HABERLER

HABERLER:

  T.B.M.M.’NİN 72. AÇILIŞ YILDÖNÜMÜ TÖRENLERİNE KIRIM TATAR MİLLÎ MECLİSİ HEYETİ DE KATILDI

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 72. açılış yıldönümü münasebetiyle düzenlenen resmî törenlere Kırım Tatar Millî Meclisi heyeti de katıldı. Toplam 21 ülkenin parlamento başkanları ve parlamenterlerden oluşan heyetler arasında Kırım’ı Kırım Tatar Parlamentosu olan Kurultay’ın üst organı Kırım Tatar Millî Meclisi’nin heyeti temsil etti. Heyet Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoglu, Millî Meclis Başkan Yardımcısı ve Kırım Tatar Millî Hareketi Teşkilatı Başkanı Refat Çubar ve Meclis üyesi Reşat Kence’den oluşmaktaydı.

    Aralarında Rusya, Ukrayna, Belarus ile altı Türk Cumhuriyetinin parlamento başkan ve parlamenterlerinin bulunduğu misafir heyetlerin büyük çoğunluğu 21 Nisan 1992’de bir uçak ile Ankara Esenboğa havaalanına inerek Türkiye Cumhurbaşkanı Vekili ve T.B.M.M. Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından karşılandılar. Karşılamada çok sayıda Türkiye’li parlamenterin yanısıra Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarlarını temsilen Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi üyelerinden oluşan kalabalık bir grup da Kırım Tatar ve Türkiye bayrakları ile hazır bulundular.

    22 Nisan sabahı misafir parlamento heyetleri T.B.M.M.’nin Mermerli Salonu’nda Hüsamettin Cindoruk tarafından toplu olarak kabul edildikten sonra Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in şereflerine verdiği öğle yemeğine katıldılar. Aynı gün öğleden sonra Kırım Tatar Millî Meclisi Heyeti T.B.M.M. Başkanı Hüsamettin Cindoruk tarafından özel olarak kabul edildi. Yarım saatten fazla süren ve son derece samimî bir hava içinde geçen görüşmede Kırım Tatar heyeti Cindoruk’a Kırım Tatarlarının son durumu hakkında bilgi verdi ve Kırım Tatar halkının kardeş Türkiye’ye selâm ve sevgilerini iletti. Hüsamettin Cindoruk da gerek kendisinin gerekse Türkiye hükümetinin Kırım Tatarlarına ilişkin gelişmeleri çok yakından takip ettiğini ve Türkiye’nin Kırım Tatarlarına her türlü desteği vereceğini ifade etti. Cindoruk bu beyanlarını kalabalık bir basın grubu önünde de tekrarladı.

    Misafir parlamento heyetleri 23 Nisan günü Birinci T.B.M.M. binasında Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst seviyedeki devlet erkânının katıldığı kutlama törenlerinde de yer aldılar. Aynı gün öğleden sonra T.B.M.M. Genel Kurulu’nda yapılan özel gündemli oturuma bütün misafir heyetler ve bu meyanda Kırım Tatar Millî Meclisi heyeti de parlamenter sıralarında oturarak iştirak ettiler. T.B.M.M. Başkanı Cindoruk Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoglu’nu kürsüden takdim ettiğinde, Kırımoglu bütün Türkiyeli parlamenterlerin dakikalarca ayakta ve coşkun alkışlarıyla selâmlandı. Bütün ünlü misafirler arasında Kırımoglu’na gösterilen bu özel sevgi gösterisi naklen yayın yapan TRT l televizyonu ile bütün Türkiye’de seyredildi.

    Aynı gün Başbakan Süleyman Demirel misafir parlamento heyetlerini ve kalabalık bir basın grubunu toplu olarak kabul etti. Bir Rus gazetecinin sorusunu cevaplarken, Demirel, Mustafa Kırımoglu’nun Türkiye’de bir “millî kahraman” olarak kabul edildiğini ve Türkiye’nin Kırım Tatarlarının meselesiyle çok yakından ilgili olduğunu beyan etti. Daha sonra heyetler yine toplu olarak ANAP Genel Başkanı ve eski Başbakan Mesut Yılmaz ve SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü tarafından kabul edildiler. Mesut Yılmaz kabulünden sonra, Kırımoglu’na ANAP’lı milletvekillerinin Kırım Tatar Millî Meclisi’ne sunulmak üzere aralarında topladıkları 100.000.000 Türk Lirasını bir çek halinde takdim etti.

