VELİ İBRAHİM (1888-1928): BİR PORTRE İÇİN FIRÇA DARBELERİ

VELİ İBRAHİM (1888-1928):
BİR PORTRE İÇİN FIRÇA DARBELERİ

 

Prof. Dr. Grigoriy KONDRATYUK*

Türkçeye Çeviren : Bülent TANATAR

 

Özet. Veli İbrahim 1888’de Bahçesaray’da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra, on iki yaşında çalışmaya başladı. Onun kamusal ve siyasal faaliyetlerindeki gelişmenin dönüm noktası “Tercüman” matbaasında çalışmaya başlamasıdır. Bu dönemde Asan Sabri Ayvaz, Noman Çelebicihan, Cafer Seydahmet, Ahmet Özenbaşlı’yla tanıştı. Onun üzerindeki en büyük tesiri o sırada Karasubazar belediye başkanı olan ve aynı zamanda II. Devlet Duma’sına* milletvekili seçilen Abdüreşit Mehdi yaptı. Veli İbrahim bir süre A. Mehdi’nin yayıncısı olduğu “Vetan Hadimi” gazetesinde de çalıştı. Veli İbrahim’in siyasal düşünceleri üzerindeki en büyük etkiyi 1905-1907 devrimi yaptı. 1908’deki Jön Türk devrimi de onun üzerinde az tesir etmedi. Veli İbrahim “İttihat ve Terakki” partisinin önderlik ettiği 1909-1912 yılları arasındaki devrimci hadiseler sırasında Osmanlı İmparatorluğunda yaşadı. Birinci Dünya Savaşının başlarında Veli İbrahim Kırım’a döndü. Akmescit’te yaşadı ve Kırım Tatar Sendikasının başkanı oldu. Yarımadadaki 1917 devrimine aktif katıldı. 1917’de Birinci Kurultay’da vekildi ve “Milli Fırka”nın da bir üyesiydi. Sol yanlısı siyasal tutumu Veli İbrahim’i 1918’de RKP (b)’e getirdi. İç Savaş hadiselerinde yer aldı. Bu dönemde Kafkasya cephesindeydi. 1920’de, Kırım’da Sovyet iktidarı kurulduktan sonra yarımadaya geri döndü. Sovyet iktidarının yönetim organlarının oluşturulmasında aktif rol aldı. Kırım MSSC* SNK’sının (Halk Komiserleri Sovyeti) ilk yapısına seçildi, Kasım 1921’den itibaren İşçi ve Köylü Müfettişliği Halk Komiserliğinin başındaydı. Kasım 1922’de, Veli İbrahim eşkıyalarla mücadele eden Olağanüstü Troyka Grubu’nun başkanı seçildi. 1924 Ağustosunda, Kırım MSSC’nin en yüksek makamı olan TsİK (Merkezî İcra Komitesi) başkanlığına getirildi. Tutuklandığı ve hapse atıldığı Şubat 1928’e dek bu makamın başındaydı. Veli İbrahim’in mahkemesi 23-28 Nisan 1928’de Akmescit’te görüldü. Bu mahkemede onun yanı sıra 17 kişi daha yargılandı. Veli İbrahim İ. Çolak’ın* öldürülmesi ve irtikapla suçlandı. Ölüm cezasına çarptırıldı.

 

Anahtar Kelimeler: Veli İbrahim, Kırım MSSC, yerlileştirme.

Kırım tarihinde iki savaş arası dönem karmaşık toplumsal-siyasal hadiselerle doludur. Yarımadanın tarihindeki yirmi yıllık dönem yalnızca Sovyet iktidarının yerleşmesi ve güçlenmesiyle değil, NEP adı verilen yeni ekonominin aktif biçimde kurulması, bölgelerin millî-teritoryal esasta taksimatı ve karmaşık etnik gruplar arası ilişkiler meselelerinin çözümüyle belirlenmiştir. Gerek NEP gerekse yerli halklar Rusya SSC’nde önemli bölgesel özelliklere sahipti. Onarım süreçleri, yeniden iskân, millî temelde köy sovyetlerinin kurulması, yeni Sovyet memur kadrolarının yetiştirilmesindeki hız Kırım MSSC liderlerine dayanıyordu. Onların enerjisi ve sebatı, yürürlükteki siyasal süreçlerin özünün anlaşılması yerlileştirmenin başarısını, pratik bir anlamı olan iktisadî süreçleri doğrudan etkiliyordu. Dolayısıyla, günümüz araştırmacılarının Kırım MSSC liderlerinin faaliyetlerine ve biyografik verilerine ilgisi şaşırtıcı değildir.

Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin iki savaş arası dönemdeki en parlak simalarından biri de Veli İbrahim’dir. İbrahim Ağustos 1924’ten Ocak 1928’e dek cumhuriyetteki en yüksek makam olan Kırım MSSC’nin TsİK (MİK) Başkanlığı görevini yürütüyordu. Bununla birlikte, onun daha önceki parti-sovyet çalışmaları da karmaşık faaliyetler ve önemli başarılarla doluydu.

