Zafer KARATAY.
(Kezlev, 1888 – 5 Mayıs 1934)
QIRIMNIÑ ÇÖL AYATINDAN, Saylama Eserler cıyıntığı.
İsmail Gaspıralı adına Cumhuriyet Qırımtatar kitaphanesi, “Bilgi çoqrağı” seriyası, Simferopol (Akmescit) Dolya Yayınevi 2003, 240s.
Muharrir eyeti; Ayder Emirov (Seriya muarriri), Şakir Selim (muarrir), N.S. Seyityagyayev (tertip Etici, izaatlarnıñ müellifi), N. Kurşutov (leyha reberi) V.M. Basırov, N.Yagya (bibliyograf) N.M. Hayreddinova, M.A. Özenbaşlı.
Memet Nüzet ile ve onun muhteşem şiirleriyle beni tanıştıran EMEL Dergisidir. 1970’li yıllarda köyümüzde EMEL Dergisi abonesi olan tek kişi rahmetli Halim Bavbek ağabeyimdi. Ortaokul ve lise yıllarımda köyde iken ona gelecek EMEL Dergilerini sabırsızlıkla beklerdim. Çünkü Kırım Tatar Türkçesinde şiirler, çınlar sadece onda neşredilirdi. Kırım ile bilgileri sadece EMEL’den okuyabiliyorduk. Kırımlı Türklerin sesi olarak uzun yayın hayatı boyunca EMEL sadece benim değil, bugün Türkiye, Romanya, Bulgaristan ve hür dünyadaki birçok Kırımlının kültürel kimliğinin oluşması ve gelişmesinde büyük yeri ve önemi olmuştur. Emel Dergisi ve bu dergi etrafında toplanan Emelcilerin, hür dünyada var olan Kırım Tatar Milli Hareketi’nde oynadığı rol ve etkisi ayrı bir makale, ayrı bir inceleme, hatta doktora tezlerinin konusu olacak kadar büyük ve derindir.
Yolunu sabırsızlıkla gözlediğim Emel Dergisinin 1976 yılı 97. sayısında Memet Nüzet’in şiirleri vardı. Bu sayıdaki şiirleri beni olağanüstü etkilediğini hatırlıyorum. Hele “Noğaynıñ Adağı” şiiri muhteşemdi. Emel Dergisini sahibine teslim etmeden bu şiirleri defterime yazdım. Evdekilere, çevremdekilere heyecanla okuyordum. Hem şiirsel dili, hem de işlediği konu ve bu konuyu mükemmel bir şekilde hicvetmesi, bunu yaparken de şiirden asla uzaklaşmaması beni ona ve şiirlerine hayran etti. Bu hayranlığım hiçbir zaman eksilmedi. Daha sonraki yıllarda yüzlerce şiir okudum. Ama halâ en sevdiğim, unutmadığım şiirlerin başında gelir.
Uzun zamandır gündemime gelmeyen Memet Nüzet’i hatırlamama yine Emel Dergisi vesile oldu. 2004 yılında Emel Kırım Vakfı’nın kurucularından, Kırım’ın aziz evladı merhume Safiye Nezetli adına Emel Kırım Vakfı olarak aile tarihi yarışması yapmıştık. Bu yarışmaya katılanların hatıra ve yazılarını Emel Dergisinde 228 sayıdan itibaren yayınlıyoruz. Elinizdeki bu sayı için bu acı ve ibret dolu hatıralardan hangisini basalım diye bakarken Naile Hayreddinova’nın hatıralarına rast geldim. Memet Nüzet’in kızı Naile Hanım, hatıralarını temiz bir Kırım Tatar Türkçesiyle yazmıştı. Bu hatırayı elinizdeki sayıya koymaya karar verince, bu hatıraları tamamlaması için Memet Nüzet’in bir iki şiirini de okuyuculara tanıtmanın yararlı olacağını düşünerek, kütüphanemdeki Memet Nüzet’in “Qırımnıñ Çöl Ayatından – Saylama eserler cıyıntığı-” adlı eserini elime aldım.
Bilindiği gibi Vatan Kırım’ın yaklaşık üçte biri dağlık, üçte ikisi de ovalıktır. Genel olarak Akmescit’ten Kefe’ye uzanan hattın kuzeyinde yer alan bu bölgeye Kırım Türkleri çöl, yani bozkır olarak ad vermişlerdir. Bu bölgede konuşulan şiveye de çöl şivesi denir.