    24 Nisan günü misafir heyetler öğleden önce RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından toplu olarak kabul edildiler. Türkeş ve Ecevit kabul esnasında Mustafa Kırımoglu’na duydukları büyük saygı ve takdiri dile getirerek, Kırım Tatarlarının haklı davalarını bundan sonra da destekleyeceklerini ifade ettiler. Daha sonra TUSAŞ Havacılık Sanayii A.Ş.’nin uçak fabrikasını gezen misafirler, akşam yemeğini Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Halûk Bayülken’in şereflerine verdiği ziyafette yediler. O gece Kültür Bakanı Fikri Sağlar da misafirler şerefine eski Türk Ocağı binasında bir “Türk Kültür Gecesi” tertip etmişti. Bu vesile ile Kırım Tatar heyeti adına Başkan Mustafa Kırımoglu Türkiye Kültür Bakanı’na Kırım manzaralarını tasvir eden bir yağlıboya tablo hediye etti.

    25 Nisan günü misafir heyetler toplu olarak günübirlik gezi için Konya’ya gittiler. Şehrin girişinde misafirler Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şubesi üyelerinden oluşan kalabalık bir grup tarafından Kırım Tatar Millî kıyafetleri ve gökbayraklarla karşılandılar. Konya’nın tarihî eserlerinin ziyaret edildiği gezi süresince Konyalılar ve Konya’da yaşayan Kırımlılar Kırım Tatar heyetine sıcak sevgi gösterisinde bulundular.

    Misafirler 26 Nisan günü de uçakla İstanbul’a geçtiler. Heyetin İstanbul’daki ilk durağı olan Topkapı Sarayı’nın girişinde onları yine millî kıyafetler, çiçekler ve gökbayraklarla çok kalabalık bir Kırım Tatar grubu karşıladı. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi üyeleri misafirleri bir ağızdan söyledikleri “Ey Güzel Kırım” yırı ile selâmladılar, İstanbul’da yaşayan Kırım Tatarları Ukrayna Parlamentosu Başkanı Ivan Plüşç’a da çiçek verip “hoş geldin” dedikten sonra, ona Kırım’daki gelişmelerden kaygı duyduklarını izah ettiler.

    Üç gün süren İstanbul gezisi boyunca misafir parlamento heyetleri İstanbul’un tarihî ve turistik yerleriyle Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nı ziyaret ettiler, T.B.M.M. Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun şereflerine verdikleri yemeklere katıldılar. Bu arada Yıldız Sarayı’ndaki Şale Köşkü’nde verilen ziyafet sonrasında Kırımoglu Cindoruk’a büyük boy bir Kırım tablosu hediye etti.

    Kırım Tatar Millî Meclisi heyeti İstanbul’dan Akmescit’e dönmek üzere 29 Nisan 1992 günü Atatürk Havaalanı’ndan uçakla hareket etti. Millî Meclis heyeti Türkiye’de bulunduğu süre içinde Başbakan, T.B.M.M. Başkanı, çok sayıda bakan, milletvekili, basın mensubu ve Türkiye’de yaşayan Kırımlılarla görüşme imkânını buldu ve yoğun sevgi gösterileriyle karşılaştı.

  ESKİ SOVYET KARADENİZ FİLOSUNUN SAHİPLİĞİ HAKKINDAKİ UKRAYNA VE RUS ÇEKİŞMESİ KIRIM’IN SİYASÎ GELECEĞİNİ YÖNLENDİRİYOR

    Rusya ile Ukrayna arasında eski Sovyet Karadeniz Filosu’nun sahipliği konusundaki anlaşmazlık geçtiğimiz aylarda yeni boyutlar kazandı. Reuters Ajansı’nın 3 Nisan 1992 tarihli haberine göre, Rusya Cumhurbaşkanı Boris Yeltsin her hangi bir diğer devlet tek taraflı olarak Karadeniz Filosu’nun statüsünü değiştirmeye teşebbüs ettiği takdirde, Rusya’nın filoyu kendi idaresi altına alacağını beyan etti. Yeltsin’in bu beyanından sonra Rusya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Aleksandr Rutskoy 4 Nisan’da Kınm’a giderek Karadeniz Filosu’nun ana üssü olan Sevastopol (Akyar)’de deniz subaylarına hitap etti. Rutskoy burada “Karadeniz Filosu Rustur ve Rus kalacaktır” dediği zaman subayların büyük alkışlarını aldı.