Veli İbrahim 1888 yılında Bahçesaray’da doğdu. Ailesi orta gelir düzeyinde olup ona ilkokul eğitimi aldırabildi. İlk işlerinde aldığı bu eğitim önemli bir rol oynadı. On iki yaşındayken matbaada çalışmaya başladı. On dört yaşından başlayarak “Tercüman” gazetesinin basıldığı matbaada dizgici olarak çalıştı. Veli İbrahim’in daha ilerideki sosyo-politik faaliyeti bakımından bu durum özel bir rol oynadı. İlk olarak, kardeşi Ömer’le beraber çalıştı. Gelecekte, Sovyet dönemindeki 20’li yıllarda, kilit mevkilerden biri olan Kırım MSC Ziraat Halk Komiseri olarak Ömer İbrahim, Veli’nin en yakın müttefiki ve sırdaşı olacaktı. İkinci olarak, “Tercüman” yazı işleri ve matbaasında çalışırken Veli İbrahim kendini millî hareketi yürüten Kırım Tatar intelligentsiyasının arasında buldu. Onların sosyo-politik görüşleriyle, kavramsal gelecek vizyonuyla, Rusya İmparatorluğundaki Türk dünyası hareketiyle tanıştı. Birçoğu Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi Başkanı makamını işgal ettiği dönemde onun yol arkadaşı, siyasal hasmı ve hatta astı olacaktı. “Tercüman’daki çalışması 1905’teki birinci Rus Devrimi öncesindeki döneme rastlar. Kırım Tatar intelligentsiyası o dönemde aktif biçimde göç, topraksızlık, eğitim gibi meseleleri tartışmaktaydı. Birçok konuda kendisinin siyasal hasmı olacak olan geleceğin Kırım müftüsü Noman Çelebicihan’la, Cafer Seydahmet’le tanıştı. Veli İbrahim’in siyasal görüşlerinin oluşmasında kayda değer etkiyi Asan Sabri Ayvaz yaptı. 1922’de, Asan Sabri Ayvaz Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi nezdindeki Tercüme Heyeti’nin başına geçecekti. Yerlileştirme sürecinin başlangıcında Tercüme Heyeti önemli bir rol oynadı. Yayınlanan bütün düzenleyici belgeler tercüme ediliyor ve Kırım Tatar dilinde yayınlanıyordu. 1921’de kabul edilen Kırım MSSC Anayasasına göre devlet dili Rusça ve Kırım Tatarcasıydı. Kamu hizmetinde yükselmek ve önemli haberlere ulaşmakta Kırım Tatar dili önemli bir şart haline geldi. Veli İbrahim Tercüme Heyeti’nin faaliyetini tamamen destekliyordu. Bütün halk komiserliklerinde de tercüman makamları ihdas edildi. “Tercüman” basımevinde V. İbrahim Ahmet Özenbaşlı’yla da tanışmıştı. Ahmet Özenbaşlı’nın Kırım MSSC Maliye Halk Komiserliği makamını* işgal ettiği ve KOPPR’de (Göçmenlere ve Yeniden İskân Edilenlere Yardım Cemiyeti) Veli İbrahim’in yol arkadaşı olduğu 20’li yıllarda yakın birliği içine girdiler. Yerlileştirme tedbirlerinin finansmanına yönelik programlarda Ahmet Özenbaşlı dikkate değer bir rol oynadı. Millî temeller üzerinde köy sovyetlerinin kurulması, bürokratik yazışmaların Kırım Tatar diline tercümesi ve Kırım Tatarları arasından Sovyet memurları yetiştirmek amacıyla kurslar düzenlemek için maddî destek gerekiyordu. Veli İbrahim ve Ahmet Özenbaşlı’nın ulus-devlet inşası, nüfus göçürme, muhtariyetin geleceği süreçlerine dair görüşleri birçok bakımdan uyuşuyordu. Bilhassa, Ahmet Özenbaşlı “Çarlık Hakimiyetinde Kırım Faciası” adlı çalışmasında Kırım Tatarlarının geçmişi hakkındaki görüşünü ortaya koymuştu. Geçmiş tecrübelerin tahliline dayanarak Veli İbrahim ile Ahmet Özenbaşlı yerlileştirme politikasının, özellikle topraksız ve az topraklı köylülerin sorunlarının giderilmesi sahasında, Kırım Tatar halkının acil meselelerinin çözümüne katkıda bulunması gerektiğine inanıyorlardı. Ahmet Özenbaşlı gibi, Veli İbrahim de, Kırım Tatarlarının Sovyet iktidar ve idare organlarına aktif katılımı olmaksızın, bu sorunların çözülmesinin imkânsız olduğuna inanıyordu. Kasım 1920’de Kırım’da Sovyet iktidarının yerleşmesinden itibaren Veli İbrahim yeni hükümetin biçimlenmesine aktif biçimde katılmış ve sayısız sorumlu mevkide yer almıştı. Veli İbrahim Bolşevik partisine Rusya’daki İç Savaşın sonucunun belli olmaktan uzak olduğu 1918 yılında katılmıştı. Yalnızca İsmail Firdevs’in daha büyük bir parti tecrübesi vardı. O Veli İbrahim’in RKP (b)’nin Kırım Oblast Komitesi’ne bağlı Kırım Oblastı Tatar Bürosu’nda (Krımobltatbyuro) kendisiyle aktif etkileşim içinde olduğu 1917’den beri parti üyesiydi. 1921 güzünde Kırım MSSC’nin kurulmasından sonra Veli İbrahim İşçi ve Köylü Müfettişliği (RKİ) halk komiseri makamına oturdu. Dikey yürütme erki hususunda denetim işlevine sahip olduğundan bu komiserliğin özel bir rolü vardı. Veli İbrahim’in RKİ halk komiseri olarak görevi yarımadada yerlileştirme politikasının başlamasıyla aynı zamana denk geldi.

Kırım yerli halklara yönelik politikaların test edildiği bir bölge haline geldi. 1922 yılında Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi simgesel olarak “Tatarlaştırma” adını alan bir kararname kabul etti. Kararname iktidar organlarında ve idaredeki resmî görevler için Kırım Tatarlarına yönelik kotalar ve yetkili mercilerde Kırım Tatar dilinin daha geniş çapta kullanılmasını öngörüyordu.

Yerlileştirme yalnızca eğitimin geliştirilmesi ve millî mekteplerin açılmasıyla sınırlı olmayan çok boyutlu bir politikaydı. Veli İbrahim ve Osman Derenayırlı tarafından temsil edilen Kırım MSSC liderleri yarımadadaki nüfusun etnik bileşiminin tamamen yeni muhtevada bir millî politikaya izin vermeyeceğinin farkındaydılar.

