TÜRKİYE’DEKİ KIRIM TATAR DİASPORASI VE KIRIM İLE BAĞLARI

TÜRKİYE’DEKİ KIRIM TATAR DİASPORASI VE KIRIM İLE BAĞLARI

 

Tuncer KALKAY*

Türkiye’de faaliyet gösteren 50’den fazla sivil toplum örgütünün ortak çalışma platformu olan, “Kırım Tatar Teşkilatları Platformu”, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününün 80. Yıldönümü, Kırım’ın İşgalinin 10. Yıldönümü, Rusya’nın Ukrayna genelinde başlattığı saldırıların 2. Yıldönümü vesilesiyle 9 Mart 2024 tarihinde kendisini oluşturan kuruluşların temsilcileri ile Eskişehir’de bir araya gelmişti.

Konuya geçmeden önce Kırım Tatarlarının ve teşkilatlarının Türkiye’deki durumuna genel olarak bakmakta fayda var.

Kırım’ın Çarlık Rusyası tarafından ilk kez işgal edildiği 1783 yılından itibaren sayıları milyonları bulan Kırım Tatarları bir asırdan fazla devam eden kitlesel göçler sonucunda vatanlarını terk etmek zorunda bırakılmıştır.

Gerek zorunlu göçlerin verdiği sıkıntılar gerekse göç yerlerindeki iskân problemleri yanında iklim, coğrafya, sosyal ve kültürel şartlara uyum konusunda uzunca yıllar yaşama tutunma mücadelesi vermişlerdi. Bunları yaparken de yeni ülkelerindeki vatandaşlık görevlerini titizlikle yerine getirmişlerdir.

Bu ülkelerden birisi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda, Kurtuluş Savaşında aktif bir şekilde yer almış ve bir asırlık Türkiye tarihinde de önemli görevler üstlenmişlerdir.

18 Mayıs 1944 tarihinde Sovyet Rusyası tarafından vatanlarından topyekûn sürgüne gönderilen Kırım Tatarları sürgün esnasında ve devam eden aylarda nüfuslarının %46’sını kaybederek soykırıma tabi tutulmuştu. Sürgün bölgelerinde başlayan vatana dönüş mücadelesi, Sovyetler Birliği’nde uygulamaya sokulan Glasnost ve Perestroika politikaları devamında zirve yapmıştı. Kırım Tatarlarının 1987 yılında Kızıl Meydan’da başlattıkları gösterileri sonucunda Kremlin yönetimi Kırım Tatarları ile görüşmek zorunda kalmıştı. Yapılan görüşmelerde Kremlin yılda ancak 500 Kırım Tatarını Kırım’a yerleştirebileceğini ilan etmişti. Bu durumda vatanlarına kavuşması için 500 yıllık bir sürenin gerçekçi olmadığını gören Kırım Tatarları merkezi hükümetten beklentisini bırakarak tamamen kendi imkânları ile vatanlarına kitleler halinde göçü başlatmıştır.

Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarları da Kırım’a dönebilen vatandaşlarını yalnız bırakmamış, 1990’lı yılların başlarından itibaren düzenledikleri kampanyalar ile Kırım’da pek çok binanın yapılmasında, satın alınmasında, kültürel hayatın canlanmasında, eğitim alanında önemli katkılarda bulunmuşlardı. Kırım Tatarlarının temsil ve icra organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi’nin kullanımında olan binaların her ikisi de Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası tarafından alınarak tefriş edilmiş, yaşlılar ve kimsesizler için temin edilen binalar yanında, millî mektep binalarının tamiri, kültür ve sanat kuruluşları, dinî cemiyetler ile Kırım Tatar basını desteklenmişti. Yine Türkiye’deki diaspora tarafından Akmescit’te tam teşekküllü bir hastane inşa edilmiş, tıbbi cihazlarla da donatımı yapılarak teslim edilmiştir.

Vatan Kırım’a dönebilen Kırım Tatarları 25 yıllık süre boyunca kendi imkânları yanında diasporadan temin edilen yardımlar sayesinde Vatan Kırım’da yeniden kök salmaya başlamıştı. Temsil organları, millî mektepler, kültür ve sanat kuruluşları, dinî cemiyetler yanında pek çok organizasyon ile Kırım Tatarlarının Kırım’daki etkisi ciddi manada görülmeye başlanmıştır.

