tatlı yüregime degemiyor.
Budapeste, 16 Mayıs 1918
Emel 26. Sf.32-33.