Veli İbrahim Kırım Tatarlarını yeniden iskân etme programının öncülerinden biri oldu. Bunu gerçekleştirmek için Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi başkanı olarak elinin altında iktidar araçları vardı. Yeniden iskân kampanyası iki vektör içeriyordu: dâhili ve harici. Dâhili yeniden iskân Kırım’daki toprak reformuyla yakından bağlantılıydı. Toprak reformu nüfusun kendi içinde ve nüfusların birbiri arasında yeniden iskânı içermekteydi. Nüfus-içi yeniden iskân yerel cemaatlerin sahip oldukları arazi parsellerinin bir düzene sokulması anlamına geliyordu. Teknik olarak bunu Ömer İbrahim’in başında bulunduğu Kırım MSSC Ziraat Halk Komiserliğine bağlı ziraatçılar yürütecekti.

Nüfus içi yeniden iskân yerlileştirme politikaları bağlamında yürütüldü. Başlıca amacı güneydeki sahil bölgelerinden Kırım Tatar köylülerini bozkır tarafında yeniden iskân etmekti. Yeniden iskân kampanyası yalnızca az topraklı köylülerin tamamen ekonomik sorunlarını çözmeyi değil, dışarıdan gelecek yabancı bir nüfus akınını önleyecek şekilde toprakları Kırım Tatarlarına hasretmeyi de içeriyordu. Bu sorun, devam etmekte olan, Kırım’ın kuzey bölgelerine Yahudilerin yerleştirilmesi kampanyası bağlamında giderek daha belirgin bir hâl aldı. İlk Yahudi kolonileri daha 1923 yılında kurulmuştu. Bu yerleşimler Yahudi göçmenlerin kendi girişimleriyle doğsa da, kısa zamanda program planlı bir hâl aldı. SSCB Bütün Birlik Merkezî İcra Komitesi’nin (VTsİK)* 29 Ağustos 1924 tarihli kararnamesi gereğince merkezî KOMZET (Yahudi Emekçilerini Toprağa Yerleştirme Komitesi) kuruldu. Kısa zaman içinde, bilhassa Kırım MSSC’de olmak üzere, bölgesel yapıları kuruldu. KOMZET Kırım temsilciliği 12 Mart 1925’te teşkilâtlandı. Böylece, Yahudilerin Kırım’da yeniden iskân edilme meselesi planlı bir millî nitelik kazandı.

Bu gelişme Veli İbrahim’in şahsında Kırım MSSC liderliğinin nüfusun etnik yapısında bir değişimi bertaraf edecek karşı tedbirlerinin devreye sokulma sürecini hızlandırdı. Bu amaçla nüfuslar arasında yer değiştirilmesi yönündeki toprak reformuna hız verildi.

Kırım Tatarlarının yeniden iskânı meseleleri yarımadada İç Savaş sırasında gündeme gelmiş ve açlığın etkilerinin giderildiği 1923 yılı dönemecinden itibaren daha da kuvvetli biçimde tartışılmaya başlamıştı. Açlık 1921 güzünde başlamış ve 1922 baharında zirveye ulaşmıştı. Açlık Kırım Tatarları arasında muazzam demografik kayıplara yol açmıştı. 1921 Nisan sayımına göre Kırım’da yaşayan 750.000’i aşkın insandan 100.000’i açlıktan ölmüştü. Kurbanların yüzde 70’i Kırım Tatarlarıydı. Açlık toplumsal bağların ve davranış normlarının çökmesine yol açmıştı. Arşiv belgeleri yamyamlık ve ceset yiyicilik, eşkıyalığın geniş çapta yaygınlaşması olguları kaydeder. Bu koşullarda, 30 Ocak 1922’de RKP (b)’nin Kırım Oblast Komitesi Prezidyumu Eşkıyalıkla Mücadele Olağanüstü Troykası’nı kurdu. Komite’nin çalışmalarına Veli İbrahim yön veriyordu. Bu faaliyetinde Veli İbrahim’in en büyük yardımcısı 1919’un ikinci yarısı–1920’nin ilk yarısında Kafkasya Cephesindeki Özel Çeka şubesinde sürdürdüğü görevinden elde ettiği tecrübeydi. Kafkasya’daki isyan hareketine karşı savaş son derece zordu. 1922’deki çalışma pratiği Veli İbrahim’e yarımadanın çeşitli bölgelerindeki Kırım Tatarlarının demografik kayıpları ve nüfus azalışlarıyla bağlantılı olarak açlığın geniş kapsamlı sonuçlarını gösterdi. Bu durum onun Kırım MSSC’deki toprak reformunun bir parçası olarak yeniden iskân hareketine aktif öncülük etmesinin sebebi oldu. Yeniden iskânın yarımadanın kuzey tarafını kapsaması öngörülüyordu. Bu amaçla 1 Aralık 1925’te Gözleve’de Tatar İşçi Kulübü’nün binasında 65 kişinin katıldığı bir tertip toplantısı yapıldı. Toplantı katılımcılarına toprak reformunun temel ilkeleri tanıtıldı. Oya sunulan karar geniş Kırım Tatar kitleleri arasında toprak reformunun geniş çapta popüler kılınmasına dair bir paragraf içeriyordu. Ardından toplantı katılımcıları Gözleve’de Kırım Tatarlarının Geri Göçürülmesi ve Yeniden İskânı Cemiyeti’nin (ORK) tertip edilmesini tartışmaya açtı. Oybirliğiyle Gözleve’de il cemiyetinin açılmasına karar verildi. Söz konusu karar Gözleve İli (rayonu) İcra Komitesi Prezidyumunun “ORK” cemiyetinin kurulmasına dair 11 Kasım 1925 tarihli iznine dayanıyordu. Katılımcılar esas alınacak cemiyet tüzüğü tasarısını tartıştılar. İsmail Keşfi, Ablâtif İbrahim, İbrahim Abdullah, Abdürreşit Kalyu ORK’nın Yönetim Kurulu üyeleri seçildiler. Abdullah Ahmet Cemiyetin başkanı seçildi. Cemiyetin yönetim kurulu Karşılıklı Yardım Cemiyeti’nin (“Vzaimopomoşç”) Gözleve Şehir Komitesi’nin binasında yerleşti. Kaydedelim ki, Gözleve’deki örgüt yapısı en sağlıklı yapılardan biriydi.