    Rutskoy’un Kırım’daki beyanları Ukrayna yönetiminin büyük tepkisine yol açtı. 6 Nisan günü Ukrayna Parlamentosu Prezidyumu Rutskoy’un faaliyetlerini Ukrayna’nın iç işlerine doğrudan müdahale olarak niteleyerek, Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kravçuk’u bir Ukrayna donanması oluşturmak için derhal harekete geçmeye çağırdı. Kravçuk da aynı gün yaptığı bir açıklama ile Ukrayna topraklarında üslenen bütün askerî birliklerin Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın kumandasında olacağını ilân etti.

    Buna karşı tepki olarak Yeltsin 7 Nisan günü bir kararname yayınlayarak Rusya’nın Karadeniz Filosu’nun kumandasını üzerine aldığını açıkladı. Kravçuk’un bir önceki günkü açıklamasına cevap teşkil eden bu kararına rağmen Yeltsin yine de bir açık kapı bırakarak Rusya Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarının filo gemilerinin Ukrayna limanlarında üslenmesi ve filonun bir kısmının Ukrayna’ya bırakılması konusunda görüşmeler yapacaklarını da bildirdi.

    Yeltsin’in kararnamesini ilân ettiği gün Ukraynalı parlamenterlerden ve Ukrayna Savunma Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet Kravçuk’un ve Ukrayna Parlamentosu Prezidyumu’nun açıklamalarını izah etmek üzere Sevastopol’e gitti. Ukrayna Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı Vasil Durdmets başkanlığındaki heyet Sevastopol Şehir Sovyeti ve Karadeniz Filosu Kumandanı Amiral İgor Kasatonov ile görüştü. Ancak Kasatonov Ukrayna’nın filoyu kumandası altına alma talebini reddettiğini açıkladı. Kırım’daki Rus milliyetçi grubu olan “Kırım Cumhuriyetçi Hareketi” de Ukrayna özel birliklerinin saldırısından Kasatonov’u korumak iddiasıyla Sevastopol’de Filo karargâhına giden sokaklara barikatler kurdu.

    Yeltsin’in kararnamesine Ukrayna’nın tepkisi sert oldu. 8 Nisan’da kapalı bir oturum yapan Ukrayna Parlamentosu Yeltsin kararnamesini uygulamaya kalkmasının “bağımsız Ukrayna’ya bilfiil savaş ilânı” olarak telakki edileceğini bildirdi. Kravçuk da Ukrayna limanlarında bulunan bütün savaş gemilerinin Ukrayna’ya ait olduğunu tekrarladı. Ukrayna Halk Hareketi (Ruh)’nin sözcüsü Mıkola Porovskıy de İgor Kasatonov’un Ukrayna’da “istenmeyen adam” ilân edilmesini talep etti.

    Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin beklenmedik boyutlara ulaşması üzerine 9 Nisan’da Yeltsin ve Kravçuk acilen bir anlaşmaya vararak Karadeniz Filosu hakkındaki kararnamelerini karşılıklı olarak ertelemeyi kararlaştırdılar. İki Cumhurbaşkanı ihtilafın çözümü için bir ortak parlamenterler komisyonu kurulmasına da karar verdiler.

  UKRAİNLER KIRIM’DAKİ RUS ŞOVENİZMİNDEN ŞİKÂYETÇİ

    Ukrayna Radyosu 23 Nisan 1992 yayınında Kırım’da Rusların Ukrainlere karşı “histeri” haline dönüşen şovenist tavırlarını dile getirdi. Kiev radyosunun yayınında Kırım’daki Rusların komünist rejimden kalan en büyük günlük gazetesi olan Kırımskaya Pravda‘nın aşırı Rus taraftarı ve anti-Ukrain bir çizgi takip ettiği, Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kravçuk’un Kırım halkına hitabının tam metnini basmadığı belirtildi. Aynı yayında, Kırım’da yaşayan Ukrainlerin Krımskaya Pravda idarehanesi önünde o hafta protesto gösterileri yaparak Kırım’daki gelişmelerin çoğulcu bir şekilde yansıtılmasını talep ettikleri de bildirildi.