Doğru bir tanımlama olmamakla birlikte, Kırım’ın güneyinde yaşayanlar bu kuzey bölgedekileri “Nogay”, kuzeydekilerde güneydekileri “tat” olarak adlandırırlar. Kırım’ın bu çöl bölgesinde yaşayan Kırım Türklerinin “kedaylık” yani halk ozanlığı geleneği çok kuvvetli bir şekilde yaşamıştır. Kadın ve erkek kedaylar, çınların, yırların yaratılmasında ve nakledilmesinde çok önemli rol oynamıştır. Memet Nüzet’e de bir anlamda bu bölgeden çıkmış en önemli kedaylarından biri demek mümkündür. Ne yazık ki Memet Nüzet çağdaşları tarafından yeterli ilgiyi görmemiştir. Belki kedaylığın daha avam görülmesi, şiirin ve şairliğin ayrı bir üst sınıf kültürü olarak görülmesi de bunda rol oynamış olabilir. Elbette bunun sebeplerini edebiyatçılarımız, edebiyat tarihçilerimiz daha iyi araştırmalar yaparak ortaya koyabilirler.
Onun uzun yıllar saklı kalmış el yazmalarını yayına hazırlayanlar onun bu eserini neşrederken çok doğru bir şekilde “Qırımnıñ Çöl Ayatından” yani Kırım’ın Çöl-Bozkır Hayatından diye ad vermişler. Bu aynı zamanda şairin bir şiirinin de adıdır. Bu hayatı, bu bölgedeki yaşantıyı çok iyi gözleyen, harika bir şekilde şiirleriyle hicveden, şiirleriyle yol göstermeye çalışan Memet Nüzet’in bu eseri 2003 yılında İsmail Gaspıralı Kütüphanesi’nin o dönemde yöneticisi olan Ayder Emir’in teşebbüsüyle, İsmail Gaspıralı Kütüphanesi’nin “Bilgi Çoqrağı” (Bilgi Kaynağı) serisinde okuyucuya sunulmuş. Ayder Emir, bu elyazmalarını elinde bulunduran, Ahmet Özenbaşlı’nın kızı, milli hareketimizin değerli mensubu rahmetli Meryem Özenbaşlı ve Memet Nüzet’in kızı Naile Hayreddinova’yı ikna ederek bu eserin basılmasını sağlamış. Naile ve Meryem hanımlar da bu kitabın hazırlanmasına büyük katkı vermişler. Memet Nüzet’in elyazmaları kıymetli bir heyet tarafından yayına hazırlanmış. Memet Nüzet gibi Kırım’ın çöl bölgesinden yetişmiş bir büyük “keday”, çağdaş Kırım Tatar edebiyatının en önde gelen şairi rahmetli Şakir Selim danışman-editör olarak yer alması, eserin güvenilirliğini sağlamıştır.
Sovyet dönemi öncesi ve klasik Kırım Tatar edebiyatı üzerine araştırmalarıyla adından söz ettiren, başarılı, çalışkan genç kuşak bilim adamı, Kırım Mühendislik ve Eğitim Üniversitesi öğretim üyesi Nariman Seyityagya, Memet Nüzet’in daha önce yayınlanmış şiirlerini ve hikâyelerini, bu elyazmasındaki orijinal halleriyle kıyaslayarak farklılıkları not düşmüş, bilgi ve izahatlarla eserin bilimsel değerini yükseltmiştir. Ayrıca Nariman Seyityagya’nın esere yazdığı önsöz, eserin nasıl ve hangi kıstaslarla hazırlandığını, nelerin göz önünde tutulduğunu açıklayan, ayrıca Memet Nüzet’in şairliğini ve Kırım Tatar edebiyatı içerisindeki yeri ve önemini ortaya koyan değerli bir makaledir. Bu makaleyi okurken çok zevk aldığımı ve bilgilendiğimi ifade etmek isterim. Nariman Seyityagya’nın önsözündeki şu cümlesi Memet Nüzet’i gayet güzel tanımlamaktadır; “ Edebiyatımızda o, köylünü tapqan şairdir. O, tasvir yolunen köylülerniñ, aqşamnı, sabanı, geceni nasıl keçirgenini, olarnıñ hayalı, ümitlerini, felsefesini, birbirlerine münasebetlerini hayal qırıcı ve ümit berici yerlerini, fazilet ve minlerini eserlerinde olduqça tolu ve olduqça güzel surette ifadeleğen şairdir.”