Yerlileştirme politikasının önemli bir unsuru olarak yeniden iskân sahasındaki kayda değer bir rol de bilahare kurulacak olan Kırım Göçmenlere ve Yerleşimcilere Yardım Cemiyeti’ne (KOPPR) düştü. 14 Haziran 1926’da, KOPPR’in ilk genel kurulu toplandı. Toplantıya Veli İbrahim, Hüseyin Baliç, Mahmut Nedim*, Arabskiy, Latifzade katıldı. Hazirûn tarafından tartışılan temel mesele KOPPR tüzüğünün kabulü ve de teşkilâtın kurulmasıydı.[1] Kabul edilen tüzükteki ilk paragraf cemiyetin amaç ve hedeflerini şöyle dile getiriyordu: “Kırım içindeki yerli köylü nüfusunun göçürülmesine ve yeniden iskânına destek olmanın yanı sıra yurtdışına göçmüş olan Tatarların ve onların soyundan gelenlerin anavatana dönmelerine ve yerleşmelerine yardımcı olmak.”[2] Bu amaca ulaşmak için KOPPR şu faaliyetleri yürütecekti: hem Kırım Tatar köylülerine hem de Kırım’a dönen “emekçi Tatar göçmenlerine ve onların torunlarına” maddî, yasal, tıbbî, ziraî, kültürel ve eğitsel destek ile arazi etüdü desteği sağlamak.[3] KOPPR, Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi altında faaliyet gösteren, emekçi Tatarların toprak sistemiyle ilgili olarak Komite’ye katkıda bulunması beklenen bir kamu kuruluşuydu. Aynı zamanda, KOPPR’in “göçmenlere, yerleşimcilere ve geri dönen göçmenlere ziraî grup ve ortaklıkların (tovarişçestvı), köy kooperatiflerinin (artel ve kommuna’lar) tertip ve tescil edilmesine yardımcı olması” bekleniyordu.[4] Tüzükte KOOPR’in yapısı belirlenmişti. Başında Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi başkanı Veli İbrahim’in bulunduğu Cemiyetin merkez yönetim kurulu Akmescit’te bulunuyordu. Bu olgu cemiyete gösterilen dikkati kanıtlıyor. Her toplumsal teşkilata muhtariyetin bir numaralı adamı başkanlık etmezdi. Cemiyetin merkez yönetim kurulu bütün operasyonel çalışmaları yöneterek devamlılık arz eden bir şekilde iş görüyordu. Kongre organizasyonları ve genel kurulların yanı sıra kongrelerde alınan kararları uygulamaya geçiriyor, raporları ve tahminleri hazırlıyordu.[5] Cemiyetin stratejisinin en önemli meseleleri genel kurulun desteğini almaktı. Bölgelerdeki yapıları temsilciler ve yerel şubelerin kongreleri tarafından temsil ediliyordu.

KOPPR pratik faaliyetlerine 1926 Ağustosunda başladı. Her bir il icra komitesinin altında bir orgbüro (örgütleme bürosu) kuruldu. KOPPR hücrelerinin oluşturulmasında köy sovyetleri bile yer aldılar.

Ancak yeniden iskân sürecinde yer alan tek yapı KOPPR değildi. Ulusal siyasetin güncel pratik meselelerini çözme kavuşturmak amacıyla uzmanlaşmış devlet yeniden iskân yapıları oluşturuldu. Böylece, Mayıs 1926’da, Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi nezdinde bir Kırım’ın Dağlık Kesimlerinden Göçmenlere Yardım İçin Örgütlenme Komisyonu kuruldu. Başkanlığını Veli İbrahim’in yaptığı Prezidyum Selim Mehmet, Celal Meyin, Murat Mahmut Nedim, Latifzade’yi içeriyordu.[6]

Mayıs 1926’da pratik çalışmalarına başlayan KOPPR’nin ilk yürütme sekreteri Celal Meyin’di. KOPPR Prezidyumunun ilk toplantısını ve kuruluşun tüzüğünü Celal Meyin hazırladı. Şunu da kaydetmeli ki, toplantıya KOPPR tüzüğü için biri –resmî olan- Kırım MSSC Ziraat Halk Komiserliği’nin, ikincisi de bir grup vatandaşın hazırladıkları olmak üzere, alternatif seçenekler de geliştirilmişti. Bu Kırım Tatar yeniden iskân programına yönelik halk desteğini gösteren önemli bir olguydu. Ancak, yardımını gerisin geriye göç edecek Kırım Tatarlarına yoğunlaştıracak bir başka cemiyet yaratma girişimi daha söz konusuydu. Bu cemiyetin tüzüğünü Kırım Tatar intelligentsiyasından bir grup hazırlamıştı. Kırım Tatarlarının Geri Göçürülmesi ve Yeniden İskânı Cemiyeti “ORK”nın (Köç Yardımı) tüzük taslağı Merkezî İdare Ofisi’ne (TsAU)** sunuldu. Cemiyetin amacı şöyle tarif ediliyordu: “gerek vatana dönüşlerinde gerekse de daha sonra yerleşmelerinde, Kırım’a yeniden yerleşecek Tatar göçmenlere ve onların torunlarına yardım etmek için mümkün olan her şeyi yapmak.”[7] Cemiyet kurulurken faaliyetlerinin bir organizasyon planı da geliştirildi. Plan Latifzade, Abdullah Mustafa ve başkan olarak Celal Meyin’den oluşan bir komisyon tarafından geliştirildi.[8] Planın en önemli unsurları illerdeki örgüt yapılarının kurulması, köy hücrelerinin oluşturulması ve sermaye birikimiydi.