  UKRAYNA CUMHURİYETİ İLE RUSLARIN KONTROLÜNDEKİ KIRIM HÜKÜMETİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER GERGİNLEŞİYOR

    Tamamen Rusların kontrolünde olan ve Kırım’ı nihaî olarak Rusya’ya bağlamak amacında olan bugünkü Kırım Cumhuriyeti idaresi ile Ukrayna Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler giderek gerginleşiyor. Kırım’ın en kuvvetli Rus siyasî hareketi durumundaki Yuriy Meşkov liderliğindeki “Kırım Cumhuriyetçi Hareketi” Kırım’ı Rusya’ya bağlayabilmek için öncelikle Kırım’ı “bağımsız” hale getirebilecek bir referandum talebinde bulunmaktadır.

    Diğer taraftan, yine tamamen Rusların kontrolündeki Kırım Muhtar Cumhuriyeti Parlamentosu da l Nisan 1992’deki oturumunda Ukrayna ile Kırım arasındaki yetki paylaşımını belirleyen bir tasarıyı müzakere etti. Söz konusu anlaşma metni Ukrain idarecilerle Kırım’daki Rus idarecilerin evvelce üzerinde mutabık kalmalarıyla ortaya çıkmıştı. Söz konusu oturumda metin kabul edilerek Ukrayna Parlamentosu’ndan da geçtikten sonra Ukrayna anayasasına dâhil edilmesi kararlaştırıldı. Ancak Rus Kırım Cumhuriyetçi Hareketi bu kanun tasarısını 1. maddesinde Kırım Ukrayna’nın hukukî bir parçası olarak gösterdiğinden dolayı reddetti. Kırım Parlamentosu 7 Nisan’da Bağımsız Devletler Topluluğu kamuoylarına ve parlamento başkanlarına bir çağrı yayınlayarak Rusya ve Ukrayna Cumhurbaşkanlarının Kırım (Rus) temsilcileriyle bir araya gelip Kırım’ın geleceği meselesini görüşmesini talep etti.

    9 Nisan 1992’de Ukraynalı parlamenterler ve hükümet yetkililerinden oluşan bir heyet Kırım’ın Rus idarecileriyle ekonomik ve sosyal meseleleri müzakere etmek üzere Akmescit’e geldi. Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Konstyantin Masık başkanlığındaki heyet Ukrayna ve Kırım arasındaki yetki dağılımı anlaşması çerçevesinde kanun tasarıları üzerinde çalışmayı amaçlamaktaydı.

    Kırım’ın Rus Yüksek Sovyet Prezidyumu, Ukrayna Radyosu’nun 14 Nisan günkü yayınında bildirdiğine göre, yarımadadaki askerî birliklere bir müracaat neşrederek Kırım’da bir iç savaşı önlemelerini istedi. Müracaatta askerî personelin siyasî hareketlerden, mitinglerden ve gösterilerden uzak durması da istendi.

    Gerek Rus kontrolündeki Kırım Parlamentosu’nun gerekse Kırım’daki Rus siyasî gruplarının nihaî amacı Kırım’ı Rusya’ya bağlamak olan referandum talep ve gösterilerinin artması üzerine Ukrayna Cumhurbaşam L. Kravçuk Kırım sakinlerine ve idarecilerine hitaben bir beyanat verdi. Kravçuk beyanatında Kırım ve Ukrayna arasına fitne sokmak ve “Kırım kartını oynayarak Rusya’yı Ukrayna’ya karşı çevirmek” isteyenlerin savunduğunu belirttiği referandumun desteklenmemesini istedi. Ukrayna bünyesinde kalındığında Kırım’a geniş muhtariyet ve ekonomik kazançlar verileceğini vaat eden Kravçuk, cebrî Ukrainleştirme de yapılmayacağını temin etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Kırım Tatarlarının ve Kırım’daki Ukrainlerin haklarının da gözetilmesi gerektiğini ve Ukrayna’nın Kırım Tatarlarının Vatanları Kırım’a dönüşlerine yardımcı olmaya kararlı olduğunu ifade etti.

    Kravçuk’un beyanatının hemen ertesinde Kırım (Rus) parlamentosu Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılıp ayrılmayacağı meselesine dair referandum hakkında karar almak üzere 5 Mayıs 1992’de toplanmayı kararlaştırdı.