Kırım Tatarlarının Kırım’ı yeniden vatan yapmaya, Kırım’ın sosyal, kültürel ve siyasî hayatında yer almaya, sivil toplum kuruluşları ile hayat bulmaya, haklarını örgütlü bir şekilde seslendirmeye başlaması pek çok engellemelere rağmen çok önemli seviyelere taşınmıştı. Ancak 27 Şubat 2014 tarihinde Kırım Parlamentosunun yüzleri gizlenmiş silahlı ve organize kişiler tarafından basılması ile başlayan Kırım’ın işgali tam donanımlı teçhizatlarla donatılmış kırk bin kadar Rus askerinin ağır silahları eşliğinde tamamlanmıştır.

İşgalin başladığı ilk günün akşamında Ankara’da Kırım Derneği Genel Merkezi’nde Ukrayna Büyükelçiliği ile Kırım Tatar diasporasının temsilcileri kriz masası oluşturmuştur. (Foto1)

 

# 1

İşgalin hemen akabinde üç gün içerisinde süratle yapılan organizasyon sonucunda Ankara’da 2 Mart 2014 yapılan mitingde Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaşayan Kırım Tatarları bir araya gelerek Rusya’nın Kırım’ı işgalini kabul etmediklerini güçlü bir şekilde ifade etmişlerdir. (Foto2)

# 2

Putin’in 1 Aralık 2014 tarihinde Ankara’ya yaptığı ziyareti aynı gün Kırım Tatar teşkilatları tarafından Ankara’da yapılan miting ile protesto edilmiştir. (Foto3)

# 3

Putin’in ziyaretinden 10 gün sonra, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği önünde toplanan Kırım Tatar teşkilatları, Kırım’ın işgaline ve Rusya’nın Kırım Tatarlarına karşı yaptığı insan hakları ihlallerine karşı duruşlarını sergilemiştir. (Foto4)

# 4

Türkiye’de kurulu bulunan 42 Kırım Tatar teşkilatı, “Kırım Tatar Teşkilatları Platformu” adı altında 8 Şubat 2015 tarihinde Ankara’da bir araya

gelerek Kırım’ın Rusya tarafından kanunsuzca işgaline karşı birlikte politika ve demokratik eylem gerçekleştirmek, Kırım Tatar dil, medeniyet ve kültürünü ebediyete kadar yaşatmak için her türlü imkanlarını birlikte seferber etmeye ve mücadele etmeye karar vermiştir. (Foto5)

# 5

“Kırım Tatar Teşkilatları Platformu” adı ile Türkiye’deki teşkilatların ilk etkinliği Kırım’ın İşgalinin birinci yıldönümü münasebeti ile Ankara’nın Rusya Büyükelçiliği önünde 28 Şubat 2015 tarihinde gerçekleştirilmiştir. (Foto6)

# 6

“Kırım Tatar Teşkilatları Platformu”nun 4-5 Nisan 2014 tarihinde yapılan ikinci toplantısına Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Refat Çubar ile Kırım Tatar halkının lideri Mustafa A. Kırımoğlu da katılmış, Kırım Tatarlarının yaşadığı diğer ülkelerden temsilcilerinde yer aldığı bu toplantıda Dünya Kırım Tatar Kongresi’nin Ankara’da toplanması kararlaştırılmıştır. (Foto7)

# 7

Dünyanın çeşitli ülkelerinde Kırım Tatarlarını temsil eden 184 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşu 1-2 Ağustos 2015 tarihinde Ankara’da Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının ev sahipliğinde toplanarak “II. Dünya Kırım Tatar Kongresi”ni gerçekleştirmiştir. Kongrede Kırım Tatarlarının millî özyönetim organları Kırım Tatar Millî Kurultayı ve Kırım Tatar Millî

Meclisi’ne desteğin esas olacağı ve işgal altındaki Vatanımızda susturulmak istenen milletimizin sesini dünyaya duyurabilmek için “Dünya Kırım Tatar Kongresi”nin faaliyetlerini sürdüreceği deklere edilmiştir.