KOPPR’nin çalışmalarının ilk sonuçları KOPP’nin il ve Bütün Kırım kongrelerinde özetlendi. 10-20 Mayıs 1927 arasında Yalta, Gözleve, Sivastopol, Bahçesaray, Karasubazar, Sudak ve Kefe il kongreleri toplandı. KOPPR hücre toplantılarında seçilen temsilcilerden il kongreleri oluşturuldu. 25 Mayıs 1927’de Akmescit’te KOPPR’nin Bütün Kırım Kongresi toplandı.[9] Kongre Maliye Halk Komiserliği aracılığıyla 35.000 ruble tahsisat için başvuruda bulunulmasına karar verdi ve Rusya SSC Ziraat Halk Komiserliği yerleşimciler için 30.000 pud* buğday tahsis etti.[10] Kongre çalışmaların yılın o dönemine kadar olan sonuçlarını özetledi. KOOPR’deki katılımcı sayısı 4.700 kişiydi. Şubeler ağı Kırım’ın en önemli şehirlerini içeriyordu. Toplanan bağışların miktarı 6.347 rubleydi.[11]

Yeniden iskân süreci karmaşıktı. Göçmenler çoğunlukla Kırım’ın dağlık-ormanlık bölgelerinden fakir kişilerdi. Arazi tahsis normunun yaklaşık yüzde 50’sine sahip olan bu köylüler yeniden iskâna soğuk bakıyorlardı. Ziraat Halk Komiseri S. Mehmet* göçmenlere yeni yerler ayarlamak üzere daha fazla malî destek talepleriyle sürekli olarak KOPPR’e başvuruyordu.[12]

KOPP’in çalışma biçimlerinden biri yetkili mercilerdeki temsilcileri yeniden iskân ortaklık ve kooperatiflerine (artelı) bağlamaktı. Böylece, Kırım MSSC Merkezî icra Komitesi başkanı Veli İbrahim, Akmescit ilinin Yeni-Sala yeniden yerleşim topluluğuna (tovarişçestvo) bağlanmıştı. Kırım MSSC Halk Komiserleri Sovyeti (SNK) başkanı Emir Şugu Akmescit’teki Kayaş’a bağlanmıştı. Mahmut Nedim Akmescit ilinin Kögenli kazasındaki Savluk Su artelindeki meseleleri üstlenmişti. Sağlık Halk Komiseri Halil Çapçakçı Akmescit ilinin Kara Kiyat kazasındaki Koz arteliyle ilgileniyordu. Ahmet Özenbaşlı ise Akmescit ili Bitak mahallesindeki “Trudovik” arteliyle.[13]

1927 sonu itibariyle KOPPR’in faaliyet sonuçları şöyle ifade edilmişti. 1 Aralık 1927 itibariyle KOPPR’de 5.500 kişi vardı. KOPPR’deki kayıtlı ortaklık sayısı 39, toplam ortaklı sayısı ise 80’di. Toplanan yardım miktarı 10.466 rubleyi bulmuştu.[14]

Yetkililer, ulusal bir görev olarak yeniden yerleşim süreci hakkında bir kamuoyu oluşturmak üzere Kırım Tatarlarının bozkır bölgelerine yeniden iskânı meselesi için yaygın halk desteği sağlamaya çalıştılar. KOPPR önderliğinin cumhuriyetin önderlerince üstlenilmesi manidardır. KOPPR başkanı Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi başkanı Veli İbrahim’di. Bu durum yeniden iskân meselelerinin devamlı olarak Kırım MSSC yönetim organları olan halk komiserliklerinin şubelerinin ilgi odağında olmasını açıklıyor. Söz gelişi, 8 Eylül 1926’da Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi Prezidyumu toplantısında Ziraat Halk Komiseri Ömer’in “Kırım’ın bozkır bölgelerindeki dağ köylülerinin göçürülmesi ve yeniden yerleşimi hakkında” raporu ele alındı. Raporun sonuç kısmındaki kararda yeniden iskânın maddî desteğe ihtiyaç gösterdiği belirtiliyordu: “Bilhassa Kırım’ın dağlık-ormanlık kesimlerinden Kırım köylülerinin yeniden iskânı tedbirlerine büyük politik ve ekonomik önem veriyor ve yoksul insanların başarılı bir şekilde yeniden iskânı için… yerleşim yerlerinde yerleşimcilere ekonomilerini (hozyaystvo) tesis etmek ve düzenli para akışını sağlamak için bu faaliyetin devlet bütçesi tarafından zamanında finanse edilmesi gerektiğini düşünüyoruz”.[15] Belgede, Kırım Ziraat Bankası tarafından alınan 36.100 ruble yanı sıra 23.900 ruble tahsisi için RSSC’nin SNK’sına başvuru görevi verildiği belirtiliyordu. Kırım MSSC Maliye Halk Komiserliğine yeniden iskân programlarının finansman planı tahminleri uyarınca 35.000 ruble biriktirmesi görevi verilmişti.[16]

KOPPR belgelerinde, köydeki toprak devriminin ilerletilmesine ve kulak’larla karşı mücadeleye değil, Kırım Tatarlarının sorunlarının çözümüne vurgu yapılıyordu. İl icra komitelerine hitabında Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi başkanı Veli İbrahim “dağlara sürülen Tatar çiftçisinin yaşam koşullarını iyileştirmek, onu köy ekonomisinin kültürel yönetimiyle tanıştırmak, onun eski koşullardan ve emek biçimlerinden yenilerine kolayca geçeceği koşulları yaratmak; bunların hepsi birincil görevlerdir” diye belirtiyordu.[17]