Memet Nüzet’i okuyucuya daha iyi tanıtmak ve değerini ortaya koymak için Eşref Şemizade’den yararlanılmış. Şemizade’nin “Edebiy ve Tenkidiy makaleler” adlı kitabından kısaltılarak da olsa “Es tatlı yel talğın, talğın adlı makalesinin konulması çok yararlı olmuş. Sovyet döneminin en büyük şairi kabul edilen Eşref Şemizade şairliği yanında çok önemli bir edebiyat tenkitçisidir.
Daha sonra kitapta, şairin esere de adını veren şiirle başlayan 92 şiiri ve sonrasında çocuklar için yazılmış 17 şiiri yer alıyor.
Şiirlerden sonra “Selim Sohta”, “Bahtsız Horanta” adlı hikâyelerini ve “Feride Apte” adlı manzumesini okuyoruz.
Eserin ilaveler kısmında yer verilen Piraye Kadrizade’nin “Memet Nüzet’in Tercimeialı” yazısı kısa, ama şair hakkında bilinmeyenleri ortaya koyan çok kıymetli bir kaynak. Piraye Kadrizade yazısını şöyle tamamlamış; “Dayım Memet Nüzet pek zeki, akikiy şair edi. Kafiye quruvda iç zorluq çekmez, pek qolay yazar edi. Temiz Kezlev bölgesi tilinde yazdığından, erkes er sözünü añlay.
Dayımnı men qadar bilgen kimse yoq, kimse qalmadı. Onıñ unutulmaması içün elimden kelğenlerni yaptım. Allahnıñ rahmetinde olsun!”
Bu değerli bilgileri aktaran Piraye Kadrizade, tanınmış şairlerimizden Abdurrahman Kadrizade’nin kızıdır. İkinci Dünya Savaşı zamanında Kırım’dan kaçan Kırım Türklerindendi. Ne yazık ki birçokları yakalanarak Sovyetler Birliği’ne iade edilmiş, kimisi öldürülmüş, kimisi hapislerde, çalışma kamplarında çile çekmiştir. Piraye Kadrizade annesiyle, Romanya’da kalmış, sahte kimlikle, saklanarak yaşamıştır. Filmlere konu olacak bir hayat öyküsüne sahiptir. Uzun yıllar bir Romen gibi Romenlerin arasında yaşasa da kendi dilini ve kültürünü unutmamış, şiirler yazmıştır.
Memet Nüzet’in “Qırımnıñ Çöl Ayatından” eserine önemli katkı yapanlardan birisi de Naciye Yagya’dır. Bu esere hazırladığı “Memet Nüzet”in Ayatı ve İcadı- Bibliyograya, Müellifin eserleri” çok önemli bir kaynak olmuştur.
Kitabın son bölümünde Nariman Seyityagya’nın hazırladığı, el yazmalarının içeriği listesi, lügatçe ve geniş izahatlar bölümü yer almaktadır. İzahatlar bölümünde yer alan 14 fotoğraf ise, yaşanan onca darbelere, baskılara, sürgünlere rağmen yok olmaktan kurtulmuş hazinelerdir.
Kitabı yayına hazırlayan heyette yer alan N.Kurşut, V.M.Basırov’u da burada analım. Kitapta eserleri olan bir diğer kişi de, Kırım Tatar sanatının unutulmazları arasında yer alacak, büyük yetenek, örnek şahsiyet, vatansever ressam Zarema Trasinova’dır. Zarema Trasinova sadece bu kitaba değil birçok başka esere de kara kalem resimleriyle hayat vermiş, ruh vermiş çok önemli bir ressamdır. Evimdeki salonumu onun iki tablosunun süslemesinden gurur duyuyorum. Hem kitabın kapağında hem de sayfaları arasında yer alan çizimleri, kitabı daha da millileştirmiş, daha da güzel hale getirmiş.
Memet Nüzet’in çileli hayat hikâyesinin bilinmeyenlerini ortaya çıkaran, 46 yıl gibi kısa sayılacak ömründe yazdığı birbirinden değerli şiirlerini toplu olarak bizlere sunarak bu eseri hazırlayanları, elyazmalarının yaşanan Stalin ve Sovyet terörüne rağmen saklamayı başaranlara teşekkür borçluyuz.Emel 235. Sf.34-37.