    Rus Televizyonu’nun 22 Nisan’daki Haber programında Kırım’daki Rusların referandum için halktan 250.000 imza topladıklarını ve referandum taraftarlarının “Karadeniz Filosu, Kırım ve Rusya Birdir” şiarını kullandıklarını bildirdi.

  KIRIM TATAR MEDENİYET MERKEZİ “MERHABA” ADLI BİR GAZETE NEŞRETMEYE BAŞLADI

    Kırım Tatar Millî Hareketi, 1989 yılında Kırım Tatar Medeniyet Merkezi’ni kurarak kültür cephesinde teşkilatlı bir çalışmanın ilk adımını atmıştır. Kırım Tatar Medeniyet Merkezi’nin amacı, Kırım Tatar dilini, edebiyatını, tarihini koruyup yaşatarak Kırım Tatar kültürünü canlandırmaktır.

    Bu amaca yardım etmek üzere Kırım Tatar Medeniyet Merkezi 1992 Mart ayından itibaren Merhaba adlı kültür gazetesini çıkartmaya başlamıştır. Kırım’da yaşayan bütün milletlere Kırım Tatar kültürünü tanıtmak emelinde olan Merhaba gazetesi bu sebeple Rusça yayınlanmaktadır.

    Merhaba gazetesinin ilk sayısında İsmail Gaspıralı’nın eğitim hakkındaki fikirlerinin anlatıldığı “Dostlara” adlı makalesi, Kırım Tatar Medeniyet Merkezi Başkanı Haydar Emir’in KTMM’nin kuruluşu ve faaliyeti hakkında “Biz Kendi Gücümüze Güveniyoruz” makalesi, Yalıboysky’nin “Hansaray Hikâyesi”, filolog Wilham Şemizade’nin Latin alfabesi üzerine yazdığı “Biz Seçtik” adlı makalesi, Kırım Tatar edebiyatının Âşık Ömer’in hayatı hakkındaki yazı, İslâm Geray ve Kırım Geray hakkındaki tarihi makaleler yer aldı.

    Kırım Tatar Medeniyet Merkezi’nin bu önemli girişimini kutlar, Merhaba gazetesine Kırım kültür hayatında başarılar dileriz.

  YILDIZ DERGİSİ’NİN 1992 YILI 1. SAYISI ÇIKTI

    Yıldız Dergisi’nin Ocak-Şubat 1992 tarihli 1. sayısı çıktı. Derginin ilk sayfalarında gördüğümüz “Vatanımızda kaytır ekenmiz” başlıklı yazı Ayder Osman imzalı.

    “Tarih Saifeleri” “Ömürde kaldırılgan iz” başlıklı bir yazıyla Ahmet Özenbaşlı’ya ayrılmış ve Ahmet Özenbaşlı imzasını taşıyan bir yazıyla devam ediyor, “Kırım faciası”.

    “Nesir Eserler”de İbrahim Paşi’nın “Canlı nişan” isimli romanı ile Zakir Kurtnezir’in “İcret ikâyeleri”ni okumak mümkün.

    Derginin 102. sayfasında karşımıza çıkan bölüm “Edebi Asa- balıgımızdan” başlığını taşıyor. İlk yazı Şevket Osmanov’a ait; “Şiiriyet töresi”. Fehmi Ahmetov’un “Şevki Bektöreni hatırlap” isimli yazısı,

    Şevki Bektöre’nin “Şiirler”i ve İsmail Kerimov’un “İ. Gasprinskiy ve onun “Millet” gazetası akkında bazı kaydlar”ı bu bölümün diğer yazılarını meydana getiriyor.

    Sanıyoruz “Nazım Eserler” şiir severleri bu sayıda da son derece memnun edecek. Bu bölümde yer alan eserler ve şairleri sırasıyla şöyle:

    Yunus Temirkaya “Sürgünlik”; Lenur İbraimov “Şiirler”; Lilya Bucurova “Ahnmagan bilet”, “Oglumnen subet”, “Tenbiye”; Ayvaz Osmanov “Tuvgan Yurtnın daveti”.

    “Okuyıcılarnın isteğine binaen” hazırlanan sayfalarda “Yasin şerif akkında” bir yazıyla “Yasin suresi” yer alıyor.