Kırım Tatar köylülerinin ana çıkış bölgesi Yalta oldu. Yeniden iskân süreci örgütsel açıdan karmaşıktı. Çıkış yerlerinde yerleşimciler işletmelerini (hozyaystvo) tasfiye etmek, mallarını satmak ve ulaşım sorunlarını çözmek zorunda kaldılar. Yönetim organları bu duruma yardımcı olmaya çalıştılar. 21 Temmuz 1926’da Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi, Yalta il icra komitesi nezdinde bir Tatar Göçmenlere Yardım İçin Tertip Komisyonu oluşturulması hakkında 7493 sayılı genelgeyi yayınladı. Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi’nin dar ölçekli (malıy) prezidyumu, 27 Temmuz 1926’da söz konusu Komisyonun kurulması ve çalışma ilkeleri hakkında bir kararname yayınladı. Komisyonun planlı bir şekilde göçmenlerin sorunlarını çözmesi gerekiyordu. 3 Ağustos 1926’daki toplantısında Yalta İl İcra Komitesi, V. Polâh başkanlığında bir Tatar Göçmenlere Yardım İçin Tertip Komisyonu kurmaya karar verdi. Komisyon 15 kişiden meydana geliyordu ve içinde bilhassa Mehmet Kubay, Bekir Arif, Abdürrahim* Samedinov, İlyas Tarhan, B. Çeşmeci yer alıyordu.[18]

1927 yılında yeniden iskân programında bir vurgu değişikliği peyda oldu. Kırım tatarlarının yurtdışından göçürülmesi meselesi gündemden düştü. Köyde sınıf mücadelesi, kulak’larla mücadele ve yoksul birlikleri (obyedineniya) fikri daha yüksek sesle duyulur oldu. Yaptığı toplantıda Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi Prezidyumu KOPPR tüzüğünde tadilat yapmaya karar verdi. Tüzükteki birinci paragraftan “ve aynı zamanda geriye göçen Tatarlara ve onların torunlarına vatanlarına dönüş ve yerel ayarlamalar için yardım eder” cümlesi ile ikinci paragraftan “Kırım’a geri dönen göçmen emekçi Tatarlar ve onların torunları” cümlesi silindi.[19] Bundan kısa birsüre önce de Kırım Tatarlarının Geri Göçürülmesi ve Yeniden İskânı Cemiyeti “ORK”nın (Köç Yardımı) tüzüğünün tescil edilmesi girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Bu halk teşkilâtının görevi “Kırım’a yeniden iskân edilen göçmen Tatarlar ve torunlarına gerek vatana döndüklerinde gerekse de bilahare toprağa yerleştiklerinde yardım etmek”ti.[20] Kırım Tatarlarının Geri Göçürülmesi ve Yeniden İskânı Cemiyeti’nin kurucuları arasında Ahmet Özenbaşlı, Bekir Odabaş, vb. vardı. Bütün Birlik Komünist Partisi (Bolşevik) Kırım Oblast Komitesi ve OGPU tüzüğün tescilini ve cemiyet kuruluşunu reddetti. Böylesi bir girişim parti liderliğinin izin verdiği sınırların ötesindeydi ve vurgu Kırım içinde yeniden iskâna kaydırıldı.

Kırım muhtariyetinin önderleri organize eylemlerle yeni KOPPR hücreleri kurulmasını, üyelik aidatları toplanmasını ve teşkilâtın fikirlerinin dönemsel yayınlarda tanıtımını aktif biçimde teşvik ettiler. Sovyet cephesinde ise, il icra komitelerine cemiyetin yeni yapılarının teşkilâtlandırılmasına doğrudan katılma görevi verildi. Ocak 1927’deki bir sirkülerde KOPPR’in Yönetim Kurulu başkanı Veli İbrahim  “Cemiyetin görevlerinin ifası için çok gerekli olan kır ve köy hücrelerini derhal teşkilâtlandırmaya başlamak ve aynı zamanda mümkün oldukça sık biçimde Cemiyetin görevlerini halka duyurmak amacıyla genel kamuoyu için kapsamlı duyurularda bulunmak gerektiğini” belirtti.[21]

Veli İbrahim’in KOPPR’in kurulmasında ve faaliyetlerinde olduğu gibi bizzat yeniden iskân programının başlatılmasında da can alıcı bir rol oyamadığını belirtmeliyiz. Kırım MSSC Halk Komiserleri Sovyeti başkanı Osman Derenayırlı’yla birlikte Veli İbrahim SSCB Merkezî İcra Komitesi Prezidyumu’na bir muhtıra gönderdi. Belgenin adı “Kırım Tatarlarının Bulgaristan ve Romanya’dan Kırım’a Geri Göçürülmesi ve Kırım Tatarlarının Göç Sebeplerine Dair” idi. Yazarlar öncelikle Kırım’dan göçün tarihsel sebeplerinin ana hatlarını ortaya koyup Kırım Tatarlarının demografik kayıplarının sayısını 900.000 kişi olarak verdiler. Anadolu ve Dobruca’daki göçmenlerin durumu analiz edip bunların sayısını 450.000 kişi olarak tahmin ettiler. Ayrıca Veli İbrahim ve Osman Derenayırlı şu hesaplamaları yapıyorlardı: “işletme başına 20-25 desyatina* arazi tahsisi koşullarında, arazi fonu Canköy, Gözleve, Akmescit ve Karasubazar illerinde 200’er kişilik yerleşimlere dağıtılacak şekilde 20.000 göçmene kadar bir yerleştirmeye izin vermekte… ilk aşamada, 1921 açlığı nedeniyle… Tatar nüfusunda bir düşüşün yaşandığı bölgelerin iskânından başlayarak 20.000’den fazla göçmenin yerleşemeyeceği varsayılmaktadır”.[22] Yazarlar yeniden iskân amacıyla kullanılabilecek arazi kaynakları hakkında tahminlerde de bulunuyorlardı. “20.000 kişilik ilk göçmen grubunu yerleştirdikten sonra, eğer arazi fonu izin verirse, müteakip 20.000’in ve ardından da kalan 10-20.000 göçmenin Romanya ve Bulgaristan’dan ihracına devam etmek mümkün olacaktır” diye belirtiyorlardı.[23] Böylece, eğer uygulanabilse, Kırım’daki etnik dengeyi temelden değiştirecek, çok geniş çaplı bir yurtdışı kaynaklı yeniden iskân programı sunuluyordu.