Dünya Kırım Tatar Kongresi’ne Kırım Tatarlarının yaşadığı 14 ülkeden, 200’e yakın teşkilatın 400 temsilcisi ve 400 kadar da gözlemci katılmıştır. (Foto8)

# 8

Toplantının açılış bildirgesinde; Kırım’ın kaderi ile ilgili hiçbir eylem ve karar Kırım Tatar milletinin hür ve demokratik iradesi tarafından tasdik edilmedikçe kabul edilemeyeceği, hele işgalci güçlerin baskı ve zulüm ile kabul ettirmeye çalışacağı hiçbir uygulamanın geçerliliği olamayacağı, modern tarihinde demokrasi ve hürriyet mücadelesinin sembolü olan Kırım Tatarlarına hiç kimsenin kendisini yok etmeye yönelik planların bir parçası olmasını benimsettiremeyeceğine yer verilmiştir.

Rusya Federasyonu’nun Kırım’daki hukuk dışı işgalinin derhal sona erdirilmesi ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün tekrar tesis edilmesi konusunda gereken bütün tedbirlerin derhal hayata geçirilmesini isteyerek dünyaya müracaatı yapmıştır.

Dünya Kırım Tatar Kongresinin 2015 yılında Ankara’da yapılan toplantısında seçilen Yönetim Kurulu da toplantılarını Türkiye, Ukrayna, Romanya ve Litvanya’da gerçekleştirirken, 12 Nisan 2016 tarihinde yapılan toplantısına Litvanya Parlamentosunda yer tahsis edilmiştir.

Kırım Tatar Teşkilatları Platformu, Dünya Kırım Tatar Kongresi ile birlikte 10 yıldan bu yana Kırım’ın işgaline karşı kararlılıkla yürüttüğü faaliyetlerinde Rusya’nın Ukrayna genelinde 2 yıldır sürdürdüğü saldırganlığını da ön planında tutmaktadır.

Kırım’ın işgal edildiği 27 Şubat 2014 tarihinden başlamak üzere, 23 Şubat 1918 Kırım Halk Cumhuriyeti Başbakanı Noman Çelebi Cihan’ın Şehit edilişinin, 18 Mayıs 1944 Büyük Kırım Tatar Sürgününün, 24 Şubat 2022 Rusya’nın Ukrayna genelinde başlattığı topyekun saldırıların yıldönümü günleri de gündemde tutularak düzenli olarak her yıl toplu olarak bir yerde yapılan mitingler, Kırım Tatarlarının yoğun olarak yaşadığı yerlerde ayrı ayrı yapılan mitingler, açık hava toplantıları, basın açıklamaları, basın bildirileri, konferans, panel, sempozyum tarzı toplantılar, kültürel etkinlikler, yazılı ve görsel basına konuk olma, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar ile ilişkilerin de yer aldığı pek çok konuda Türkiye’deki Kırım Tatar kuruluşları on yıldan bu yana, çalışmalarını aralıksız olarak devam ettirmiştir. (Foto9)

# 9

Sonuç itibariyle Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarları, Vatanları Kırım ile olan bağlarını her koşulda sıkı tutmakta, Kırım’ın işgaline kararlılıkla karşı çıkmakta, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokratik yöntemlerden ödün vermeden meydanlarda, salonlarda teşkilatları ile yürüttüğü çalışmalarını ara vermeden sürdürmektedir.

Bu yazının ilk paragrafında bahsi geçen Türkiye’de faaliyet gösteren 50’den fazla sivil toplum örgütünün ortak çalışma platformu olan, “Kırım Tatar Teşkilatları Platformu”, son toplantısında, 9 Mart 2024 tarihinde kendisini oluşturan kuruluşların temsilcileri ile Eskişehir’de bir araya gelerek, gündeminde yer alan konuların müzakeresinin ardından aşağıda yer alan sonuç bildirgesini yayınlamıştır. (Foto10)

# 10

 

* Kırım Vakfı Başkanı

TAVSİYELER

MÜSTECİB ÜLKÜSAL’I KABRİ BAŞINDA ANDIK

Emel dergimizin kurucusu, başyazarı, Kırım Milli Kurtuluş Merkezi Başkanı, Emel Kırım Vakfımızın kurucusu ve 10 …