    “Kur’an-ı Kerim”den “İbrahim suresi”ni 147. sayfada bulmak mümkün.

    Yahya Arifov’un “Tarihimiz ve takdirimiz”, Olga Sigaçeva’nın “Tünevin, Bugün, Yarın” başlıklı yazıları ise “Ana Yurtım – Vatanım” köşesinde yer alıyor.

    Fuat Memetov’un kaleme aldığı “Gönül yırları” ile bu sayıda yer alan yazılar son buluyor.

    Okuyucuların derginin bu sayısını da zevkle okuyacaklarını sanıyoruz.

  MÜSAN’IN ‘TÜRK CUMHURİYETLERİ VE KIRIM TÜRKLERİ” KONULU PANELİ

    MÜSAN – Mühendis ve Sanayici işadamları Derneği her ay üyeleriyle İstanbul’da Türkiye Denizcilik işletmeleri Liman Lokantası’nda saat 18’de başlamak üzere düzenlediği yemekli toplantısından bu aykini bir panelle değerlendirdi. 28 Nisan 1992 tarihli toplantısında üyelerine “Dağılan Sovyetler Birliği içindeki Türk Cumhuriyetleri’nin ve Kırım Türkleri’nin Karadeniz Ekonomik İş Birliği içindeki Yeri” konularından bir panel tertipledi. Panele konuşmacı olarak Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Dr. Ahmet İhsan Kırımlı, Kırım Tatar Millî Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mükremin Şahin, Kırım Tatar Millî Meclisi Başkan Yardımcısı ve Kırım Tatar Millî Hareketi Teşkilâtı Başkanı Refat Çubar katıldılar.

  KIRIM TEMSİLCİLERİNİN UKRAİN MİLLETİNE MÜRACAATI

    KTMHT temsilcileri R. Abdullah ve Hilmi Ömer, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de Ukrain Milletine müracaat ettiler. Bahçesaray’da yayınlanan Avdet Gazetesi’nin 15 Mart 1992 tarihli nüshasında yayınlanan müracaat metni aynen şöyledir:

    “18 Mayıs 1944 senesinde Kırım’dan sürgün edilen Kırım Tatarlarını çeşitli baskılara tutuyorlar. Kırım Tatar halkı Bolşevik jenosidin altında kalıyor. 18 Mayıs 1944 günü Kırım ve Kırım Tatar tarihinde kara sayfadır. O zamandan beri Kırım Tatarları çeşitli represiyon hareketlere ve baskılara tabi tutulmaktadır. KTMHT bütün Kırım Tatarlarının Anavatanı Kırım’a dönüp Anadilini, kültürünü, medeniyetini yeniden canlandırıp Kırım Tatar Millî Cumhuriyetini kurmaya çalışıyor.

    SSCB’de totaliter sistemin çökmesinden itibaren eski Sovyet Devletleri bugün serbest Millî Cumhuriyetler oldular. Kırım Tatarlarının Millî problemlerinin çözülmesini kendi mesuliyetlerinden atıp, Kırım’daki komünist mafyaya bıraktılar.

    1991 senesi Yüksek Sovyet Şurası ve Ukrayna idaresinin kararına göre, Kırım’da Rus dilinde konuşan halklar Otonom Devleti kuruldu ve yönetime N. Bagrov getirildi. Bununla beraber Kırım Tatarları daha zor durumda kaldılar. Kırım’da Kırım Tatarlarına karşı diskriminasyon devam ediyor. Kırım Tatarlarını işe almıyorlar, ev kurmak için toprak vermiyorlar. Kırım’daki Kırım Tatarlarının kurduğu evleri ve çadırlar yıkılıyor. Ekonomik kaos içindeki Kırım Tatarlarının Kırım’a kendi imkanlarıyla dönmesi çok zor, % 60’ı sürgün edildiği topraklarda kalmaya mecbur. O sebeple bugün Kırım Tatarlarının problemleri siyasî ve iktisadî bakımından çıkmaza getirildi.

    KTMHT, her şey göz önüne alarak şu kararı çıkardı:

    “Kiev’de, Ukrayna’nın Yüksek Sovyet Şurası’nın karşısında büyük bir protesto yapmak” Protesto’nun amacı Kırım Tatarları’nın Kırım’a dönmesi, Ukrayna’ya bağlı Kırım Tatar Millî Cumhuriyeti kurulması, Anadilini, kültürünü, medeniyetini yeniden canlandırması için karar çıkarılması.