Ancak, bu planların hayata geçirilmesi mümkün olmadı. Mayıs 1928’de Veli İbrahim’in zulme uğraması KOPPR’in çalışmalarına ciddî anlamda sekte vurdu. Teşkilât yönetimi yolsuzlukla ve fonları zimmete geçirmekle suçlandı. KOPPR sekreteri Mustafa Abdullah aynı suçtan idam edildi. Çarçur edilen ve hortumlanan toplam para miktarı 38.000 ruble olarak belirtiliyordu.[24] Köy sovyetlerine gönderilen Canköy il icra komitesinin genelgesi durumu şöyle açıklıyordu: “Kitlelerin ve devletin güveninin KOPPR teşkilâtının liderleri tarafından kötüye kullanılması sonucu söz konusu teşkilât yerleşimci ve göçmenlerin ihtiyaçlarını karşılayamamıştır. Zimmete para geçiren suçlular Sovyet mahkemesi tarafından şiddetle cezalandırılmıştır…  Bunlar artık aramızda değiller.”[25]

Teşkilâtın başına yeni insanlar geçti. KOPPR’in çalışmalarına şimdi Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi başkanı Mehmet Kubay başkanlık ediyordu. 16 Mart 1928’de, zulme uğratılanların yerine KOPPR için yeni bir yönetim ve yönetim kurulu terkibi oluşturmak üzere bir teşkilât toplantısı yapıldı. Toplantıda Şugu, Bekir, Sofu, Karabaş, Ablâmit, Polâh, Mahmut Nedim gibi muhtariyetin liderleri ve yüksek dereceli memurları hazır bulundular. Açılış konuşmasında Kubay, “KOPPR’in eski liderleri tutuklandı, çalışma hem merkezde hem de yerelde dondu ve şimdi önümüzde KOPPR’e ihtiyacımız olup olmadığımız sorusu var… KOPPR’e ihtiyacımız var, çünkü devletimiz henüz yeterince güçlenmemiştir ve bu nedenle göçmenlere ihtiyaç duyduğu yardımı sağlayamamaktadır” diye belirtti.[26] Tartışmada konuşmacılar zimmete para geçirme suçlamasının teşkilâtı olumsuz etkilediğini belirttiler. Özellikle Sofu, “KOPPR’in yetkisini kaybettiği ve artık kitlelerin güvenini kazanmak için her türlü önlemi almamız gerektiği gerçeğiyle yüzleştik” dedi.[27]

KOPPR’in yeni başkanı teşkilâtın tüm il şubelerine gönderdiği bir genelgede en önemli görevlerin çerçevesini şöyle çizdi: “çalışan nüfus arasında teşkilâtın görevlerinin popülerleştirilmesi, kır ve şehir toplantılarında duyurular yapılması, köylerde KOPPR hücreleri oluşturarak çalışmanın canlandırılması ve bunların cemiyete yardım etmek için para fonları sağlaması için kampanya yürütmesi”.[28] Cemiyetin temel görevlerinin yeni liderlerin gelişiyle bağlantılı olarak değişmediğini görmek kolaydır. Kamuoyu oluşturma ve örgütsel destek sağlanması KOPPR’in çalışmalarının ana yönleriydi.

Organizasyonel değişikliklerden sonra, nitelik durumu KOPPR’in Bahçesaray şubesi örneği üzerinden değerlendirilebilir. Yeni yönetim kurulu Bekir Arif’in başkanlığındaki 11 kişiden meydana geliyordu. Yönetim kurulu prezidyumu 5 kişiden oluşuyordu. 1928 yılından başlayarak on ay boyunca 11 konunun ele alındığı 5 yönetim kurulu toplantısı yapıldı. Yönetim kurulu çalışmasını üç aylık* perspektif plan üzerine bina etti. Bahçesaray ilinde 165 kişiyi içeren 18 KOPPR hücresi vardı. Toplanan fon 657 rubleydi. Kampanya çalışması için genel toplantılar, şenlikler ve il icra komiteleri eğitmenlerinin köylere düzenledikleri geziler kullanıldı. Yönetim kurulu başkanı Arif, “hücre üyeleri ve yeniden iskâna tabi tutulan ortaklıklar arasında özel çalışmalar yapılmıyor” diye saptamak zorunda kalmıştı.[29] KOPPR’in Bahçesaray şubesi tıpkı Canköy ve Karasubazar şubeleri gibi gerçekten varmış gibi gösteriliyordu. Diğer şubeler fiilen varlıklarını yitirmişlerdi. Yerel ağın durumu cemiyetin göçmenlere yardım edebilme kapasitesinin olmadığına delalet ediyordu. Sunulan finansal fırsatların mütevazılığı, KOPPR’in var olduğu bütün süre boyunca en yoksul köylülerin ücretsiz olarak 9 bin ruble değerinde sadece 36 at aldığı gerçeğiyle kanıtlanmıştır.


Veli İbrahim o zamanın ihtiyaç duyulan bir siyasetçisiydi. İç savaş, kızıl terör, Sovyet kuruluşunun ilk adımları şiddete başvurmaktan sakınmayan sert ve uzlaşmaz devlet adamlarına ihtiyaç gösteriyordu. Bununla birlikte, Bolşeviklerin safında bir grup “millî komünist” de ayırt edilebilir: toplumsal adalete ulaşma arzusu ile millî duyguları mucizevî bir şekilde mecz eden devlet ve parti ileri gelenleri. Veli İbrahim, halkının ve zamanının bir oğlu olarak, Kırım Tatar halkının acil sorunlarını, ulusal-Bolşevik prizması aracılığıyla anladığı gibi çözmeye gayret etti.

 

Veli İbrahim’i Demirci köyünde depremzedelere para dağıtırken gösteren kartpostal (1927 yılı).

 


* Akmescit’teki Fevzi Yakubov Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi’nin Tarih Bölümünde öğretim üyesi; Kazan’daki Şehabettin Mercani Tarih Enstitüsü’ne bağlı Kırım Bilim Merkezi’nde baş araştırmacı; kondratjukkipu@gmail.com. Makalenin aslı Krımskoye İstoriçeskoye Obozreniye dergisinin 2019 yılı 2. sayısının 43-57. sayfaları arasında yayınlanmıştır. Yazara tercümeye izin verdiği için müteşekkiriz.

* Metinde sehven I. Devlet Duması olarak geçiyordu, biz II. olarak düzelttik..

* Metinde sehven Kırım SSC olarak geçiyordu. Metin boyunca MSSC yerine sık sık SSC geçiyor. Biz hepsini MSSC olarak düzelttik.

* Metinde sehven E. olarak geçiyordu. Doğrusu olan İ (İbrahim) ile düzelttik.

* Doğrusu Maliye Halk Komiseri muavini olması gerek.

* Metinde sehven TsİK olarak geçiyor. SSCB olduğuna göre VTsİK olmalı.

* Metinde sehven Murat Mahmut Nedim olarak geçiyor. Murat Mahmut Nedim’in babasının adıydı. Biz Mahmut Nedim olarak değiştirdik [ç.n.].

[1] Kırım Muhtar Cumhuriyeti Devlet Arşivi (GAARK), F. R. 441, op. 1, d. 2, l. 2.

[2] GAARK, F. R. 441, op. 1, d. 4, l. 2.

[3] A.y.

[4] A.y.

[5] A.y., d. 4, l. 4.

[6] A.y., d.2., l. 1.

** Merkezî İdare Ofisi (TsAU), Kırım MSSC Merkezî İcra Komitesi’nin bir yapısıdır. Çok geniş bir otoriteye sahipti. İki savaş arası dönemde Kırım’da Müslüman-karşıtı siyasetin rehberi TsAU idi. Tüm camiler millileştirildi ve mümin gruplarına kiralandı. Yirmi ibadet yeriyle yapılan anlaşmalar TsAU tarafından sonuçlandırıldı. Tatil izinleri de TsAU tarafından veriliyordu. Camileri kapatma sürecinin tamamı TsAU tarafından gerçekleştirildi. TsAU, açıkça abartılmış rayiçlerle camilerin onarımı için sözleşme imzalıyordu. Pahalı onarımlarla başa çıkamayan cemaatler binaları terk ettiler. TsAU, özel anketlerle mollaları kaydettiriyor, faaliyetlerini izliyordu. Anketlerde mollaların çoğunun İstanbul’da ilahiyat eğitimi aldığı göze çarpıyordu. 1930’ların sonlarındaki kaderleri trajik oldu [Türkçe çeviri için Kondratyuk’un özel izahatı].

[7] A.y., d. 5, l. 5.

[8] A.y., d. 2, l. 3.

[9] A.y., d. 2, l. 11.

* Doğu Slav ülkelerinde kullanılan, 16,38 kg eşdeğerinde eski bir ağırlık ölçüsü [ç.n. ].

[10] A.y., d.5, l. 5.

[11] A.y., d.2, l. 6.

* Metinde sehven A. Memedov olarak geçiyor. Biz S(elim) Mehmet olarak düzelttik [ç.n.].

[12] A.y., d. 2, l. 8.

[13] A.y., d. 2, l. 8.

[14] A.y., d. 12, l. 12.

[15] A.y., d. 14, l. 14.

[16] A.y.

[17] A.y. d 4, k. 15.

* Metinde sehven Abdurahman olarak geçiyor. Doğrusu Abdürrahim olması gerek. Abdurrahman baba adıydı [ç.n.].

[18] A.y., d. 4, l. 16.

[19] A.y., d. 4, l. 50.

[20] A.y., d. 5, l. 5.

[21] A.y., d. 9, l. 24.

* Eski bir Doğu Slav arazi ölçü birimi, yaklaşık 1,0 hektar, 11,9 dönüm eşdeğerinde [ç.n.].

[22] Rusya Federasyonu Devlet Arşivi (GARF). f. 3316, оp. 64, d. 49, l. 4.

[23] A.y., d. 49, l. 4.

[24] GARK. F. R. 441, оp. 1, d. 12, l. 21.

[25] A.y., d. 10, l. 49.

[26] A.y., d. 12, l. 21.

[27] A.y.

[28] A.y., l. 49

* Metinde böyle geçiyor. 3 yıl yerine sehven 3 ay yazılma ihtimali var.

[29] A.y., l. 67.

TAVSİYELER

ZAFER KARATAY, KIRIMOĞLU’NU VE ESERİNİ ANLATACAK

Ankara’da Kırım vakfı tarafından düzenlenen “Tarih ve Kültür Konferansları” çerçevesinde 30 Mart 2024 tarihinde Emel …