    Kırım Tatar problemi çözülene kadar Ukrayna serbest ve demokratik Cumhuriyeti olamaz. Kırım Tatar milleti, Ukrayna Cumhuriyetinden yeni demokratik yolda yardımını bekliyor.”

  KİEV-92 ADIYLA KIRIM TATAR GÖSTERİLERİ DEVAM EDİYOR

    Kiev-92 adıyla Ukrayna’nın başkenti Kiev’de Kırım Tatarlarının hak arama gösterileri 18 Mart tarihinden başlayarak devam ediyor.

    Gösterinin iştirakçileri Ukrayna parlamentosuna Kırım Tatar halkının hak hukuklarının sağlanması ve Kırım Tatarlarının millî devletlerinin yeniden diriltilmesi için bir dilekçe verdiler. Dilekçeye cevap verilmeyince göstericiler 18 Mart günü Yukarı Sovyet binasının önündeki meydanda toplanmaya başladılar. Ukrayna milis teşkilatı OMON’da meydanda tedbir alarak çevreyi kuşattı. 12-15 otobüs milis ve köpekler yolları kapattı. Bu sırada Başkan Kravçuk, Yukarı Sovyetin reisi İvan Pluş ve Yardımcısı Durdinets göstericilerin isteklerini değerlendirdiler.

    V. Durdinets, R. Osmanov, R. Abdullaev’i kabul ederek isteklerine katıldıklarını fakat Ukrayna hükümetinin böyle bir karar almaya hazır olmadığını söyledi. 19 Mart’ta İ. Pluş ve Ukrayna Başbakanı V. Fokin’in Kırım Tatar Millî Meclisi azalarım kabul edeceğini bildirdi. Görüşmeye R. Çubar, İ. Ümer, R. Abdullaev, R. Osman katılacaklar. 18 Mart günü göstericilerin yarana yeniden yapılanmanın mimarlarından Ukrayna Milletvekili A. Gudima gelerek, Ukrayna cemaatının, demokratik kuvvetlerinin Kırım Tatarlarını desteklediklerim söyledi.

    19 Mart günü Kırım Tatar Millî Meclisinin azaları Yukarı Sovyet Başkanı İ. Pluş ve Başbakan V. Fokin ile görüştüler. İ. Pluş “taleplerinizi haklı buluyor kendi geleceğinizi belirleme hakkına sahip olduğunuzu kabul ediyorum” dedi ve V. Fokin de onu tasdik etti. Fakat Ukrayna’nın siyasî durumunun böyle bir girişime müsait olmadığını, eğer böyle bir karar alınırsa Kırım’da Rusların ayaklanabileceğini ve Kırım’ın Karabağ’a döneceğini söyledi.

    Görüşmeyi müteakip R. Çubar göstericilere açıklama yaparak, çadırların kurulması ve hükümete baskının artırılması gerektiğini söyledi. Çadırların kurulacağı meydanda dua okunmasından sonra çadırların serilmesine başlandı. Bu sırada kol kola tutuşan vatandaşlarımızı saran OMON sopalarla 10-15 dakika süren dayak ve zehirli gazdan 30 civarında vatandaşımız yaralandı. L. Ümer başından, D. Refatova iki kaburgasından, A. Azamatova omuz kemiği, E. Okaz, A. Rıza Kemal ayaklarından kırıklarla Kiev hastanesine kaldırıldılar. 600-700 Kırım Tatar göstericisini saran 2000 OMON milisi her an tetikte bekliyor. Her şeye rağmen göstericiler gösteriye devam ediyorlar. 20 Mart günü ise Bağımsız Devletler Topluluğu başkanlarının toplantısının yapıldığı binanın önünde Mihayloviç meydanında RUH, URP teşkilatları ile ortak miting yapıldı. Mitingde Kırım Tatarlarının meselesini güçlendirmek için 3600 ruble toplandı. Mitingte “Halklar hapishanesinden azat olgan halk-larga selam”, “Kırım, Tatarların aziz toprağı” yazan pankartlar ilgi çekiyordu. Mitingte bir konuşma yapan R. Çubar Kırım Tatarlarının ağır durumlarına dikkat çekerek, 19 Mart’ta Kırım Tatarlarının dövülmesini protesto etti.

    20-21 Mart günlerinde meydan Kırım Tatar bayraklarından masmavi olmuştu. Çevreye yerleştirilmiş pankartlarda “Kırım Tatarları Vatanga Kay talar”, “Kırım Tatarları Öz Hak Hukuku için Kureşe”, “19 Mart’ta Kiev’de Kırım Tatarlarına Yapılgan Cinayettir” yazıları gelen geçen tarafından okunuyordu. 21-22 Mart’ta yeni gelenlerle gösterici sayısı artıyor, göstericiler şehrin diğer meydanlarına da kaydırılıyordu.

    23 Mart’ta R. Çubar, İ. Pluş’a bir mektup yazarak isteklerimizi bir kez daha dile getirdi. OMON milisleri ise saflarını daha da güçlendirdi.

    24 Mart günü göstericilere Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoglu bir konuşma yaparak birlik, beraberliğimizi bozmayalım, meselemizi bütün dünya biliyor, dostumuzda düşmanımızda bizi izliyor,’ dedi. Bu konuşma vatandaşlarımızın morallerini daha da güçlendirdi.

    Daha sonra göstericiler şehir şehir ayrılarak her yerde kısa süren mitingler yaptılar. Bu mitinglerin birine gelen 19 Mart’ta Kırım Tatarlarını dövdüren milis komutanı General Nedrigaylo aleyhte tezahürata yol açtı. Gösterilere iştirak eden Ukrayna Milletvekilleri Genrih Altunyan, ve Vyaçeslav Çernovol meseleyi parlamentoya aktaracaklarını söylediler.

    24 Mart günü R. Çubar Kırım Cumhuriyeti Sovyetinin lideri N. Bagrov ile görüştü. Ukrayna parlamentosu 25 Mart’ta Kırım Tatar Millî Meclisinin bir azasını 10 dakika dinleyeceğini fakat müzakere açılmasın diye bir karar aldı. Böylece Ukrayna Yukarı Sovyeti Kırım Tatar Millî Meselesini halletmek değil müzakereye bile tahammülü olmadığını gösterdi.

    24 Mart günü Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Mustafa A. Kırımoglu, Başkan Yardımcısı Refat Çubar ve aza Nadir Bekir Ukrayna yazıcılar birliğinde, gazeteciler radyo ve televizyon muhabirleriyle görüşerek meseleyi anlattılar.

    İşte Kırım Tatarlarının Hak Hukukunu, Millî Devletini yeniden diriltmek için vatandan uzakta, Kırım’ın saadeti, Kırım Tatar halkının bahtı için mücadele edenler 2 büyük 3 küçük çadırda hayatlarını devam ettiriyorlar.

  KIRIM TATARLARININ YALTA’DAKİ PROTESTOSU

    Vatan Kırım’ın tarihî başkenti Bahçesaray’da Rusça yayınlanan AVDET gazetesinin 16 Nisan 1992 tarihli nüshasında bildirildiğine göre, KIRIM TATARLARI 31 Mart’tan itibaren Yalta Şehir İcra Komitesi binasının önünde protesto gösterilerine tekrar başladılar. Daha önce de Kırım Tatarları Yalta’da 1990 senesi Mayıs ayında protesto gösterisi yapmışlardı. O zaman protesto 100 gün devam etmiş ve sonunda çok büyük bir çatışma olmuştu. Bu olay üzerine Kırım Oblast Komitesi karar alarak Kırım Tatarlarına Kızıltaş Köyünde 8 Hektar toprak vermeyi kararlaştırdı. Ayrıca 20 kişiye de Kızıltaş’ta oturma izni verildi. Bugün 150 kişiye Kızıltaş’ta toprak yok. Onların içinde Kızıltaş’ta oturma izni alan insanlarında toprağı yok. Fakat Gurzuf Köy Sovyeti’de bir karar alarak Kırım Tatarlarına toprak vermemeyi kararlaştırdı. Bu karar yerel idarelerce de kabul ediliyor.

TAVSİYELER

TARİHÇİ BÜŞRA KAYAR KIRIM HANLIĞINDA SUÇ VE CEZA HAKKINDA

Kırım tarihçisi Doktorant Büşra Kayar, Kırım Hanlığı’ndaki suç ve ceza sistemini Kırım Haber Ajansına (QHA) …